Sorgu (12. bölüm)

70 5 0
                                    

(KEMERLERİNİZİ SIKI BAĞLADIĞINIZA, PSİKOLOJİNİZİN YERİNDE OLDUĞUN VE YALNIZ OLDUĞUNUZA EMİN OLUN! EN HEYECANLI BÖLÜM BAŞLIYOR!!! Çok ciddiyim hazır olun. Bazılarınızın çok mutlu olacağı bir bölüm! İyi okumalar dilerim. Yorum ve oyu de isterim.)


**Mutluca yaptıkları kahvaltının ardında uzun sohbetlere girerler. 3. derse girmişlerdir çoktan. Artık kalkalım kantinden diye düşünürler ve sınıfa doğru yol alırlar. Sohbetle ilerleyişlerini bir kadın çığlığı bozar.                                                                                                                                                           Çığlık 2. kattan geliyordur. Hemen o yöne doğru koşarlar. İlk gelen onlardır. Çığlık atan kişinin bir sınıf önünde diz çökmüş kız olduğunu fark ederler. Onun yanına gittiklerinde ise kanları çekilir. Sınıfın her yanı kanlıdır. Sınıfın tam önünde kapıya doğru çevrilmiş sandalyeye oturtulmuş bir kişi vardır.**

Kuo: İ-iğrenç... Kusacağı- *kusar*

Suiiki: *anlık kapıldığı şoku bozulur* KUO!

Ai: Bu da ne lan?

Kuo: *ağızını siler* B-bakamayacağım...

 ""Ai daha dikkatli baktığında bunun Sakura olduğunu anlamıştır. Çoktan etraflarına insanlar toplanmış durumadır. Ancak Ai sadece Sakuraya bakabilir. Sakura'nın tüm vücuduna çizikler atılmış parmak gibi bazı uzuvları kesilmiş ve organları dışarı çıkmıştır. Ai bu görüntüye katlanamaz. Sadece sessizce üzerindeki ceketi Sakuranın üzerine örter. Yanındaki şey dikkatini çeker. Bu Yuma'dır. Yuma sadece bayıltılmış gibi duruyordur. Ai ona aldırış etmez. Umurunda değildir, insanlar her yanı sakura nın kanı olan bu odaya girmeye cesaret edemedikleri için sadece Ai'ye "çık" derler. Ancak Ai onları dinlemez. Sadece elini tuttuğu, vücudu paramparça edilmiş Sakuraya bakar. Son bir kez ellerini Sakura'nın bembeyaz suratına koyar**

Kuo: Ai lütfen çık şuradan!

Öğretmenler: Ai hadi buraya gel!

Ai: ...

Öğretmenler: çocuklar çekilin buradan girmeyin içeriye herkes sınıflara!

**Ai sadece Sakuraya bakabilir. Daha dün ilişkiye girdiği ve değer vermeye başladığı kişi şu an gözünün önünce vücudu paramparça halde duruyordur. Ai gözlerindeki yaşları tutamaz. Ellerinden akan kanlar gibi akar gözlerinden yaşlar. Ai anlam veremez. Ne diye değer verdiği kişiyi bu halde görmek zorunda olduğunu düşünür, arkadaki bağırışların eşliğinde..**

Ai: *buruk bir sesle* Sakura... 

**Aradan çok geçmeden polisler gelir. Sakura ve Yuma hastaneye kaldırılır. Ai de onlarla gider. O sınıftan çıkarken Kuo ya bakar. Kuo neredeyse her şeyi biliyormuş gibiymiş. Ama sadece teşekkürler demek ile yetinmiş. Hastaneye vardıklarında Yuma yoğun bakma girmiş. Sakura ise kurtarılamamış. Bu haberi alır almaz 1. gözden tanık olarak polis karakoluna getirilmiştir. Ardından Ai sorgu odasına alınır.**

Polis: Ölen kişi ile olan bağlantın ne?

Ai: Ölen kişi benim sevgilim.

Polis: Tartıştığınız için mi onu öldürdün?

Ai: Ben öldürmedim.

Polis: Neden oradaydın?

Ai: Sevgilimin parçalanmış vücudunu kimsenin görmesini istemediğim için üstünü örtüm ve son kez ona dokunmak istedim.

Polis: Olayı nasıl bu kadar çabuk kabullendin?

Ai: Bilmiyorum.

Polis: Sevgilinle en son ne zaman konuştun ve ne zaman görüştün?

Ai: Dün gece evimdeydi.

Polis: Ne yaptınız?

Ai: İlişkiye girdik.

Polis: Daha sonra ne oldu?

Ai: Gece 11-12 civarı onu evine bırakıp evime döndüm.

Polis: Bu sabah ne oldu?

Polis: Sabah onunla ve arkadaşlarımızla kahvaltı etmek için sözleşmiştik. Onu almaya gittiğimde sınıfta değildi. Arkadaşlarına sorduğumda tuvalete gittiğini söylediler. Oraya gittiğimde de yoktu ama oraya uğramıştı. Ancak orada da değildi. Müdürün yanına gittiğimde müdür bana ev için izin aldığını söyledi. Bende umursamadım ve arkadaşlarımın yanına indim. Uzun süren kahvaltı ve sohbetimizin ardından sınıfa gidiyorduk ki koridorda kızın çığlığını duyduk. Onun yanına gittiğimizde o görüntü vardı. Cesede yakından baktığımda Sakura olduğunu anladım. Çıplak olması yetmiyormuş gibi organları dışarı çıkartılmıştı. O görüntüyü herkesin görmesini istemediğim için üstünü kapattım. Bana inanmıyorsanız kamera görüntülerine bakın.

Polis: (Bir zeki sensin zaten.) Kamera görüntüleri silinmiş. O yüzden hiçbir şeyden emin olamıyoruz. Demin tuvalete kesin gelmiş demiştin. Bunu kanıtlayabilir misin?

Ai: *duraksar* cesedin üzerindeki ceket yanınızda değil mi? Onun sağ iç cebinde kırmızı bir çanta var.

Polis: Ne o?

Ai: Sevgilimin makyaj çantası. İçinde kırılmış bir ruj var. O çanta ve ruj tuvaletteydi. Ruj sanki elinden düşmüş gibi ezilmişti. Direkt kapağı ile kapatıp çantaya attım. O çantayı da daha sonra vermek üzere yanıma almıştım. Sevgilim ona ait olan her şeye adını yazar. Çantasının içerisine bakarsanız ismini görebilirsiniz. Lavabo henüz temizlenmemiştir. Okuldaki ekiplerinize söyleyin; kızlar tuvaletindeki yere baksınlar. Kırmızı ruj izini çok rahat görebilirler.

Polis: *bunu söylemeleri için diğerlerine işaret yapar* peki çanta ismi senin yazmadığını nereden bileceğiz?

Ai: sağ omzumun altına da kendi ismini yazdı. Silme dedi. Bende öyle yaptım. İsterseniz bakabilirsiniz. Defterlerinde, kitaplarında, kıyafetlerinde ve sevdiği insanlarda bunu yapar.

Polis: Kalsın. Şimdilik gidebilirsin. Şüpheli bir şey görürsek geri gelirsin.

**ardından Ai'yi serbest bırakırlar. Ai birinden rica eder ve telefonla annesini arar. Her şeyi okulda kalmıştır.**

Ai: Anne beni karakoldan alır mısın? Ama lütfen neler olduğunu sorma.

Ai'nin annesi: Biliyorum kızım okul haber verdi 2 dakikaya oradayım.

**Ai telefonu aldığı kişiye geri verir ve teşekkür eder. Ardından beklemeye koyulur. Annesi gelince arabaya biner. Kuo da oradadır.**

Ai: Sen neden buradasın?

Kuo: Seni yalnız mı bıraksaydım geri zekalı?

Ai: Pardon.

Kuo: *onu öper* önemli değil. Okul bitti senin eşyalarını ve karneni aldım. Gene lise ikilerin birincisisin. Her neyse onları boş ver. İyi misin?

Ai: İyiyim teşekkürler. *ona sarılır* 

Raslantı [Yuri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin