2022'nin sessiz ve yağışlı bir günüydü etrafta yağmur sesinden başka bir şey duyulmazken bir anda Avukat Bade'nin masanın üzerindeki telefonu çalmaya
başladı.Avukat Bade,2 yıl önce şizofreni bir mahkumu savunurken,mahkumun kendini evinde asması ve ölmeden önce de ''Bade'yi seviyorum ve olmayacağını bildiğimden daha fazla yaşamak istemiyorum''diyerek bir mektup bırakıp intihar ederek ölür.Bu olay magazinde gündem olur ve Bade'yi herkes linçlemeye başladıktan sonra bu linçlemelere daha fazla dayanamaz ve meslekten bir süre uzak duracağını ifade ederek evinde sakin bir yaşama çekilir.
🍁
Bade telefona baktığında yabancı bir
numara aramaktadır.Telefon,Bade kitap okurken uzun bir süre boyunca çalmaya devam eder.Açıp açmamakta kararsız kalsada en sonunda telefonu açar,ses çok tanıdıktır.''Alo tekrardan merhaba sayın Avukat Bade Yaman,sesinizi duymak ne kadar güzel.Özlemişim bu sesi.Görüşmeyeli nasılsınız?''Bade bir anlık şaşırır.Bu sesi daha önce de duymuştu ama çok önceden...
''Siz kimsiniz beni nerden tanıyorsunuz.''Avukatlıktan 2 yıldır uzak olmasına rağmen bu şekilde arayıp Avukat hitabında bulunan kim olabilirdi ki.
''Korkmayın Bade hanım ben,o şizofreni mahkumun ölümünden sizi sorumlu tutup,magazinde paylaşıp linçlettiren magazinin sahibi Mahir Eymen''.Bade o linçlendiği,herkesin kapısına gelip,zorla kapıyı kapatıp odasında herkesin gitmesini beklediği günü hatırlayınca telefonu elinden düştü.Aynı gün aklına gelince bile delirecek gibi oldu eli ayağı titrerken başını art arda iki yana sallamaya başladı.O an aklımda yankılanan tek bir ses vardı.Linçlendiği gün ona bağırarak söylenilen o kelime.Katil.
Zihninde durmadan yankılanan bu kelimeyi bir türlü susturamıyordu.Her sabah kalktığında aklına o gün geliyordu.Her ne kadar haftada bir psikoloğa gitse de henüz tam tamına iyileşebilmiş değildi.Hâlâ aklında sürekli o gün tekrar ediyordu.
Sinirle telefonu yerden alıp ağlamaya yakın sesiyle bağırdı.''Bana bak Mahir Eymen senin karşında bundan 2 yıl önceki aciz,çaresiz kadın yok duydun mu beni?Sakın beni bir kere daha aramaya kalkma.Sakın"Tam telefonu kapatacağı esnada karşı taraftan hızla bir ses yükseldi.
"Hey!Hey dur,henüz benim konuşmam bitme-"Cümlesini tamamlamasına izin vermeden sözünü kesti Bade net sesiyle.
"Seni dinlemek isteyen kim?"Telefonu daha fazla beklemeden kapattı. Telefonunu masanın üzerinde duran kitabının üstüne fırlattı.Aradan fazla geçmeden telefon ısrarla tekrar çalmaya başlar.Arayan yine aynı yabancı numaradır.Bade sabırla bir süre telefonu kapatıp sakinleşmeye çalışır.Lakin telefonu 4.kez kapatmasına rağmen yine çalınca açar.
"Ne istiyorsun Mahir,derdin ne senin yine benimle?"Mahir kocaman bi kahkaha atar sonrasındaysa boğazını temizleyip konuşur.
"Aaa ama kırıcı oluyorsun Bade,kaç yıllık dostluğumuz var.Şimdi kalkmış yine ne istiyorsun diyorsun olmadı ama bu."Mahir onaylamayan sesler çıkardı kendince.Bade sinirle elini uzun kumral saçlarına geçirdi.
"Seninle olan dostluğumuz bana kendi magazin sayfanda iftira attığın gün bitti."Sinirle soludu.
Mahir Eymen,Bade'nin üniverste yıllarından bir dostuydu.Ama sırf adına çalıştığı birinden alacağı yüklü miktardaki para için Bade'ye kendi magazin sayfasında iftira atmıştı.O günden itibaren Bade,Mahir Eymenle olan bütün dostluğunu bitirmişti.
'Bade bu sefer sinirden gülerek cevap verir.''Madem beni linçlettirdiğin günü hatırlıyorsun o zaman şunu da hatırlıyorsundur,ben avukatlıktan 2 senedir uzağım,boşuna aramışsın.''
Tam telefonu kapatacakken Mahir hızlı bir şekilde konuşur.''Telefonu kapatmadan önce şunu söyleyeceğim,yarın eski çalıştığın cezaevindeki bahçede konuşalım ve inan bana bu kez bu mahkumla çalıştığında hiç pişman olmayacaksın.Hayatının son şansıdır belki de.''Bade ciddi bir şekilde.''Peki gelicem Son Esirimi de cezaevinden çıkarttıktan sonra bu mesleği bırakacağım.''dedikten sonra telefonu kapatır.
Uzun bir süre ayakta evin bir o köşesine bir bu köşesine derin bir düşünceye dalarak hızlı hızlı yürür.İçinden''bunu tekrar nasıl yapacağım, ya eskisi gibi olurda yine linçlenirsem.Ama bu kez öyle olmasına izin veremem eğer öyle bir olay olmazsa belki mesleğimi tekrar yapmaya devam ederim.''
2 katlı lüks villasının 2.katındaki odasına çıkar ve kafasındaki onca birikmiş düşüncelerden biraz da olsa kurtularak başını yastığına koyup uyur.
Bade sabah derin bir uykudayken o bir türlü susmak bilmeyen yanı başında duran komodininin üzerindeki çalar saatin sesiyle uyanır.Saat daha 6.00 iken henüz güneş bile merhaba dememişken o güzelim derin uykusundan alarmın sesiyle kalkıp hemen hazırlanmaya başlar.
Bade çok disiplinli ve soğuk kanlıdır.Avukatlığının hakkını tam anlamıyla veriyordur. Bugün, bundan 2 yıl önce avukatlık yaptığı dönemlerde 7 gibi uyanırken şimdi ise biraz erken uyanmıştır.
Kıyafetlerini her zamanki gibi gece yatmadan önce hazırlamıştır. Üzerine gerçek bir avukat edâsıyla giydiği; bordo bir resmî ceket ve bordo ceketiyle aynı renk takım olan pantolonunuda giymiştir.Makyajını hergünkü yaptığı gibi sade ama bir tek bordo rujuyla kombinine kattığı renkle,ayağındaki bordo stilettoları,siyah kol çantası ve son olarak da hafif dalgalı uzun siyah saçlarıyla çok havalı görünüyordu.
Evden siyah jeep'i ile çıktıktan sonra evinin 10 km uzağındaki eski çalıştığı cezaevinin kapısından içeriye girdi.Arabadan indiğinde oradaki çalışanların hepsi ''Bu o avukat değil mi?''diye konuşmaya başladı.Bade hiçbirine cevap vermeden cezaevi binasının ön bahçesindeki banka oturup Mahir Eymen'i beklemeye başladı.Aradan 10 dk geçtikten sonra siyah bir mercedes marka araba cezaevinin kapısından girdi.Arabadan hızla inerek Badenin yanına geldi gülerek. Elini selamlaşmak için uzattığında Bade 'hoşgeldiniz' diyerek elini uzatmadan tekrar yerine oturdu.
Mahir elini geri çekerek bank'a oturdu ve''Emin olun bu kadar güzel olduğunuzu yakından görseydim magazine sizi linçlettirmezdim.Ölen mahkumda sizi beğenmekte haklıymış.''Bade sinirlenek.''İşle ilgili konuşmayı tercih ederim.''dedi.
Mahir yüzünü buruşturduktan sonra eliyle cezaevini işaret ederek''İş burda değil çünkü mahkum içeride, ben işimi tamamladım.Görevim seni buraya getirmekti." Öksürdükten sonra devam etti "Şimdi içeriye gidin sizi orada bekliyorlar, mahkumun yanına götürmek için.''
Mahir konuşmasını bitirmesinin ardından arabasına doğru ağır adımlarla gitti.Bade cezaevine doğru yavaş adımlarla burada eskiden geçen bütün anılarını düşünerek yürür.İçeriye girdiğinde herkes şaşırarak.''Bade hanım hoşgeldiniz.''der.
Şimdi soracaksınız,siz sormadan ben söyleyeyim.Neden herkes Bade'yi linçlerken cezaevinde çalışanlar niye ona hoşgeldiniz diyerek karşıladı diye.Çünkü Badenin bu olayla ilgili en ufak bir suçunun olmadığından eminler ve böyle bir şeyi yapmayacağınıda biliyorlar.Bade içeridekilere başıyla selam verirken yanına yüzü siyah maskeli simsiyah giyinmiş bir adam gelir ve Badeye.''Patron içeride sizi bekliyor beni takip edin.''der.
Bade'nin aklına mahirin dedikleri gelir.Sonra gelen adamı takip eder ve boş uzun bir koridorda yürüyerek görüşme için mahkumun tutulduğu tek kişilik koğuşa gelir.Parmaklıkların arkasında sırtı dönük ve siyah gömlekli,siyah pantolonlu birini görür.Bade'nin yanındaki adam parmaklıkların arkasındaki mahkuma. ''Patron beklediğin avukat geldi.''der ve parmaklıkların arkasındaki adamın git dercesine eliyle işaret etmesinden sonra gider.
Bade,''kiminle görüşüyorum?Adınızı öğrenebilir miyim?"demesinden sonra adam Bade'ye dönerek konuşur.''Benim adımı mı merak ediyorsunuz hemen söyleyeyim Savaş Kırım,sizde avukat Bade Yaman öyle değil mi?''dediğinde Bade tepkisizce karşısındaki adama bakar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ESİR [TAMAMLANDI/DÜZENLENİYOR]
RomanceOnun sert,acımasız ve karanlık hayatına uzanan el bütün dünyası oldu.Bu hikayede aşkın kör kuyulara merdivensiz nasıl indirdiğini göreceğiz.