Bölüm 7: Kırık Kalpler Krallığı

442 29 12
                                    

Sevgiyle ve öpücükle,,

keyifli okumalar...

Şarkı: Olivia Rodrigo - Drivers license

Bölüm 7: Kırık Kalpler Krallığı

Çığlık ile aniden doğrulduğumda Adrian parmağı ile sus işareti yaptı ve sessizce mırıldandı. "Burada bekle ben bakacağım..." Dedi ve üst kara ışınlandı. Kadın sesi duyuyordum ama ne konuşuluyordu bilmiyordum. Ateş Lordu başının çağresine bakardı ama ben yukarı çıkarsam, neler olur kestiremiyordum. 

Adrian alt kata indiğinde arkasında bir tane de kadın vardı. Ama eteği uçuşuyordu. O da Adrian'ın dünyasındandı. "Merhaba ben hava lordu, Diana." Dedi kadın. Griye kaçan saçlarını eliyle arkaya itti ve pembemsi dudaklarını yaladı. "Merhaba..." Dedim çegingenlikle. Adrian'ın yüzünde tanışmamızdan memnun olmamış bir ifade vardı. "Üzgünüm, böldüm sizi." Dedi Diana imayla. "Ateş halkı ve lordumuzun sevgili varisi meraktan çatlıyorda." Dediğin de dudaklarımı birbirine bastırdım. "Azela'da harika bir savaş çıktı! Senin çocukça korkuların yüzünden Azela'nın tanrısı sayılan Ateş Lordu günlerdir ortada yok! İzninle lordumuzu alıp gideceğim. Savaş büyükte!" Dediğinde kaşlarım alnımda havalandı ve dudaklarıp suçluluk duygusuyla aralandı. Fakat iki dudağımın arasından, gözlerim kapalı bir şekilde küçük bir nefes dışında hiç bir şey çıkmadı. "Diana!" Diye uyardı İlahi Lord, "Gelirsem o da gelecek." Dediğinde bu sefer kaşlarım çatılma durumuna düşmüşütü.

"Bakma öyle Asel, geleceksin." Dedi sert bir sesle. Tüylerim diken diken olurken kafam bilinçsiz olarak aşağı yukarı sallandı. 

İlahi lord elini belime yerleştirdi ve, "Gözlerini kapa." dedi. 

***
Yazar'dan...

Savaş vardı. Toprak krallığı ve Hava krallığı birbirlerine saldırıyordu. Toprak krallığı yok olmak üzereydi. Su krallığı ateş krallığının lordsuz sarayından faydalanarak suları ile bir çok askerini boğmuştu. Gürledi su lordu Luka, "Ateş Lordu on iki dakika içinde gelmezse krallığını sular altında bırakacağım!" diye, tüm Azelia'nın sesini duyduğunu biliyordu. Yerde ki taşlar ilahi lordun bağırması ile tiremişti. "Geldim! Ateş Lordu geldi!" Diye gürledi İlahi Lord'da.

Su Lordu'nun göz bebekleri büyüdü. Hayır onu gördüğü için değil. Onu gördüğü için.

Su lordu'ndan yıllar önce alınan deniz kızını.

"Onu getirmişsin..." Diye mırıldandı su lordu. "Getirdim ama sana asla vermem!" Diye gürledi ateş lordu. Asel neler olduğunu anlayamıyordu, anlayamayacaktı. Beyni durmuş gibi hissediyordu. "O zaman ben senden alırım!" Diye gürledi su lordu kendini topalardığında.

Asel'den...

Benden bir eşyaymışım gibi bahsediyorlardı. Adrian ölse vermezdi beni. Ama yine de çok gerilmiştim... Adrian bunu anlamış olsa gerek kulağıma doğru edildi ve, "Gerekirse kendimden vaz geçerim ama seni ona vermem ben Mahperi..." Dedi. Gerekirse kendimden vaz geçerim ama seni ona vermem Mahperi...

Kafamı anladığımı gösteren bir ifadeyle salladım. Ama hâlâ gergindim. Ona güveniyor muydum? Evet. Ona inanıyor muydum? Evet.

"Hadi denizkızı'm bana kendin gel." Dedi su lordu olduğunu bildiğim adam. İlahi lordun arkasına sinmiştim neredeyse. "O gelmez, ben de vermem. Yani alamazsın!" Diye kükredi İlahi Lord.

•••
Ateş Lordu'nun elime tutuşturdu kılıcı bilmediğim bir yaratığa sapladığımda
sarsılarak yere düştü. Arkamdan bir kılıç savrulacaktı ki iki kılıcın birbirine çarpan kulak tırmalayacı bir ses yükseldi.

"Dikkat et!" Diye bağırdığını duydum hava lordu Diana'nın. O bir varismiş. Lord değil hava olsun diye öyle demiş asıl lord Harry'miş. 

"Sende!" Diye seslendiğim de nefesini vererek güldüğünü duydum. Haklıydı.

Tam o sırada su lordunun yeri göğü inleten sesi duyuldu. "Ya denizkızı'nı verirsin ya da tek bir el harektimle tüm krallığın sular altında kalır!" Diye gürledi.

Tüm kılıçların sesi durdu.
Her şey sustu.
Rüzgar bile sustu.
Herkes ilahi lordun vereceği tepkiyi bekliyordu.

Ateş lordu arkamdan bana yaklaştı.

Sırtımda inanılmaz bir acı hissettim. Sanki derim soyulmuş gibi.

Sanki sırtımdan vurulmuşum gibi...

Bana,
"Gerekirse kendimden vaz geçerim ama seni ona vermem Mahperi..." demişti.
"Krallığım'dan vaz geçerim."  Dememişti.

Artık burası Azelia değildi; kırık kalpler krallığıydı.

Ve sanırım düşüncelerim artık farklıydı. Ona güveniyor muydum? Hayır. Ona inanıyor muydum? Hayır.

Çünkü ben İlahi Lord tarafından sırtımdan vurulmuşum. Ben tanrı tarafından, terk edilmiştim...

•••

EVET BÖLÜM SONU!

HARİKA BİR BÖLÜMDÜ KISAYDI AMA HEYECAN VERİCİYDİİ!

Bu kitabın diğer kitaplarına nazaran daha farklı ve özel olmasını istiyorum. Asel ve Adrian konuşmaya başlayınca, asla durdurmak, kesmek istemiyorum. O kadar özeller ki çok mutlu oldular. Bazen acı çekmek gerekiyor. Bunu en iyi Asel ve Adrian'dan öğreneceğiz.

Bölüm ile ilgili düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz;

Bölüm alıntıları için, ve yeni gelişmeler için,

Instagram: ecrnnazzpl
Kitabin Offical hesabı: sanrininiziofficial
Tiktok: s4ynrm


SANRININ İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin