Ev yavaş yavaş doluyordu.. leya ile ikimiz nutfakta çayları hazırlıyorduk.. nefret ediyorum çay servisi yapmaktan. Yine zil çalmıştı. Unutmusum bide kapı açmaktan nefret ediyorum. Tam gidiyodum ki annem içeriden "ben açarım" diye seslendi. Canıma minnetti:) leya çayları alıp götürdü bende kısırı falan hazırlıyordum arkamda ayak sesi duydum leyadir diye düşündüm.
"Leya kaç kişi daha gelmiş ona göre hazirlicam"
Boynumda hissettiğim nefes ile ürperdim
"2 tane"
Çağanin sesiydi bu! Hızla arkamı döndüm keşke donmeseydim çünkü şuan burun burunaydik.. kalbim yine ağzımda atmaya başladı ne yapacağımı bilmiyordum öylece ona bakıyordum
İlk kez bu kadar yakındık yüzü kusursuzdu. Ela gözleri mükemmel ötesi... Ya kıvırcık saçlarına ne demeli.. kendime gelmeliydim.. hemen cagani göğsünden ittim
"Ne yapiyosun be! Girmişsin dibine!"
"A-a daha yeni yüzümü incelerken öyle demiyodunuz hanım efendi?"
"N-ne incelemesi ben sadece şaşırdım. Leya sanmıştım seni!"
"Kesin öyledir"
"Öyle zaten"
"İnandım şuan"
"Of çağan çok konuşma al şu tabakları içeri götür"
"Niye ben götürüyorum ya"
"Buraya gelmeseydin goturmezdin"
"Ama ben misafirim"
"Banane götür hadi"
"İyi lan tamam"
Çağani içeri göndermistim şükür. Bnde kalan tabaklari elime alıp kapıdan çıkmak üzereydim ki caganla carpisana kadar...
Düsmeyim diye beni belimden tuttu yine yakındık bu yakınlık fazlaydı annemler görebilirdi. Hemen kendimi düzelttim ve yere baktım tabaklar kırılmıştı her yer berbattı. Annemler sesi duyunca koşarak geldiler
"Kızım iyi misin"
"İyiyim anne küçük bi kaza oldu sadece"
Teyzeler kendi aralarında konuşmaya başladılar
"Kız Ayşe senin gelin sakar çıktı ya"
Ne demişti ooo
"Olsun kız ben onu alıştırırım"
Çağana baktım hemen o zaten bana bakiyomus göz göze geldik kaşlarını catmisti..
"Neyse biz içeri geçelim çocuklar burayı halleder"
Herkes içeri geçti leya çağan ve ben hariç..
"Şey senin ismini bilmiyorum ama sende içeri geç biz tuanayla hallederiz"
Çağan resmen kızı kovuyordu
"Benim ismim leya"
"He öyle mi güzelmiş ismin neyse sen geç içeriye bizim tuanayla işimiz var"
Leyaya bakarak sırıttı ne anladıysa oda sırıtarak içeri geçti.
"Çağan içerden süpürgeyi getirir misin"
"Tamam"
Tam arkasını dönmüş gidecekken durdu
"Süpürgenin yerini bilmiyorum ki"
"Aa evet girişteki dolabın içinde"
Kafasını sallayarak gitti ve süpürge ile geri döndü.. etrafı bı güzel temizledik tam içeri gececekken çağan beni durdurdu
"Ne diyodu o kadın?"
"Hangi kadın"
"Daha yeni ki teyze? Gelinim diyodu?"
"Ha evet o arada saçmalar öyle"
"Anladım... Senin gönlün var mı oğlunda"
"Ne? Çağan saçmalama"
"Soru sordum cevap verir misin"
"Hayır yok"
"Güzel sevindim"
Otuz iki diş sırıtıyordu neden bu kadar mutlu oldu ki? Gamzesi varmış çok güzeldi:)) bende güldüm o sırada göz göze geldik
