TOWN

~7~

Lütfen diğer ficlerimede bakkın

"Binna bu gördüğün şişede zehir var. Yarın sabah kahvaltıda bunu omeganın yemeğine dök. Anlasın bakalım neye bulaştığnı. Tabii sonraya sağ kalırsa..."

"Ama o deltanın misafiri? "

"Sen orasına karışma Binna! Ayrıca ne zamandan beri emrimi sorguluyorsun! Ben ne diyorsam onu yap! Deltayı dert etme hallederim ben. Hadi al şu şişeyi. "

"Peki hanımım."

Orta yaşlı kadın ne kadar bunu yapmak istemesede sesini çıkarmadı. Şişeyi alıp eteğine sakladı. Ve işine kaldığı yerden devam etti.

.

Genç omega oturduğu prncereden dışarıyı izliyodu. Sabah erekenden  uyandı.

Sonuçta köydede uzun süre uyumak gibi bir lüksü yoktu. Erkenden kalkıp ineklerle ilgilenirdi. İki haftada bir daha erken kalkıp  ekmek yaparlardı.

Omeganın bedenide haliyle alıştı bu duruma. Şimdiyse uyumak zor geliyor. Bendeni erkenden güne başlıyordu. İlk Ae-Cha nın yanına gitmek istedi. Ama uyanmadıysa yanlış anlaşılmaktan korktu. Çok sıkıldığı içinde pencerenin önüne oturup dışarıyı izlemeye başladı.

Hizmeçti kıyafetiyle dolaşaan bir sürü insan vardı. Bir kaç tanesi ön kapıya eğerinden tutukları siyah büyük bir at getirdi.

Malikanenin içinden mavi ceketi ve deri çizmeleriyle delta çıktı. Deltayla beraber bahçedeki bir çok hizmetli saygıyla eyildi. Delta onlara gülümsedi ve atı sevmeye başladı.

Jungkook perdenin ardından  deltayı seyretmeye başladı. Saçları şekilenmiş

Jungkook orda durup atı seven deltaya imrendi.

Onu gören bütün hizmetliler saygıyla eğiliyodu. Deltada başıyla selem varayodu gerek yaşlısına gerek gencine.

Delta atı severeken yavaşça başını jungkook un olduğu cama doğru çerirdi.

Jungkook o an heycanla camdan kaçtı. Yanaklarının yandığnı hissediyodu. Utançla başını eğdi. Ama merakını dizginleyemedi. Biraz bekleyip tekrar cama yaklaşıp izlemeye başladı.

Delta tekrar atı sevmeye dönmüş. Merhametli olduğnu düşündü Jungkook.  Delta köşede sebze dolu tahta kasadan bir elma aldı ve atta yedirmeye başladı.

Sıkıldığı için aşağı inmeyi düşendü jungkook. Sabah erken saati olduğu için dün ki şalı aldı ve omuzlarına sardı.

Odadan dışarı çıktı, etrafı inceleye inceleye dışarı çıktı.

Atla ilgilenen delta kapıdan gelen farklı feramonla bakışlarını o tarafa çevirdi.

"Sabahın bu saati burda ne arıyosun, rahat edemedin mi? "

"Hayır hayır herşey gayet iyidi. Teşekkür ederim tekrar. Erken uyandım çünkü köyde işler erken başlardır. "

"Anladı "

"Deltaam! Sabah yanıma gelicektin. Babam kahvaltıya çağırmıştı. Unuttun mu, nereye gidiyorsun?  "

Donghae omegayı deltanın yanında görmesiyle hızla bahçeye indi. Sıkıca deltaya sarıldı.

"Aaa, sendemi burdaydın? Nasıl beğendin mi topraklarımızı?  "

Sanki Jungkook'a kötü davranmamış gibi durması omegayı baya şaşırtı.

"Biraz işlerim var Donghae. Bugün olmaz. Başka zamana. "

Delta Donghae'nin kolarını boynundan ayırdı, Jungkook'a tebesüm etti ve arkada bıraktığı atta ilerledi.