İyi okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mafia au!
Parfüm şişesini bırakırken elmas kolyeyi kadife kutusundan çıkardın ve boynuna çıkarırken bir el seni durdurdu ve kolyeyi elinden aldı "Yardım edeyim meleğim." diye mırıldandı derinden bir ses ve sen yumuşakça gülümsedin, saçını topladın ve onun çevik parmakları narin zinciri boynuna bağlarken onları tuttun.
Güçlü kollarını beline dolayıp güzel kokunu içine çekmeden önce ensene ıslak bir öpücük kondurdu. Yanağını öptün, seni sıkarken hafifçe kıkırdadın ve "Mm öğle yemeğinden sonra seni almamı ister misin?" Ona yaslanarak mırıldandın "Meşgul olmayacak mısın? Sorun değil ben şoförle geri gelebilirim." dedin ve alnını öptükten sonra seni döndürdü ve dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu "Senin için asla meşgul olmadığımı daha kaç kere söylemem gerekiyor?" Bileğine bir öpücük kondururken kıkırdayarak yüzünü yumuşak ellerinin arasına alıp gülümsedin.
"Gelip arkadaşlarımla tanışır mısın?" dedin arsız bir gülümsemeyle. Hırıltılı bir şekilde kıkırdayarak "Tabii tanışacağım oyuncak bebek. İşin bittiğinde beni ara." diye mırıldandı ve seni bir öpücüğe çekti. "Seni seviyorum Yoon." "Ben de seni seviyorum meleğim. Çok seviyorum." diye homurdandı geri çekilmeden önce. Aklındaki şey, nefes alamayana kadar seni öpmekti. "Görüşürüz. İşinde dikkatli ol."
İşinden bahsedince gergince gülümsedin. Hemen fark etti ve başparmağının sert tarafıyla yanağını ovuşturdu ve "Her zaman Y/N. Eve senin için dönmem gerek." diye mırıldanmadan önce parmak uçlarında yükseldin ve onu son kez öptün.
Sen arabaya binerken, Yoongi şoförün kapını kapatmasını izlerken sana baktı ve sen ona uçan bir öpücük gönderdiğinde dudaklarına sevgi dolu bir gülümseme yerleşti. Ve bu asla yapmayacağı bir şey olmasına rağmen, öpücüğü yakalamış gibi yaptı ve sırf senin küçük kıkırdamanı duymak için cebine koydu.
~▪︎~
"Y/n, geldin!" Masaya doğru ilerlerken arkadaşlarından biri cıvıl cıvıl sana el sallayarak bağırdı. "Hey!" gülümseyerek masadaki herkesi selamlamadan önce ona sarıldın. Bayanlardan birinin kolyene ve yüzüğüne gözlerinde bir şeyle baktığını gördüğünde, onu kafandan savdın.
Bir süre sonra masa yerleşti ve hepiniz siparişlerinizi verdikten sonra, herkes normal konuşma ile canlandı. Kocalarımızdan şikayet ederken birbirimizi kontrol etmek, günlerden bahsetmek ve gülmek... Her şey yolunda gidiyordu, ta ki konuşmanın konusu değişene kadar. Sırada ne olacağını zaten bildiğin için iç çekmene neden oldu. Arada bir eski arkadaşlarınla buluşmayı ne kadar sevsen de, özel hayatlarından bahsetmeye başladıkları kısımdan nefret ediyordun. Biraz fazla kişisele giriyorlardı.
