1.Bölüm -Gizemli biri-

166 37 324
                                    

Amara ve abisi Uma,

Yürüdükleri yol üzerinde seyyar arabayı görünce adımlarını oraya yöneltti,Uma"Bi tane pamuk şeker verirmisiniz"dedi,satıcı adamın pamuk şekeri uzatması ile cebinden çıkardığı parayı adama vardı ve "Teşekkürler" diyip elindeki pamuk şekeri Amara'ya verdi.

Amara 19 yaşında olmasına rağmen,pamuk şekere deli oluyordu.
Kaç yaşına gelirse gelsin hep küçük şeylere mutlu olurdu.Gözlerinde gördüğü parlamaya gülümsedi,Uma.

Eve doğru yürümeye devam ettiler; fazla mesafe yoktu zaten.Okula öğleden sonra gittikleri için hava kararmıştı.

Küçük bir kasabanın bir ucundaki kulübe tarzı bir evde oturuyorlardı.
Küçük bir bahçesi vardı ve bahçenin yeşilliği evi dahada güzel kılıyordu.

Eve yaklaşınca ışıkların hiçbirinin yanmadığını fark etti,Uma.

Bu garipsenecek bir durumdu çünkü annesi ve babası bu saatte evde oluyorlardı.

Uma içindeki tedirginliği kardeşine yansıtmamaya çalışarak kapıya yanaştı.Anahtarını çantasında bulup çıkardı ve kapıyı açtı.

İçerideki karanlığı incelerken sol eliylede ışığı açtı.Görünürde farklı bir şey yoktu.'Haber vermeyi unuttular heralde' diye düşündü."Evde yoklar galiba,Amara"dedi, Uma.

Amara buna sevinmişti çünkü ne kadar reşit olsada anne ve babası geç saatlere kadar ekran karşısında oturmanın göze,beyne zarar verebileceğini düşünüyorlardı.

Ama şimdi onlar gelene kadar televizyon başında oturabilecekti.

Çantasını kapının yanına fırlatan Amara salona doğru koşar adımlarla ilerledi.

Solana ulaşınca salondaki ışığı açmak için uzandı.Eline bulaşan pamuk şekeri yalarken arkasını dönünce duraksadı.

Pamuk şekeri ellerinden kayıp yere düştü.Gözlerini kocaman açmış,odanın ortasına bakıyordu.

Çığlık atmaya çalışıyor,
atamıyordu.Boğazına saplanan dikenler onu engelliyordu.Korkudan nutku tutulmuştu adeta.
Abisini çağıracaktı fakat sesi çıkmıyordu.Nefes almakta zorlanırken gözünden akan yaşı yanağında hissedince kendine geldi. Bağırdı "Abiii...!" bir süre ses gelmedi.

Kendisine yaklaşan ayak seside duymadı.Nefesi sıklaşınca ağlaması daha da kuvvetlendi.Hıçkıra Hıçkıra ağlıyordu ve ağabeyi yanına gelmiyordu.

Kocaman bir çığlık atıp gözlerini kapattı,Amara.Yere çökmüş ağlamaya devam ediyordu.

Annesi ve Babası yerde kanlar içerisinde,boylu boyunca serilmiş yatıyorlardı.

Bir süre yerde hıçkıra hıçkıra anne ve babasına baktı,sonra bir anda olduğu yerden kalkarak abisine bakmak için salondan çıktı.Her yere bakmasına rağmen onu görememişti.

...Uma karanlıkta,yerde kanlar içinde kıvranıyor,yardım çığlıkları atıyordu.

Çığlıkları duyan Amara korkudan ne yapıcağını bilemedi.Neler oluyordu? Daha biraz önce yanında olan ağabeyi şimdi kanlar içerisinde yerde öylece Amara'nın yüzüne bakıyordu.

Ne olduğunu anlamadan orada öylece kala kaldı.Şok içerisinde dizleri üzerine çöktü.Yardım etmek istiyordu ama şokun verdiği etki ile kımıldayamıyordu.Ağabeyi ona kaçmasını söylüyordu.

Ağabeyinin "Kaç...! Git buradan! HEMEN!" Bağırışları içerisinde ne yapmalıydı evde kalıp yardım etmeli mi? Yoksa gerçekten arkasına bile bakmadan kaçmalı mıydı? Diye düşünürken,bi anda evde ayak sesleri duymaya başladı.

 Arautos do morte (Ölüm Habercileri)          Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin