Tanıtım/Giriş

2K 73 14
                                    

Yakup çalan kapıyla ayaklandı. Kapıyı açtığında uzun zamandan beri görmediği dostu Yusuf'u görmüştü.

"Selamünaleyküm Yakup, müsait misin?"

"Aleykümselam, hoş geldin buyur geç lütfen." diyerek Yakup Yusuf'a yer açtı.

Yusuf, "Kusura bakma haber vermeden geldim. Rahatsız etmedim inşaAllah?" deyince Yakup hemen başını olumsuzca salladı.

"Estağfurullah ne rahatsızlığı, geç lütfen." diye karşıdaki koltuğu gösterdi. Kendisi de tekli koltuğa oturdun.

Aklına gelenle hemen, "Ne içersin? Ne getireyim sana?" diye ayaklanan dostuna elini 'Dur' misali kaldırıp engel oldu Yusuf.

"Hiçbir şey istemem Yakupum. Ben seninle konuşmaya geldim. Bir derdin var galiba? Bu aralar yüzün pek mi asık." dediğinde Yakup yerine oturdu ve derin nefes alamaya ihtiyaç duydu.

Yusuf, "Ne oldu hele? Anlat bakayım, yardımcı olayım." dediğinde Yakup'un gözleri doldu. Bu Yusuf'u daha çok endişenlendirmeye başladı ve yerinde dikleşti.

Yakup, "Babam tutturdu Esila'yı evlendireyim diye, bide gitmiş birisini bulmuş ona. Allah'ta biliyor o çocuğu pek gözüm tutmadı, bir terslik var. Bende dedim ki, bir konuşsunlar anlaşsınlar ama yok illa hemen nikah kıyalım diyor. Bende karşı çıkınca daha çok dellendi, zorla kızımı evlendirecek diye korkuyorum. Birde yetmiyormuş gibi ne sözler etti. Esila da kabul etmeyince bu sefer de tehdit etmeye başladı." arkadaşına olanları anlatınca Yusuf da üzüldü. Hiç beklemezdi böyle bir şeyi Nihat beyden.

Zamanında fark etmişti Nihat beyin Esila'ya karşı tavırlarını ama bu kadar ileriye gideceğini hiç tahmin etmezdi. Yusuf Yakup'a cevap veremeden telefonu çalmıştı. Oğlu arıyordu, açmak ve açmamak arasında kalmıştı. Yakup önemli olabilir diye arkadaşından telefonunu açmasına rica etti.

"Oğlum..."

"Baba nasılsın?"

"İyiyim elhamdulillah, sen nasılsın? Tim nasıl?"

"Hepimiz iyiyiz hamdolsun, görevden döndük babam. Bir kaç gün izinliyim yarın Allah'ın iziniyle geleceğim, haber vereyim dedim."

"Tamam oğlum, bekliyoruz. Ben şu an Yakup amcanın yanındayım sonra konuşsak olur mu?"

"Olur babam olur. Selam söyle hadi görüşürüz." Yusuf telefonu kapatınca Yakup'a döndü.

"Yakup, Mirza aradı selamı da var." boğazını temizleyip devam etti, "Yarın gelecekmiş Allah'ın iziniyle acaba diyorum ki o da mı bir konuşsa Nihat beyle."

Yakup heyecanla yerinde doğruldu, Mirza oğlu Askerdi belki babası biraz çekinir, korkar ve vazgeçerdi.

"Yapar mı dersin?"

Yusuf gülümseyip cevap verdi, "Yapar tabii niye yapmazsın. Hatta bekle bir arayım gene." diye telefonu çıkarıyordu ki Yakup durdur onu.

"Yok arama şimdi, yarın geldiğinde yüz yüze konuşalım."

İki dost biraz daha sohbet ettikten sonra vedalaşıp ayrılmışlardı.

Ertesi gün Mirza geldiğinde babasından üstü kapalı olayları öğrenmişti ve şu an Yakup amcasını bekliyordu.

Zilin çalmasıyla Yusuf dostunu karşılamaya gitmişti. Bir kaç dakika sonra salona varmışlardı. Mirza yerinden doğrulup Yakup amcasının elini öpmüş ve derdini dinlemişti.

Mirza duyduklarıyla üzülmüş ve aynı zamanda sinirlenmişti. Yakup amcasını uzun zamandan beri tanırdı ama kızını Esila'ya hiç görmemişti. Kızı görme engelli olduğu için pek dışarıya çıkmazdı.

Mirza Yakup amcasının ağlamasına daha fazla dayanamadı, "Sen merak etme Yakup amca ben gidip konuşacağım eğer bir şey fayda etmesede böyle bir şeye izin vermeyiz."

Nasip Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin