Gecenin karanlığında, bitkin ve muhtaç bir uyku çekerken aniden uyandım. Yumuşak yatakta, temiz kokulu çarşaflar arasında aslında oldukça rahattım. Ev ideal sıcaklıktaydı, orta ağırlıktaki rahat yorganın altına sığınmış, güzel bir uyku çekiyordum. Uzun zamandır muhtaç olduğum bir uyku.
Gözlerimi yavaşça araladım. Görüşümün etrafında uçuşan siyah karartılar dağılırken etrafıma bakındım. Karanlık silüet kapının önünde öylece dikilirken gördüğümde korkuyla oturur pozisyona geçtim ve yatağın yanındaki, komodinin üzerindeki masa lambasını hızlıca açtım.
Tanıdık kumral sima bir anda aydınlandığında kaşlarımı çatmıştım. Kapının önünde cellat gibi dikilmesi, boyunun şu anda normalde olduğundan bile daha uzun gözükmesi ve yeşil gözlerinin adeta parlıyor oluşu midemde ani spazmlara neden olmuştu.
Ruhumu teslim etmeme çok az kalmıştı.
"Ah." dedim derin bir nefes alarak. "Kalbim duruyordu."
Cevap vermedi. İfadesiz bakışları üzerimdeydi.
"Burada ne işin var?" Ses tonum önceki cümleme göre daha ürkek çıkmıştı.
"Kabus görüyordun." dedi fazladan bilgi verme ihtiyacı hissetmeyerek.
Ona şaşkınca baktım.
"Çığlıklarını duydum." diye eklemişti benim sessizliğimi gördüğünde.
Kabuslar uzun zamandır peşimi bırakmıyordu ama çığlık kısımlarının geçtiğini sanıyordum. Geceleri kan ter içerisinde aniden uyanır, hızla çarpan kalbimin sakinleşmesini beklerdim. Genellikle ekstradan ses yapmıyordum.
"Neden orada dikiliyorsun peki?" diye sordum anlamayarak.
Bana doğru yürüdü ve yatağın ucuna, karın hizama doğru oturdu. "Çabuk uyandın."
Bana ve özellikle suratıma neden bu kadar yakın olmayı seçmişti bilmiyordum. Şu anda yüzlerimizin arasındaki mesafe oldukça azdı. Birbirimizin nefesini hissedebiliyorduk. Erkeksi çekici kokusu burnuma doluyordu. Kalp atışlarım hızlanırken ona aptal gibi baktığıma emindim.
Bitmek bilmeyen saniyeler boyunca konuşmadan durduk. Konuşmuyordu, buraya oturup bana bu kadar yakın duran da oydu. Konuşasım gelmedi ve ben de konuşmadım.
"Kenara kay."
Ne?
Yatak bir buçuk kişilik falandı. Geniş ve rahattı ama kesinlikle çift kişilik değildi.
Öyle olsaydı bile...
"Anlamadım." dedim.
"Bütün gece çığlıklarını dinleyemem Eflal, kenara kay."
Suratına tam anlamıyla bomboş baktığım için olsa gerek ki doğrulup yorganı eliyle araladı ve içerisine girip beni kalçasıyla ittirdi. Kenara itilirken ona yer açmak zorunda kalmıştım.
"Bunu neden yapıyorsun?"
Güldü. "Az önce sana söyledim."
Yorganı üzerimize örterken gayet rahat bir tavırla yatağa da yerleşmişti. Yastığa kafasını koyduktan sonra kolu beni kavrayıp yatağa adeta yapıştırmıştı. Doğrulmak için çabaladıysam da başaramadım. Ağır ve güçlü koluyla buna engel oluyordu.
Sonunda pes ettim. "Bütün gece kulağına kulağına çığlık atmamı dinleyebilirsin."
"Ben varken kabus görmezsin."
![](https://img.wattpad.com/cover/247267526-288-k120090.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dizleri Kanayan Kız
Fiksi Remaja"Şimdiden pes ediyorsun. Yalvarmanı sağlayabilirim." "Lütfen git." dedim cılız sesimle. Cevabı kendisini bana bastırmak olmuştu. "Bedenin böyle söylemiyor." "Hazer yalvarırım." dedim. "Sarhoşsun. Yalvarırım bırak beni." Hazer başını iki yana...