Bölüm 12: ADRİAN-LUKA

280 21 23
                                    

Selam herkese, kısa bir aradan sonra burada olmak çok güzel!

Yıldızı benim için parlatmayı unutmayın!

Şarkılar;

Porselen Kalbim

Ama bana bakma öyle

Daddy İssues

Bad Blood

Back Stabber 

Keyifli okumalar,,

***

Elif'ten...

(Adrian ve Asel'in ilk karşılaştığı gün)

Günlerden Cumartesi. Saatler on üç sıfır beş'i gösteriyor. Odamda yine yalnız başıma düşüncelere dalmıştım. Kızlar bir kaç saat önce gitmişlerdi. Yorgundum. O kadar yorgundum ki sigara içmeye bile halim yoktu. Kulağımda çalan, Daddy İssues isimli şarkı yerini Türkçe olan, Yarım Kalan Sigara'ya bıraktığında boş duvarda ki gözlerim, küllükte bitmeye yüz tutmuş yarım kalan sigarama kaydı. Küllüğüe tütün düştü. Düştü. Düştü. Ve bitti. 

Kulağımda çalan şarkı bittiğinde Spotify listem dördüncü kez başa sarmıştı. Sıkılıp kulaklığı çıkartıp yatağın üstüne bıraktım ve masamın üzerinde duran sigara kutumdan bir tane çıkartıp yaktım. O lanet gün bu gündü. Annem'in gözümün önünde can verdiği an. Ve benim doğum günüm. Yüzümde buruk bir tebbessüm oluştu boş duvara yaslanırken. Tek dizimi kendime çektim ve kafamı da duvara yaslayıp hafifçe güldüm. 

Şaka gibiydi. Doğum günü pastamı tam kesecekken babamın annemi pasta bıçağı ile bıçaklaması, çikolatalı pastamı anneme zorla yedirdiği, benim paytak adımlarla karşı komşunun kapısını çalmaya gidişim, komşunun yetişememesi...  Bunca şeye rağmen serbest kalan babam denen adam... Sırıtışım kahkahalara dönüştüğünde duyduğum erkek sesiyle sıçradım. "Deli misin yoksa, deli gibi mi davranmaya çalışıyorsun. Söyleyeyim delilik havalı bir şey değil yeşil boncuk." Kafamı hemen odamın girişine çevirdiğimde maviden griye kaçan dağınık saçlı, mavi gözlü, oldukça beyaz tenli bir adam gördüm. "Sen de kimsin?" Diye sordum bitmiş sigarayı küllüğe söndürürken. Yanımda duran aynalı komidin'den destek alarak ayağa kalktım ve baygın gözlerle cevap vermesini bekledim. "Ben mi? Luka... Su Lordu Luka..." Dediğinde kafamı "hadi lan oradan" der gibi salladım ve nefesimi vererek güldüm.  "Bende Ariana Grande naber?" Dedim aşağalayıcı bir sesle. Eğer şu an kendimde olsam her halde ebesini bellerdim. "İnanmıyor musun? Göstereyim," Dediğinde eliyle bir şeyler yaptı ve bir anda komidinimin üzerinde duran çiçeğin üstünde bir bulut oluştu ve yağmur yağmaya başladı. "Siktir." Diye bir fısıltı döküldü dudaklarımdan. Bana yaklaştığında tekme atmaya çalıştım. "Hğa! İnsan olmayan ama insana benzeyen varlık!" Diye bağırırken elimle sinek savurma hareketi yapıyordum.

Gitti şu an Elif aynen kanka.

"Sakin olsana be sen çağırdın beni!" Dediğinde saçma hareketlerime bir son verdim. "He aynen kanka ben çağırdım." Dedim ellerimi belime yerleşetirirken. "Kızım ruh çağırma oyunu oynarken farklı evrenden insanlar çağırabileceğinizi kimse mi söylemedi size?" Dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Saçmalama ben bunun dersini alıyorum her gün iki saat. Elbette biliyorum farklı varlıkların gelebeliceğini, affedin Lordum benim hatam!" Dediğimde beyaz yüzü öfkeyle kızardı. "Dua et gözlerin çok güzel." Dediğinde kaşlarımı çattım. "Bana bilmediğim bir şey söyle?" Dedim elimi hadisene der gibi sallarken. Sinirle nefes alırken, "Ego'nun vücut bulmuş halisin." diye mırıldandı. "He evet öyleyim."

SANRININ İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin