Bir kez daha Aylin'e lanet ederek gözlerimi açtım. Uyanmakta zorlanan bir insandım, bu yüzden her sabah alarm kurardım bir kaç tane. 1'er dakika arayla. E insanda öküz bünyesi olunca. Gün geçtikçe normal melodiler uyanmam için etkili olmayınca grubumuzun kendince müzik dehası olan Aylin'ine başvurdum. Konuyu açmaz olaydım, tam söyleyecekken acı biber yeseydim dilim yansaydı da konuşamaz olaydım. Son 1 aydır beynimi delip geçen müzikle uyanıyordum. Arkadaş öyle bir başlıyordu ki , insan bırak uyumayı düşünmek, gözlerini kırpmaya tövbe ediyordu. Şarkı ne mi ? Aylin hanımın en sevdiği şarkıymış ; Celtic Frost - Dethroned Emperor.
Bazen Emine teyzelere gidip ' Kızınız böyle satanist müzikleri dinliyor kötü yola düşmüş.' demek istiyorum ama vicdanım el vermiyor. Çok konuşması, dedikoduyu sevmesi, aşırı meraklı yapısı, çöpçatanlığı olmazsa iyi kız aslında. Ki bu özellikleri ondan çıkarırsak geriye Aylin kalmıyor.
Neyse şuan daha ciddi bir sorunum var. Aylin'in ablası Berin ile eyliydim. Ailem biliyor muydu ? Bence bilmiyorlardı, bilselerdi annem her sabah 'Gelin Nutku' çekmezdi bana. Yatağımda tek uyandığıma göre bu mantıklı olan cevaptı. Soru şu, ailem neden bilmiyor ? Ben öyle ailemden gizli şeyler yapan bir adam değilim ki. En iyisi onlara da söylemek.
Üzerimi değiştirerek mutfağa doğru yol aldım.O değil de bugün iş görüşmem de var ya...Allahım bugünü bana yaşatman için ne yaptım bir bilsem ?
Çay dolduran anneme 'Günaydın' diye mırıldanıp telefonumu çıkardım. Berin ile çekildiğimiz fotoğraf falan olurdu belki.
"Masada telefonla oynama Mahir." dedi annem. Ben de sevmem kurcalamayı ama iki ucu boklu değneğin ortasındayım yahu.
"Size bir şey söylemem gerekiyor." dediğim an babam gazetesini bıraktı, annem yerine oturdu.
"Söyle oğlum." diyen babama baktım. Bir an önce söylesen de karnımı doyursan der gibiydi. Derin bir nefes aldım.
"Hani Berin var ya ?"
Annem kaşlarını çatarak 'Bizim Emine'nin kızı Berin mi ?' diye sordu. Yavaşça kafamı salladım.
Babam "Ne olmuş ona?" derken annem çayından bir yudum aldı.
"Valla ne olmuş bilmem ama ben o kıza bir türlü ısınamadım." dedi annem. Hayda... Bir de buradan yak.
"Neden ?" dedim hızla.
"Ay oğlum bir kızın yüzü hiç mi gülmez ? Kanı çekilmiş ceset gibi dolanıyor valla. Ağzını da bıçak açmıyor. Bizim Yeter oğlu Nizamettin 'e düşünüyordu onu ama kızı görünce vazgeçti."
Oh, iyi ki vazgeçmiş. Aman o sümüklü Nizamettin'in annesi de mahalledeki bütün dişileri yakıştırıyor oğluna.
"Bence çok güzel bir kız." dedim kısık sesle. E karım sonuçta, birazdan Cavidan sultan o kızın gelini olduğunu duyunca ne yapacak acaba?
"Bak ona bir şey demem. Ayın 14'ü gibi kız. Ama dış güzellik değil her şey oğlum."
Babam olaya dahil olma şerefini göstermişti.
"O değil de sen bir şey diyordun ?"
Boğazımı temizledim.
"Baba , anne. Birazdan söyleyeceğim şey için öncelikle sizden özür diliyorum. Böyle birşeyi neden, nasıl yaptım inanın bilmiyorum ama ben... Yani biz... Berin ve ben..."
Allahım dar ağacındayım sanki.Ağzımdan çıkmıyor kelime.
"Eee oğlum sen ve Berin ?" dedi annem sabırsızca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANA KUZUSU
ЧиклитSon Bekar Serisi 'nin ilk kitabı ; ANA KUZUSU Bir anne ; tek amacı artık 30 yaşına gelmiş olan oğlunu evlendirip torun sahibi olmak. Bir adam ; tek dileği 12 senedir aşık olduğu kadınla evlenebilmek. Bir kadın ; tek umudu son nefesini gizliden sevdi...