Tam 12 sene önce de böyle girmişti kalbime... 26 Ağustos 2003...
Heyecandan hayatım boyunca yapmadığım şeyi yapıp tırnaklarımı yiyordum. Ama nasıl yemek, ben fareydim onlar peynir. Esra arada bir elime vursa da bir kaç saniye sonra o parmaklar ağzıma doğru yaklaşıyordu. Gözüm duvardaki saatte, akrep ve yelkovanı takipte. Ne annemin söylediklerini duyuyorum ne de babamın. Her ülkemiz gencinin yaşadığı bu stres dolu dakikaları ben de yaşıyordum işte. Lanet olsun bu sisteme.
"1 dakika kaldı." dedi Esra.
"Hiç gecikmezdi, inşallah bugün de gecikmez." dedi annem heyecanla.
Uzun süredir beklediğim o zil sesini duyunca kalbim tekledi. Koşarak kapıya gittim. Postacı Ümit amcayı göreceğime bu kadar sevineceğim hiç alıma gelmezdi. Bana uzattığı zarfı kapar gibi elinden alıp koltuğa attım kendimi. Derin bir nefes alıp zarfı hızla açtım.
Hatırladığım kadarıyla ömrüm boyunca ilk çığlığımı o gün atmıştım. Kazanmıştım, istediğim bölümü. O zamanlar çoğu erkeğin hayali olan İnşaat Mühendisliği'ni.
O sevinçle dışarı nasıl fırladıysam artık, mahallede koşturuyordum. O zamanlar en yakın arkadaşım olan Ertanların evine giden köşeyi dönerken benzini bitmiş araba gibi kalakalmıştım yerimde.
Hayatımda mavinin görebileceğim en güzel tonuna sahip gözler, beni yerime mıhlamıştı. Aldığım nefes ağzıma doluyor ciğerlerime ulaşmıyordu. Kalbim kulaklarımdaymış gibi zonkluyordu. Ne fiziği, ne saçı , ne yüzü... Hiçbiri ilgimi çekmemişti gözleri kadar. Bakışları donuk, insanı içine çeken girdap gibiydi.
Yüzünü bana çevirip saniyelik bir bakış attı ya , o göz göze geldiğimiz an hayat durmuştu bana...
Şimdi, 12 sene sonra, bir kaç aylık ayrılık sonunda yine göz göze gelmiştik. Yine durmuştu hayat, onunla her göz göze geldiğimizde durduğu gibi...
Yine o saniyelik bakışını atar, bizimkilere döner diye düşünürken, yaklaşık 1 dakikadır bakıştığımız gerçeğini yeni fark etmiştim.
Aylin'in koşarak ona sarılması ile gözlerini benden çekip yumdu ve Aylin'e sarıldı. Ah Aylin, yerinde olmak için dünyaları verebilecek insanlar var, bir bilsen...
"İnanmıyorum, allahım ya çok özledim seni." dedi Aylin yerinde zıplayarak. Berin hastası olduğum yan gülüşüyle karşılık verdi Aylin'e.
"Haber verseydin alırdık seni."
"Yarım saat bekledim. Gelen giden olmayınca geldim ben de. " diye karşılık verdi.
"Nasıl ya?" diye mızırdandı Aylin.
"Bir buçuk saat önce indim ben. Saatleri karıştırdın sanırım." deyip Levent'e yöneldi.
"Allah belamı versin benim."
"Hoş geldin Berin." dedi Levent sırıtarak.
"Hoşbulduk Levent." deyip tokalaştılar. Berin'in gözleri Esra'yı buldu. Allahım , Berin'i bilmesem inadına benden tarafa bakmıyor diyeceğim.
"Geldiğime bu kadar üzüleceğini bilseydim gelmezdim minik anne." deyip sarıldı ona da . Mahir kim ki zaten?
"Saçmalama Berin, bu aptal yüzünden ağladım. " deyip beni işaret etti. Yahu yine ne yaptım bilmeden ?
"Ben ne yaptım ya?"
"Bilmem, yapmışsındır bir şeyler sen."
Yüzümü asarak yerime oturdum. Berin tam karşıma oturmuştu ama yine bana bakmıyordu. Daha doğrusu biryerlere dalmıştı yine. Gözlerinden yorgunluk akıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANA KUZUSU
ChickLitSon Bekar Serisi 'nin ilk kitabı ; ANA KUZUSU Bir anne ; tek amacı artık 30 yaşına gelmiş olan oğlunu evlendirip torun sahibi olmak. Bir adam ; tek dileği 12 senedir aşık olduğu kadınla evlenebilmek. Bir kadın ; tek umudu son nefesini gizliden sevdi...