İğneden korktuğun için ağlarsın...
Yatağımda ayağa kalkamayacak bir haldeyken uzanıyordum. Gelen anahtar sesi ile yavaşça gözlerimi açtım. Derin bir nefes vermemden kısa bir süre sonra odaya girdi.
Changbin: prensesim?
Onu duyduğumu göstermek adına yalnızca mırıltılar çıkardım. Yatakta yanıma oturduğunu hissettim.
Changbin:İyi misin? Aslında... İyi görünmüyorsun.
Soğuk elini alnımda hissettim.
Changbin:Ahh bebeğim... Ateşin var, hastaneye gitmeliyiz.
Y/N:Hayır...
Zorda olsa fısıldadım.
Changbin:Neden?
Y/N:Ç-çünkü iyiyim.
Changbin:Bu halde bile yalan söylemeye çalışman komik.
Y/N:Lütfen gitmeyelim bin...
Changbin:Hayır, gidiyoruz.
Havalandığımı hissettiğimde itiraz etmeme vakit bile kalmadan beni kucağına aldığını anladım. Ağlamaklı mirıltılarımın sonunda kendimi arabanın koltuğunda bulmuştum bile.
Yol boyunca gözlerimi açmamış, sessizce yakınıyordum. En sonunda araba durdu ve changbin arabadan inip kapımı açtı. Beni kucağına almak için ellerini uzattığını hissettiğimde biraz geri çekildim.
Y/N:Gitmeyeceğim!
Dudağımı büzdüm ve kollarımı birleştirdim
Changbin: Ahh hadi ama!
Birden koktuktan kaldırıldığımı hissetmem ile kollarımı hızla boynuna doladım.
Y/N:Gitmek istemiyorum!
Changbin:İyi değilsin bebeğim...
Yürüdü ve hastaneye girdik.
Tekrar kendimi yerde hissettim ve kapı açılma sesi...
Doktor:Merhaba. Şikayetiniz nedir?
Changbin:Merhaba. Çok ateşi var ve halsiz.
Doktor: Peki...
Vücudumda hissettiğim soğukluk ile doktorun kontrole başladığını anladım.
Doktor:Grip olmuş, biraz ağır ama. Aşı vurmalıyız.
Y/N:Hayır.
İkisinin de bana bakması ile biraz utandım.
Changbin:Neden?
Y/N:Gerek yok.
Changbin:Var tabiki. Lütfen ne gerekiyorsa yapın doktor bey.
Çekmecesinden iğneyi çıkarıp ilacı içine koymasına kadar dikkatle izledim. Üzerime doğru yürürken gözlerim doldu. Kolumu tuttuğunda hızla geri çektim ve dudağımı büzdüm. Ayağa kalktım.
Y/N:İstemiyorum!
Doktor:Hanımefendi lütfen.
Tekrar yaklaştığında yerimde zıpladım ve Changbin'in yanına koşup ona sarıldım. Başımı göğsüne koydum, ağlamaya başladım.
Y/N:İstemiyorum yaa! Bir şey söyle şuna bin, yapmasın bana iğne falan!
Changbin:Hey bebeğim...
Kıkırdadığını duyduğumda yavaşça başımı kaldırdım.
Changbin:Korkuyor musun?
Başımı olumlu anlamda salladım.
Changbin:Ahh... Söz veriyorum acımayacak, hadi otur.
Başımı bu kez olumsuz anlamda salladım.
Changbin:Bak tatlım, hissetmeyeceksin bile.
Y/N:Yaa hayır! İlaç falan yazın işte.
Changbin:Elini tutacağım hadi, otur.
Y/N: Ama-
Changbin: Hadi.
Yavaşça otururken doktora ölümcül bakışlar attım. Changbin elimi tuttuğunda gözlerimi kapayıp sıktım.
Changbin: Sakin ol...
Kolumda hissettiğim küçük şey ile hızla gözlerimi açtım. Baktığımda doktor iğneyi çoktan çıkarmıştı bile.
Changbin:Korkacak bir şey yokmuş, değil mi?
Eve girer girmez kendimi koltuğa attım.
Changbin:İğneden korktuğun için mi hastaneye gitmek istemedin?
Yanıma otururken sırıtıyordu.
Y/N:Yaa binn alay etme!
Bir kahkahadan sonra bana sıkıca sarıldı.
Changbin:Peki, üzgünüm...
Y/N:Ben sana küstüm!
Changbin:O zaman seni gıdıklarım.
Y/N:Yaa hayır!
Hızla ayağa kalktım.
Changbin:Şaka yaptım sadece. Hadi otur. Ben yemek yapayım sana, aç olmalısın.
Y/N: Tamam.
Kocaman gülümseyip oturdum.
Changbin:Sebze çorbası yapacağım.
Y/N: offffff
Bir kahkaha daha patlattı.
Son...
Tipe bak yaaaaa yerim
Umarım beğenirsiniz eğer yanlışlarim varsa özür dilerim ve istek alıyorum şimdiden teşekkürler sizi seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray kids Reaction
Storie breviilk kitabım daha acemiyim aslında ve umarım güzel yazarım (istek alıyorum)