yüzüme doğru esen soğuk havanın iliklerime işleyişi yüz kaslarımda belli belirsiz hareketlenmelere sebep verdi. Merkezden biraz daha uzaklaştığımız vakitlerde konuşmak adına boğazımı temizledim.
"oyun oynuyordum çünkü kayıt altındaydık. bir şeylerden şüphelendiğimi gün yüzüne çıkaramazdım. şimdilik onların uymamızı istediği planı düşüncesel olarak kabullenmediğimizi belli etmek bize aptallıktan başka rolü oynatmazdı."
Johnny söylediklerimi harfi harfine dinlemiş ve onaylamıştı.
"fakat Mark biliyorsun kıdemliler kolayca saf kategorisine alacağımız insanlar değiller, bizim bu saklambaç muhabbetizin eninde sonunda farkına varırlar."
"alan içerisinde eylemlere dikkat etme kaidesiyle kim neyi öğrenebilir Johnny?"
"ya herhangi bir şeyden pot kırarsak?"
"kırmayacağız." dedim emin bir tonla.
"iknada da üstüne yok dedirttin, dik başlılığın başına bela olmasın da."
"göreceğiz." ağzım istemsizce yana kıvrıldı.
telefonumun titremesiyle elimi cebime attım. gözlerimi sıkıca açıp kapamamı sağlayan belli belirsiz rüzgar sonrası ekrana kayan gözlerim arayanın Taeyong olduğunu belirtti.
"Mark selam, neredesiniz?"
"attığınız konum 5 dakika gösteriyor orada oluruz birkaç dakikaya."
"pekala toplantı nasıldı?"
birden yöneltilen soruyla affallamış, kısaca "iyiydi." diyebilmiştim.
"anladım. Jaehyun da yanımda sizi bekliyoruz."
"tamamdır yoldayız."
telefonu kapattığım anda Johnny konuşmam adına bakışlarını suratımda gezindirmişti.
"nerede kaldığımızı sordu."
anladığına dair mırıltı çıkarınca önüme dönmüş çıkıntılı yol üzerindeki seferime devam etmiştim.
-
içerinin sıcaklığı suratıma çarptığında hafif bir nefes bırakmıştım ortama. gözlerim, aşinası olduğum kişiyi ararken adımın kulaklarıma nüfus etmesiyle kafamı o yöne çevirdim."Mark!"
"Taeyong.. selam."
Johnny ile adımlarımızı Taeyong'a yöneltmiş yanlarına oturmuştuk.
"selam Jaehyun."
"selam."
net ve soğuk bir cevabın ardından bakışlarımı Taeyong'a çevirdim.
"toplantıda ne oldu Mark?"
aklıma gelen düşüncelerle söze başlamadan dudaklarımı yalama ihtiyacı duymuştum.
"yeni atanan kişi tanıtıldı çok bir şey olmadı."
"adı ne?"
soru Jaehyun tarafından yöneltilince bir anlığına duraksadım, bakışlarımı ona çevirdim.
"Nakamoto Yuta. ne o, ilgili misin?"
"küçük bir merak giderimi diyelim."
bakışlarımı onun üzerinden çekmemiş kafamı tek hamleyle sallamıştım. onda haz etmediğim bir enerji var, tıpkı yutada hissettiğim gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for you cho | yumark
Misteri / ThrillerMark Lee işinin ehli olmaya çalışan bir polisti. İstemediği bir karmaşa içerisine girdi. Nakamoto Yuta ise işinin belki de ehli olan zeki bir adamdı. Mark Lee'yi o bataklıktan kurtaracaktı. -onlyformycho