3.Bölüm

752 61 8
                                    

Medya: Evin bahçesi (temsili)

3 SAAT ÖNCE

Daniil bahçeyi dolaşmaya başladığında yan tarafta oturan Faruk bey ve eşi İdil hanım da o evden çıkan ufaklığa bakıyorlardı.

  Daniil onları fark ettiğinde kapının kolunu tutup içeri girecekti ama Faruk beyin "Merhaba ufaklık" diye seslenmesi ile Daniil elİni kaldırıp "Merhaba" diye el salladı.

  İdil hanım "Maşallah ne şeker çocuksun sen" dediğinde Daniil utanarak başını öne eğdi. İdil hanım gülümseme ile "Bize katılmak ister misin?" diye sorduğunda Daniil "Babama sormam gerekiyor ama o da şuan evde değil." dedi.

  Faruk bey "Kimmiş baban arayalım" dediğinde Daniil kocaman gülümseyip "Atlas" dediğinde ikilinin gözleri büyümüştü.

  Faruk bey inanmak ister gibi "Murat Bey'in oğlu Atlas mı?" diye sorduğunda Daniil başını salladı. Faruk bey, İdil hanıma kısık sesle "İdil görüyor musun Atlası bunca zaman iyi saklamış çocuğu." dediğinde İdil hanım "Faruk saçmalama neyin ne olduğunu bilmiyoruz. O yüzden bir şey diyemeyiz." dediğinde Faruk bey haklısın diyerek cebinden telefonunu çıkarıp Atlası aramaya başladı.

  Faruk bey, Daniile gel babanla konuş dediğinde Daniil hemen yanlarına gelmişti. Birkaç çalıştan sonra Atlas telefonu açmıştı. Atlas "Efendim Faruk amca" dediğinde Daniilin yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Daha bir saat bile olmamasına rağmen babasını çok özlemişti.

  Faruk bey "Atlascım biz senin oğlunla tanıştık az önce bizim yanımıza gelmesini söyledik ama babama sormam gerekiyor dedi." dediğinde Atlas gülümsemeden edemedi.

  Atlas bir şey demeden Daniil "Ben sen gelene kadar burada durabilir miyim? Evde canım çook sıkıldı." dediğinde Atlas da "Tabiki dura bilirsin babacım." dediğinde Daniil gülümseyerek Faruk bey ve İdil hanıma baktı onlarda anında karşılık vermişlerdi.

  Atlas telefonu kapatınca Faruk bey yanındaki sandalyeye Daniilin oturması için yardım etti. Sandalye yüksek olduğu için Daniilin sadece yüzü görünüyordu. Dışarıdan bakan biri sandalyede birinin oturduğunu anlayamazdı.

  Faruk bey, Daniile elini uzatıp "Tanışmadık yakışıklı ben Faruk. Sen bana Faruk amca diye bilirsin" dediğinde Daniil babasından aldığı onayla Faruk amcasının elini sıkıp "Bende Daniil tanıştığıma memnun oldum Faruk amca" dedi. Faruk bey, Daniilin adını duyunca donmuştu.

  Demek dün Murat bey bu yüzden bu kadar sinirliydi diye düşünüp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Daniil elini çektiğinde bu sefer İdil hanım elini uzattı
"Bende İdil tatlım. Sende bana İdil abla diyebilirsin" dediğinde Daniil onunda elini sıktı.

  İdil hanım "Ben sana çok güzel meyveli pasta ile meyve suyu getireyim mi?" diye sorduğunda Daniil biraz utanarak başını salladı.

  İdil hanım gülümseyerek eve girdiğinde Faruk bey hemen "Daniilcim sen Atlasın oğlu olduğunu söyledin ama biz seni daha önce hiç göremedik." dediğinde Daniil "Ben annemle Ukrayna da yaşıyordum Faruk amca. Bir ay önce geldik buraya babamla da o zaman tanıştım." dediğinde Faruk bey düşünüp İdil hanım gelmeden "Peki annen o da burada mı?" diye sorduğunda Daniil başını sağa sola sallayıp "Hayır o Ukrayna'ya gitti." dediğinde Daniilin yüzü düşmüştü.

  Faruk bey sorduğu soruyla pişman olup "Özür dilerim Daniilcim seni üzmek istemedim." dediğinde Daniil Faruk amcasına gülümseyip "Önemli değil Faruk amca. Bilmiyordun." dediğinde Faruk bey eliyle çocuğun sarı saçlarını dağıttı.

İdil hanım elinde tepsiyle geldiğinde Daniilin gözleri parladı. İdil hanım tepsiyi masaya bıraktığında hafiften çiseleyen yağmurla eşi Faruk beye dönüp "Faruk içeri geçelim mi? Yağmur yağacak gibi." dedi Faruk bey ise eşini onaylayıp üçü içeri geçmişti.

OĞLUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin