Raslantı [Yuri]

Kırmızı (6. bölüm)

[uhmmmm, şöyle ki yuma ve ai arasında bir hikaye yazmak istiyorum 1 bölümlük ne yaşadıklarına dair ama bunu biraz bekletmek istiyorum. her neyse pek hayırlı şeyler olmadığını sizde anlamışsınızdır zaten. Oylar ve yorumlar unutulmasın bebişlerim)

**Yuma, Fuji'ye sarılır ve bir karşılık alır**

Ai: (SİKTİR!)

**zil çalar**

Fuji: *Yuma'yı bırakır* Yuma, lavaboya gitmeliyim. Hoşça kal. *gider*

Yuma: P-peki?

Fuji: *tam lavaboya girecekken içerideki sanki biri ağlarmışçasına çıkan sese dikkat kesilir. Biraz daha dikkatli dinleyince bu kişinin Ai olduğunu anlar.*

**Ai'nin gözleri sanki kanla kaplanmış gibi kırmızıydı. Nefes almakta zorluk çekiyor gibiydi. Önünde duran aynanın altı su ile kaplıydı. Muhtemelen göz yaşlarıydı onlar. Fuji onu o halde görünce sadece baktı. Fuji, Ai onu fark edince hızla uzaklaşmaya çalıştı. Ancak Ai onu tutup gözlerinin içine baktı. Ai'nin gözleri normalde beyazdı. Boşluk gibiydi. Ancak şimdi dönüşüm geçiren bir canavar gibiydi. Fuji sadece onu ittirip kaçtı. Ai gitmesine izin verdi. O sırada Kuo oradan geçiyordu. Fuji'nin koşarak uzaklaştığını görünce lavaboya gitti. Ai'yi gördüğünde kalbinin sızladığını hissetti. Hemen onun elini yüzünü yıkayarak sınıfa götürdü. Ardından su içirip konuştu;**

Kuo: Aİ İYİ MİSİN?! BU HALİN NE?!

Ai: Kuo... O... Yuma...

Kuo: NE YAPTI!?

Ai: Fuji... Sarıldılar...

Kuo: AHHH! SİKTİR!                                                                                                                                                                               (aki: "abartma kanka, keko gibi bi de dokundukları anda ikisini de döv istersen!" demeden önce, hepsini ve bunun nedenini ai ve yuma arasında geçen şeyleri yazdığım bölümde anlatacağımmmm~~)

**zil çalar ve hoca sanki kapıdaymış gibi girer**

Kuo: Hocam revire gidebilir miyiz?

Hoca: *ona ve Ai'ye bakar* Arkadaşını çabuk revire götür.

**o sırada zaten sınıfta olan Yuma sırıtır. Onu fark eden Sakura, Ai'yi gördüğü anda Yuma'nın yaptığını anlar**

Sakura: *fısıldar* Bu saatden sonra istesen de istemesen de Ai senle konuşmaz...

Yuma: Benle konuşmayacaksa kimse ile konuşmasın. *sırıtır. Daha sonra ciddi bir ifade takınır* ağızını açma. Yoksa anında her şeyi söylerim. Neleri sen biliyorsun zaten.                                                      (aki: bu ikisi arasındaki olayları da anlatacağım flashback de)

Sakura: *sırıtır* emin olma.

Hoca: Susalım artık, ders başladı.

**son ders revirde**

Kuo: Daha iyi misin?

Ai: Evet, teşekkür ederim Kuo.

Kuo: *onu öper* önemli değil. O kızı da bırak. Bir daha konuşma.

Ai: T-tamam Kuo...

Kuo: Seni seviyorum. Bir de Ai, bence çıkışta direkt kafeye gidelim sevgilim orada bekleyecekmiş.

Ai: AAA O BU GÜNDÜ DEĞİL Mİ? Çok heyecanlıyım. O "mükemmel" alfamızı görmeye. *küçümseyici bir tavırla*

Kuo: Hadi ama.

Ai: Tamam tamam.

**çıkışta Ai ve Kuo kafeye giderler. Kuo, Ai'nin gözlerini girişte bağlar ve masaya oturtturur.**

Ai: Hadi artık Kuo!

Kuo: Tamam açıyorum. *açar*

Ai: *suratının neredeyse dibinde bir çiçek vardır*

X: *utangaç* M-merhaba Ai-san! Geçmiş olsun, bunlar sana. Kuo deyince bir koşu alıp geldim.

Ai: *şaşkınlığa uğrar* S-sen... Sen miydin...?

X: Beni hatırlamana sevindim, bir onur Ai-san.

Ai: Tabii hatırlayacağım, Suiiki-kun? Yakın arkadaşımdın sonuçta.

Suiiki: Saol Ai-san ama arkadaş olmamızın sebebi de Kuo. *gülümser*

Ai: Ne? Kırıldım şu an... Kendimi kullanılmış hissetim.

Suiiki: Özür dilerim Ai-san... Ancak seni de arkadaşlığımız boyunca çok sevdim ve samimiyet ile karşıladım.

Kuo: Alt tarafı 1 dönem yoktum ne yaptınız aq?

Suiiki: Sevgilim ben senden 3 yıldır hoşlandığım için son sene diye bir anda Ai-san ile arkadaş olup sana yavşadım. Şu an pişman değilim.

Ai: Sen çok saf bir şeydin aşk ne yaptı sana Suiiki-kun?

Suiiki: Yaptı bir şeyler.

Kuo: Artık sipariş verelim~! Acıktım!

**Ai ve Suiiki onayalar ve yiyecek söylerler. Daha sonra kalkıp tüm gün gezdikten sonra evlere dağılırlar.**

[aki: merak eden olursa alta bırakıyorum ai ve suiiki nin hikayesini kısa zaten.]

Kuo, yazın kırdığı bacağı yüzünden okulun 1. dönemi okula gidememiştir. Bu durumda Ai'nin yalnız kaldığını düşünen insanlar Ai'nin başına üşüşür. O sıra da en yakın arkadaşı ve en iyi bahanesi gitmiş olan Ai, sıkıntı içince sadece insanları geçiştirmekle meşguldür. O sırada gözünde 2 yıldır aynı sınıfta olduğu ama nedense neredeyse hiç konuşmadığı Suiiki isimli çocuk ilişir. İnsanlarla konuşmadığı bir teneffüste gidip onunla arkadaş olur. İkili sanki uzun yıllardır arkadaşmış gibi olurlar. Ai her ne kadar Kuo'yu özlese de, Suiiki yi de çok sever. Bir süre sohbet etmelerine rağmen Suiiki'nin sürekli Kuo hakkında sorular sorması onun dikkatini çeker. Ancak bunu pek takmaz. Çünkü konunun biricik arkadaşı Kuo olması onu mutlu eder. Ai, Suiiki de alfa olduğu için onunla rahatlıkla alfalık hakkında konuşabilmektedir. Kuo ile genelde konuşmadığı şeyleri. Ai ve Suiiki nin mutlu geçirdiği 1. dönem sonunda alçısı 2. dönem çıkan Kuo onlara katılır. Ancak garip bir şekilde Suiiki, Kuo gelince köşesine çekilmeye başlar. Ai de onun hakkında ben hoşlanmadığı şeyler olduğunu düşünüp umursamaz. Orta sonda çok çalışan Suiiki en iyi liselerinden birine gider. Onun aksine hiç çalışmayan Ai zekası ile girdiği sınavda, orta dan biraz daha iyi olan lisede 1. olarak girer ve o liseye şimdiye kadar giren en iyi öğrenci olur. Yine ne Suiiki kadar fazla Ai kadar az çalışan Kuo, Ai ile aynı lise ye yazılır ve kazanır. 

(Aki: hikaye böyleydi umarım az da olsa ilgi çekici olmuştur- Bu arada sorar mısınız bilmiyorum, ama Ai hep lise rekorunu elinde tutamadı. Bu sene gelen öğrencilerden olan Fuji, Ai ile arasına büyük bir fark koyarak okul birinciliği ile liseye girdi.)

(bu bölüm azıcık kısa oldu kb)