Medya: teoman-17
Boşver beni
Mühim değilim
Bu O'nun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
Elveda Zalim Dünya'ymış
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş
Daha on yedi, on yedi, on yedi, on yediymiş.
.
.
101'in en hararetli yerinde Selim'in bana
"Asel sen kaç yaşındaydın?" demesiyle Emir'e yaptığım yancılığım bölündü.
"17."
" Hm iyi. O zaman hepiniz aynı yaştasınız."
"Aynen öyle."
"Asel aslında en büyüğümüz." dedi Emir.
"Nasıl yani?" diye cevapladı Selim.
"Panikleme hemen Selim bey. Ay olarak."
"Ne paniklemesi. Ay olarak desene sen. Hangi ay doğumlusun Asel?"
"Mart."
"O bende şubat."
"Memnun olduum." dedim gülerek.
"Mart'ın kaçı?"
"TC kimlik numaramı da söyleyeyim mi? Şaka. 12'si. 12 mart günü sabahın 12 buçuğunda gözlerimi dünyaya açmış bulunmaktayım. Sen şubatın kaçı?"
"Hahah harika. 5 Şubat."
Furkan'ın "Ben bittim." demesiyle Naz'ın tiz sesi kulaklarımıza doldu.
"Furkan ne ara ya."
"E yaparım öyle şeyler."
"Siz muhabbete daldınız diye kazanamadık Asel. Bir de yancım olacaksın. Hain kız. pis kız. ÖĞK birisin sen"
"Emir bey çenenizi kapayın lütfen. Misafirlerimizin yanında olmuyor böyle. Susmazsanız poponuzu kesme girişiminde bulunabilirim. Ki bunu yapabilecek kapasiteye sahip olduğumu benden iyi bilirsiniz diye düşünüyorum."
"Ne konuştun be tamam sustum."
"Benim uykum geldi saat kaç" dedi Esin uyku akan gözleriyle.
"10 olmuş topuklasak mı yavaştan?"
"Aynen abiler yarın bizim antrenman da var. Sonraki gün maç.. Zor takım kazanırız umarım." dedi Ömer.
"Maçınıza seyirci kabul eder misiniz ki?" dedim istekli gözlerle.
"Sana her maç kapımız açık. Senin gibi bir efsanenin bizi izlemeye gelmek istemesi büyük bir onurdur." dedi Alp.
Ben de gülerek "O zaman sonraki maçınıza geliyorum." dedim.
Ve yavaştan mekandan çıkmaya başladık.
Sahilde yürürken Alp "Telefon numaralarımızı alıp grup kurmalı ve sabaha kadar maç konuşmalıyız" dediğinde bağırarak. "EVET EVET HEMEN" dedim. Furkan "kim kim kuracağız?" dediğinde Naz bize dönüp "Esinle beni almayın sakın. Kahvehane gibi oluyor muhabbet." dedi. E bende sinirlenip "Çok biliyon sen." dediğimde Selim güldü ve "Tamam Emir, Furkan, Ömer, Alp sen bir de ben. Yeterli değil mi?" diye bana sordu. Bende "Artar bile." diye cevapladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASelim🏀
Chick-LitBaksana Asel. dedi. İsimlerimizi birleştirince bile benim oluyorsun. Asel, Selim, ASelim.. 🏀🏀