Su her zaman ateşi söndürür mü gerçekten? Hayır. Daha büyük yangınlara da yol açabilir ve bu yangınlar zamanla sizi yok eder...
Şaşkınlıkla karşımda ki şahısa bakarken o ise gülümsüyordu. "Ateş Lordu mu? Çocuk kandırmıyorsun kendine gel!" Dedim. Dedim demesine de o an aklıma öyle bir şey geldi ki daha da streslendim. "Hırsız! Hırsızsın di mi sen!" Diye bağırdığımda yaklaşıp eliyle ağzımı kapadı. "Şşs... Bağırma!" Dedi fısıldayarak.
Sıcak nefesi şu an buz tutmuş kulaklarıma doldu. Tüylerim diken diken olurken anın şokunu atlatmaya çalışıyordum. "Gerçekten Ateş Lorduyum ben," dedi aynı kısık fısıltıyla. "Bak..." Dedi ve arkasında iki tane kanat belirdi. Kanat mı kuş muydu bu! Tekrar çığlık atmaya çalıştım fakat nafile elini ağzımdan çekmiyordu ki.
Onu büyük bir güçle ittirdiğimde bile kıpırdamadı. Kas kütlesi gibi bir adamdan bahsediyoruz. Olabilir. "elimi ağızdan çekiyorum ama sakın bağırma tamam mı?"
Dediğinde kafa sallamakla yetindim, fakat daha o elini çekmeden elini öyle bir ısırdım ki elini acıyla inleyerek geri çekti. "Manyak mısın sen?" Diye sordu kızarmış eline bakarken. "İnsan mısın sen?" Diye sordum ben de.Gözlerini devirip cevap verdi, "Kanatlarım olduğuna göre yeni doğmuş bir bebeğim Asel aynen." Dediğinde sesinde ki alay tanısına daha da sinirlenirken kaşlarımı cattim. Konu sesinde ki akay tinsina mi takıldın, adam ismini biliyor... Salak. "İsmimi nerden biliyorsun!" Diye sordum ellerimi göğsümün üstünde birleştirerek. O da benim gibi ellerini göğsünün altında birleştirdi ve taklidimi yaparak, "Çinki bin bir insin diğilim." dedi. Sesini de incelemişti!
İşaret parmağımı kaldırım ona doğru saklayacağım sırada sıcak dudakları parmağıma temas etmişti. Şaşkınlıkla bir parmağıma bir de ona bakarken o alt dudağını ısırıp gülerek tezgaha tekrar yaslandı. "Devam et lütfen..." Dedi sırıtarak. "Divim it litfin." Dedim az önce yaptığı şeye atıfta bulunarak. "Anlat kimsin nesin nerelisin hangi kuş türündensin." Dedim ollağan üstü bir sakinlikle. "Tanrının izni gök yüzünün efedisinin kalbiyle seni kendime istiyorum denediğin kaldı." Dedi kahkaha atarak. "Tabi efendim tuzlu kahvede ister misiniz?" Dedim alay ve sinirle. "Onu da içeceğim ellerinden elbet..." Dedi muzip bir gülümseme ile.
Gülüşü çok güzel değil mi? Değil. Kız sus günaha gircen. Ay tamam ya. "Evet seni dinliyorum." Dedim itiraz istemeyen bir tavırla.Hafifçe öksıdürdü ve bir anda beni belimden tutup masaya oturttu. "Söyle ki..." Dedi saçlarımı yüzümden kulağımın arkasına iterken. "Bir rivayete göre bir lord asırlardır senin onu çağırmanı bekliyormuş... Ve o rivayete göre lord seni öpmeyi çok istiyormuş..." Dedi ve sıcak, ateş kadar sıcak dudakları bir buz kadar soğuk olan dudaklarıma kapandı ve buzları eritip suya dönüştürdü...
•••
Eveeeett bolumtsonu hihihii merak edin bakaliimmmmmmm
Bir sonra ki bölümde görüşürüzzz
Milyon kalp ve öpücükkkInstagram: ecrnnazzpl
Tiktok: s4ynrm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRININ İZİ
FantastikBazı yaralar iz bırakır. Bazense hayal gibi görünen gerçeklikler. Peki ya gerçek sandıklarımız sanrıysa? Belki de o yağmurlu gece de Asel arkadaşının evinde o oyunu oynamasaydı hiç biri yaşanmayacaktı. "Küçük bir ruh çağırma oyunu Asel bu kadar kor...