13 | cümlelerin en iki yüzlüsü

319 44 277
                                    

Yoongi kucağındaki kedinin tüylerinin arasında parmaklarını dikkatlice gezdirmeye devam ederken bir yandan da onun arka ayağındaki sargıda bakışlarını gezdiriyor ve derin nefesler almaya çalışıyordu. İki gün öncesinde artık daha iyi olduğunu, o kabusların ve anlam veremediği olayların bittiğini düşünmüş fakat fazlaca yanılmıştı.

Birkaç gün, rahat hayatına geri döndüğünü sanmış olduğu anlar sadece birkaç gün için sürmüştü. Tüm o rahatsız edici gerçekler sanki hayatından hiç çıkmamış gibi geri döndüğünde yine sıcak bir yaz sabahına gözlerini açmak zorunda kalmıştı. Uyandığında asla hatırlayamadığı ama rüyasında her ne görmüşse korkudan veya herhangi bir sebepten dolayı uykusunda onu ağlatmış olan bir rüya görmüştü.

Nedenini bilmediği bir şekilde korkunç hissediyordu ve şu anda kolları arasına yatırıp sevmeye devam ettiği uykulu kedi bile onu sakinleştirebiliyormuş gibi gelmiyordu.

Zihnine neler olmuştu bilemiyordu ama çok yorulmuştu, ağlamasına neden olan o rüyanın ne olduğunu bilmek isteyip istemediğinden bile emin olamıyordu, tek istediği huzurdu. Bu isteğinin fazla ya da zor olduğunu dahi düşünmüyordu fakat birkaç haftadır hayatında olmayan tek şey de buydu. Biraz gülümseyip mutlu olsa sanki kötü bir şey yapmış gibi karma gelip onu buluyor ve en kötüsüyle cezalandırıyordu.

Dün gece çok mutlu bir şekilde uyumuştu çünkü Taehyung akşam onu arayarak yarın onu çağırmış ve umutlu konuşmuştu bu yüzden Yoongi gece bulutların üzerindeymişçesine mutluydu fakat şimdi çok kötü hissediyordu. Islak yanaklarını sinirle silmeye devam ederken suratına baygın bakışlarıyla bakan kedinin başını okşamış ve "Neden böyle oluyor?" diye mırıldanmıştı. "Neden bunları yaşayan kişi ben olmak zorundayım?"

Kedinin dudaklarının arasından çıkardığı mırıltılı seslerle gözlerini yumarak başını iyice yastığa bastırdığı sırada kapısının tıklatılmış olduğunu duymuştu fakat gözlerini açma zahmetine girmeyecekti. "Müsait değilim" derken çenesini kedinin başının üzerine yerleştirmiş fakat yüzüne yemiş olduğu birkaç pati darbesi yüzünden geriye çekilmek zorunda kalmıştı. Ayağı sargılı olduğu için yürümeyi başaramayan kedi en fazla kendini sürükleyerek geriye çekilmeyi başarabildiği için daha da huysuzlanmışken odanın kapısı açılmış ve içeriye biri dalmıştı.

Yoongi bakışlarını kaldırmadan gözleriyle rutubet izlerini takip etmeye başladığı sırada kediyi de rahat bırakmış ve "Neden pat diye içeriye giriyorsun, ya gerçekten müsait olmasaydım?" diye sorarken duvarın üzerindeki hafif nemli izleri izleyerek bakışlarını kaldırmıştı. Jimin ise öncelikle yatağın üzerinden atlamaya çalışan kediyi nazikçe tuttuğu gibi küçük tüy yumağını onun için aldığı yatağa yerleştirmiş ve "Görmediğim şey değil" demişti geri dönerken.

Yoongi gözlerini devirerek yatağa sırt üstü uzanmak için biraz döndüğü sırada Jimin onun kızarmış gözlerini ve nemli yanaklarını görerek dudaklarını aralarken yatağın köşesine oturmuştu. "Ağladın mı sen?" dediği sırada bir yandan da Yoongi'nin yanağını silmek adına elini ona doğru uzattığında Yoongi gözlerini yumarak ona izin vermiş ve omuz silkmişti. Konuşmak istemiyordu, rüyasında ne gördüğünü bile bilmiyorken ne anlatacaktı ki.

Evet Jimin, ne olduğunu bile bilmiyor olduğum bir şeylere ağlamış olarak uyandım bu yüzden de sabah sabah çok kötü hissediyorum mu diyecekti? İstemiyordu.

Jimin diğer elini de kaldırıp Yoongi'nin yanaklarını bir güzel sildikten sonra parmaklarını gözlerinin üzerinde gezdirmiş ve "Canını sıkacak bir şey mi oldu?" diyerek uzanan bedenin üzerine doğru biraz daha eğilmişti. "Bu konuyu konuşmak istemiyorum" diyerek üzerindeki ellerden kurtulmaya çalışan Yoongi ise yüzünü duvara doğru dönerek alnını buz gibi olan duvara yasladığında Jimin onun bu tavrına karşı başını sallamıştı. "Tamam konuşmayalım" diyordu oturduğu yerden kalkarken. Yoongi onun bu olayı uzatmamış olmasına sevinmişti çünkü sahiden de şu an isteyeceği en son şey bunun üzerine konuşmaktı.

STRANGERS FROM HELL | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin