6.Bölüm

896 84 18
                                    

~Atlastan~

Eve geldiğimizde herkes salondaydı. Emre "Biz geldiikk" diye bağırdığında tüm gözler bize döndü.

  Annem hemen yanımıza gelip kucağımda kafasını göğüsüme gömmüş olan oğluma "Daniilcim elin nasıl oldu?" diye sorduğunda Daniil kafasını kaldırıp "İyi" dedi sadece.

  Bende bakışlarımı Daniilden çekip Daniile merakla bakan Duyguya çevirdim.

  Duyguya "Hayırdır Duygu eserine mi bakıyorsun?" diye sorduğumda babam her zaman ki gibi "Atlas" diye uyardı. Aklı gidiyordu kızına bir şey yapacağım diye.

  Bende bir şey demeden mutfağa gittim.

  Daniil için bir sandalye çekip oturttum. Kendim de buzdolabını açıp birkaç kahvaltılık çıkarmıştım.

  Kahvaltılıkları masaya koyarken içeri Emine abla geldi. Emine abla "Atlas deseydin bana ben hazırladım hemen" dediğinde Daniil ve kendim için çatal çıkarıp masaya koydum.

  Emine ablaya dönüp "Sen zahmet etme Emine abla. Birkaç bir şey yiyip kalkıcaz zaten" dedim.

  Bunu dedikten sonra Daniilin yanındaki sandalyeye geçip oturttum. Önümdeki peynirlerden ve zeytinlerden Daniilin ağzına vermeye başladım.

  Emine ablada Daniil için portakal suyu ve benim içinde bir bardak çay doldurmuştu.

  Daniil ile kahvaltımızı yaptıktan sonra beraber odamıza çıktık.

  Aklıma gelen şeyle Daniile dönüp "Babacım duş almak ister misin?" diye sorduğumda Daniil hemen başını sallamıştı. Bende gülümseyerek ona havlu ve kıyafet çıkarmaya başladım.

  Havlu ve kıyafetleri yatağın üstüne koyup Daniil ile banyoya geçtik.

  Eline dikkat ederek üstünü çıkarmaya başladım. Banyodaki şampuanları görünce aklıma gelen şey ile ufak bir küfür savurdum

  Daniili kendi şampuanım ile yıkayamazdım. Evde de çocuk şampuanı yoktur diye düşünüp hemen telefonumdan Emre'yi aradım.

  Emre telefonu açtığı gibi "Emre bana çabuk çocuk şampuanı alıp gel. Ama acele et" diyip telefonu kapattım.

  Bana anlamsız gözler ile bakan oğluma "Sana şampuan almayı unutmuşum o yüzden amcan hemen getiriyor." dediğimde beni onayladı.

  Daniile aklımı kurcalayan soruyu sorup sormamak arasında ne kadar karasız kalsamda soruyu sordum.

  "Daniil babacım sen neden bana baba demiyorsun?" dediğimde Daniil şaşırmıştı.

  Daniil ellindeki sargı ile oynamaya başlayıp bir yandan da bana cevap veriyordu. "Şey ben biraz çekiniyorum. Aslında bana kızmandan korkuyorum." dediğinde şok olmuştum.

  Dizlerimin üzerine çöküp Daniil ile boylarımızı eşitledim. Daniilin ellerini tutup "Oğlum bunun için ben sana kızmam ki. Hem ben sana çok büyük bir şey olmadığı sürece asla kızmam." dediğimde gözleri beni bulmuştu

  Daniil ellerini ellerimden kurtarıp boynuma doladığında hemen kollarımı bende ona sardım

  Daniil "İyi ki varsın ve iyi ki benim babamsın." dediğinde çıplak omzuna kocaman bir öpücük bıraktım.

  "Sen de iyi ki benim oğlumsun." dediğimde kocaman gülümseyerek gözlerimin içine baktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

  Kapıdan Emre'nin sesi gediğin de birbirimizden ayrıldık. Emre "Abi kapının önüne bırakıyorum." dediğinde "Tamm" diyip onu onayladım.

OĞLUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin