19 | iplerin üzerindeki bir cambaz

291 36 187
                                    

Jimin dudaklarının arasından üflediği dumanın karanlık odada usulca süzülüşünü izliyor, yanında uzanan Yoongi'nin gözleriyse kapalı olsa dahi uyuyor olmadığını ikisi de biliyordu. Saat neredeyse gece yarısını geçerken düşünceli bedenlerin ikisi de uzanmaya ve inatla konuşmamaya devam ediyorlardı. Bu sefer bir değişiklik yaparak Jimin'in odasında olsalar da sanki zihinleri bambaşka evrenlerde geziniyor gibiydi.

Jimin bir nefesi daha içine çekerek parmaklarının arasında tuttuğu ince dalı dudaklarından uzaklaştırdığında Yoongi gözlerini aralayarak elini ona uzatmıştı. Dakikalardır dolaylı yoldan ciğerlerine çektiği dumanın sahibini artık dudaklarının arasında istiyordu.

Jimin onun elini iterek indirirken Yoongi'ye doğru biraz daha dönmüş ve tutmaya devam ettiği ince dalı Yoongi'nin dudaklarının arasına yerleştirmişti. "İçine çek" diye fısıldaması Yoongi'nin eş zamanlı olarak kendisine tutulan sigaranın dumanını içine çekmesini sağlamıştı. Ağzının içerisinde hissettiği duman alışık olmasa da bildiği bir his olduğu için tam da dudaklarını aralayarak genzini yakan dumanı dışarıya verecekken soğuk parmaklar çenesini sıkıca kavrayarak onu durdurmuştu.

Neler olduğuna bakabilmek için gözlerini araladığında yüzünün hemen yakınından ona donuk gözlerle bakınan adamı görerek gülümsemek istemiş fakat dudaklarına değen yumuşak hisle gözlerini tekrar yummuştu. Şimdi yanaklarına kadar ağzını dolduran duman, Jimin'in dudaklarının arasına doğru süzülerek Yoongi'nin bedenini terk etmişti.

Çenesini sıkan parmaklar başını biraz daha kaldırması için onu zorlarken Jimin biraz gerileyerek geri kalan dumanı aralarında kalan küçük boşluğa üflemiş ve Yoongi'nin gözlerinin önüne düşen saçlarını kulağının arkasına ittirmişti.

"Böyle daha çok hoşuma gitti" diyerek mırıldandığı sırada Yoongi gülümseyerek dudaklarını aralamış fakat sözlerini dile getirememişti çünkü birileri güçlü bir şeklde kapıya vurmaya başlamıştı. Odalarının kapısından değil, daha uzaktan gelen bu ses Jimin'in de gerilemesine neden olduğunda Yoongi kapıya doğru bakarak kaşlarını çatmış ve "Kapı mı çalıyor?" diye sormuştu.

Bu saatte birinin pansiyona gelmiş olması ikisi için de anlamsız gelen bir durumdu bu yüzden Jimin elindeki sigarayı masasındaki küllüğe bastırarak ayaklanırken Yoongi de çabucak kapıya yönelmişti. Şaşkın bakışlarla açtıkları kapının dışına çıktıklarında pansiyonda kalan diğerlerinin de başını kapılarının köşesinden çıkarmış etrafa bakıldığını gördüklerindeyse ilk tepkiyi veren yine Jimin olmuştu.

Bu sırada alt kattan gelen kapı sesi son hızıyla çalmaya devam ediyor ve içlerindeki merak duygusunu körüklüyordu.

"Odalarınızdan çıkmayın" diyerek karanlık koridorda bir anda yürümeye başlamış olan Jimin diğerlerini geride bırakırken Yoongi de onun peşinden yürümeye başlamıştı. "Beni de bekle" diyordu Namjoon'a değmemek için vücudunu iyice duvara yaslayarak onun yanından geçerken. Neler döndüğünü çok fazla merak ediyordu ve şu an odada tek kalmak istediği en son şey bile değildi.

Kaldıkları kattan çıkmadan önce açılıp kapanan ışıkların aydınlattığı koridora son kez baktığında hepsinin yüzlerinde olan o donuk ifadeleriyle birlikte onlara doğru baktığını görmek içini ürpertmişti. Yüzlerine vuran hafif ışık ortamın getirdiği karanlığı tam anlamıyla bölemediği için yüz ifadeleri pek belli olmuyor olsa da kapısına yaslanmış gülen Jeongguk'un olduğu yerde sallandığını görebiliyordu.

"Kim gelmiş?" diyordu rahatsız edici kıkırtılarının arasından. "Jeongguk da kimin geldiğini görmek istiyor. Niye gelmişler?" Sesini kesmesi Namjoon'un ona doğru atmış olduğu kısa bir bakışla sağlanırken Jeongguk parmaklarıyla dudaklarını örtmüş ve kaçarak odasına saklanmıştı.

STRANGERS FROM HELL | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin