4. BÖLÜM

72 18 23
                                    

Bu bölüm buradan itibaren Chanyeol'ün ağzından devam edecektir...

  Baekhyun üzerime mızrakla eğilip bana sinirle bakarken ne yapacağımı şaşırmıştım, açıkcası bin küsür yıllık bir mumyanın üzerinize doğru eğilip size 'seninle evlenmek istiyorum' dediğine şahit olmamışsınızdır. Soğuk terler alnımdan akarken mızrağın ucu cildime batıyordu, Baekhyun o kadar güçlüydü ki benim gücüm onun yanında sanki bebek gibiydi.
  Sehun üzerime doğru koşup Baekhyun'u ittirmeye çalışacaktı ki Baekhyun Sehun'un karnına dirsek attı ve Sehun kenara yığıldı. Baekhyun ikimizi de alt etmişti ve şu an ne yapacağımızı şaşırdık. Canımız hem yanıyor hem de kırgındık. Bunların hepsi benim başımın altından çıkmış hissediyordum ama benim belki de bir suçum yoktu.
  Baekhyun tekrardan yüzüme doğru eğilip sargıların arasındaki gözleriyle beni süzüyordu.

"Seninle bir an önce evlenelim, törenleri tamamlayamadık şu budalalar yüzünden."

"Senden nefret ediyorum! Tiksiniyorum sen-" Cümlemi bitirmeme olanak vermeden Baekhyun yüzüme yumruk patlattı, burnumun kanadığına yemin edebilirdim. Sehun o sırada yine Baekhyun'u oyalayabilmek için saçma sapan hareketler yapıyordu.

"Hey aptal sargı bezi makinesi baksana! Ben buradayım wuhuuu!" Sehun mal mal davranmaya devam ederken gülüyordum, cidden şu an ağlanacak halimize gülüyordum.

"Sen ne dedin? Şimdi seni una nasıl çeviriyorum." Baekhyun üstümden kalkınca hemen ben de ayağa kalktım, ses çıkartmamaya özen gösterirken kenarda gördüğüm Eski Mısır'lı heykelin elindeki hançerleri aldım, işte şimdi kendimi Indıana Jones filmlerindeki adamlar gibi hissediyordum.
Baekhyun Sehun'un üzerine yürürken Sehun'a uzaktan azıcık daha oyalaması için işaret verdim, onları cıvalı havuzun olduğu yere yönlendirirken herhangi bir hamle yaparsa diye hançerleri elimde sıkıca tutuyordum.
Sehun, ben ve Baekhyun ilerlerken ayağım taşa takıldı ve geriye doğru düşüyordum ki beni Junmyeon tuttu, buraya gelmeleri beni şaşırtmıştı şu an çünkü beklemiyordum gerçekten.

"Chanyeol bu da ne böyle?" Ona dönerek işaret parmağımı dudaklarıma bastırıp susmasını gösterdim. Hep beraber giderken Junmyeon yaklaşıp bana "diğerleri de geldi."

Yixing, Minseok, Jongin, Kyungsoo ve Jongdae mi gelmişti yani? Tanrım bu harika haberdi ama bu manyak mumyayı nasıl durdurabilirdik ki?
Baekhyun Sehun'a hamleler yapmaya çalışırken Sehun en sonunda cıva havuzu olan odaya geldi, Baekhyun'u içeriye doğru çekti.

"Baksana Chanyeol ile ben evleneceğim o benim."

Baekhyun Sehun'un dediklerine anlam veremezken biz de anlam veremiyorduk neden böyle dedi bu aptal? Neyse yine de çok mantıklıydı, dikkati dağılabilirdi. Yixing'i elinde kedisiyle görünce kafamda şimşekler çaktı. Hemen Yixing'e uzanıp gülümsedim.

"Dostum o kedi bana lazım, inan çok yardımı dokunacak."

Yixing itirazsız kedisini kollarıma verince kediyi sıkı sıkı tuttum ve tüylerini okşadım. "Sen hayatımızı kurtaracaksın güzelim." Baekhyun'a dönerek onu kendi sesime çekmeye çalıştım.

"BAEKHYUN BANA BAK, ELİMDE BAK ÇOK GÜZEL BİR ŞEY VAR."

Baekhyun sesimi duyduğu an bana döndü, gözlerime baktıktan sonra kucağımdaki kediyi görünce bağırıp çağırmaya başladı.

"Şunu çek gözümün önünden! Canım acıyor ah! İmdat!"

Baekhyun yalpalayarak yürürken Sehun onu itti ve Baekhyun havuzun içine düştü. "Şunu alın şuradan ve zincirleyin." Görevliler gelip Baekhyun'u zincirledi. Herkes bana şaşkınca bakarken Sehun yanıma gelip yanağıma bir tokat attı. Ne olduğumu şaşırırken ona baktım ve ben de ona tokat attım.

[TAMAMLANDI ]BRING ME TO LIFE [CHANBAEK] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin