Başlıyoruz..
Git başımdan. Sen burada bile değilsin.
Sıkılmıştım. Tek yaptığım şu iki aptalın sohbetini dinler gibi yapmaktı.Onların sohbeti sikimde bile değildi.Onun gelmesini bekliyordum.Yeşil saçlı, zümrüt gözlü,her an gülümseyebilen bir çocuk.
2-3 dakika sonra kapıdan içeri girdi ama yanlız değildi. Onun peşinden it gibi koşan bir pezevenk. Kanada bayrağı,onu asla yanlız bırakmıyordu sürekli karşımda bir tehdit olarak duruyordu kafasını birgün koparmamak için kendimi zor tutuyorum açıkçası. Ha, yanlış olmasın, zerre umrumda değiller. Sadece deku gibi bir aptalın bu kadar sosyal olması.. sinir bozucu.
Onları dikkatlice izlemeye koyuldum ta ki o zümrüt gözler bana dönene dek..D
Kacchan..Her zamanki gibi sinirli ve agresif şekilde bize bakıyordu onu aldırış etmemek elde değildi soğuk bakışları kan dondur derecedeydi.
Kırmızı alev alev gözleri ise ayrı bir ölümcüllük katıyordu kacchan'a, eh şimdi dürüst olmak lazım çekici biriydi... Fakat agresif bir kişiliği vardı.Kibar da değildi buna rağmen Kızların onu beğenmesi ve aynı zamanda korkması kaçınılmaz bir gerçekti. Sarı saçları gözleri ile çok uyumluydu.Sert çene hatları onu daha da ciddi kılıyordu. Soğuk ve çekici.Sonunda ondan gözlerimi aldım ve todoroki-kun ile ismimizi haykıran Uraraka-san'a doğru yöneldik"Ahh günaydın!"
"Günaydın Uraraka" dedi Todoroki Uraraka'nın aksine sakince
"Uhm aslında sizden biraz iyilik isteyeceğim.."der demez eğildi ve "lütfen bana derslerimde yardım edin!" Dedi. çok utanmış görünüyordu
Neydi bu kızın problemi.."Uraraka san.. sıkıntı yok sana ne zaman istersen yardım edebiliriz, değil mi Todoroki kun?"
"Ah evet tabi.." dedi Todoroki beni süzerken
Todoroki de iyi görünümlü centilmen en önemlisi,kacchan'ın tam zıttı sakin biriydi,iki renkli saçı inanılmaz derecede ona yakışıyordu gözünün renkleri ise ayrı göz kamaştırıcı şekildeydi.boyu benden uzundu kısacası o da kızları çekebilen ve onları korkutmayan ama biraz saf bir tipti.Ya da ben öyle sanıyordum..."Oi.."
"K-kacchan?"
"Annemler..bize gelmeni istedi.."
Bütün sınıfın gözü bizim üzerimizdeydi,bu çok rahatsız ediciydi sanki ilk defa görmüşler konuştuğumuzu.. Aslında bir bakımdan genelde kavga ettiğimiz için onları yargılayamam sanırım.Herneyse
"Tabi anneme haber veririm.."
"Hayır,deku. O da orada olacak zaten."
"Ah peki.." arkasını döndü tam gidecek iken vücudunu pek çevirmeden todoroki'ye ölümcül bir bakış attı..sanki "yolumdan çekil" dercesine. İkisinin arasındaki gerginlik çok kötü durumdaydı, eskiden bile kötü haldeydi bu engellenemiyordu,engellenemezdi ikisininde uğruna savaştığı hedefleri vardı ve bu ikisi birbirinin hayallerinin yok ediyordu. Sadece biri kazanabilirdi, onların bunu bildiği gibi bizde bunu gayet iyi biliyorduk ama onların aksine ortamı yumuşak tutmak için tam deyişiyle götümüzü yırtıyorduk. Pek işe yaradığı söylenemez aslında..aptal çocuklar sadece zaman kaybı..
Geç kalmıştım, koşturarak kafeterya bölümüne doğru uçuyordum tam o sırada bir ite çarpmış bulundum kendi kendime yere düşerken küfrettim ve belimi ovalamaya başladım tek gözümü açarak bana buz gibi bakan mor saçlı uykusuz aizawa çakmasına döndüm.
"Önüne bak çocuk.."kime çocuk diyor ki bu..ona ters bir bakış attım onunla vakit kaybedemezdim hala doyurmam gereken aç bir karnım vardı. Herneyse diyip kafeterya bir hışımla girdim,lanet olsun herkez gitmiş.Aldık gerçek aizawa belasını başımıza ama bunu umursamayacak kadar açtım sanırım. Aizawa ölümle eş değerdir eğer kızgınsa bu ölümün bile beteridir, işkence.Yemeği aldım ve en yakın masaya oturdum hızlıca yemeye başladım. Daha akşam mitsuki teyzelere gidecektim çok işim vardı.Aizawa sensei görmeden yemeği yiyip, eşyalarımı hazırlamak için odama gidecektim planım buydu ama bu planda sadece ben vardım.. kafeterya bölümüne benim gibi geç kalan bir el bombası bu plana dahil değildi.Onu görünce ağzıma aldığım parçayı boğazıma kaçırdım ve ölesiye öksürmeye başladım lanet olsun ne işi vardı bunun burda
O da şimdi bana bakmaya başlamıştı ben nefessizlikten Allah'a kavuşurken o sadece izliyordu ama bu uzayınca olayın ciddiyetini anladı, onun da sıfatı değişmişti ve hızlıca yanıma gelip sırtıma bir tane geçirdi ben oksijenin tadını çıkarıp yaşadığıma sevinirken bana ölümcül bakışlar attığını fark etmemiştim bile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐚𝐥𝐥𝐮𝐜𝐢𝐧𝐚𝐭𝐢𝐨𝐧
Fanfiction- " Onun alevi beni sarıyordu istemediğim halde onu görüyorum. Geçmiş beni avlıyor " Katsuki her ne kadar istemese de duygularına karşı gelemez ve çocukken onu takip eden çocuğu şu an o takip etmeye başlar. Ya da buna zorlanır? Kendini saplantılı gi...