9.Bölüm

24 5 8
                                    

9. Şehir: Sınır dışındaki saklanma alanı:

Pembe saçlı genç, etrafını saran kasvetli havadan iyicen bunaldığını hissederek sol tarafında oturan ve elindeki bir prototiple ilgilenen yapılı olanın koluna dokundu.

"Daha ne kadar oturup bekleyeceğiz?"

"Hanji gelene kadar maalesef. Ben de eli kolu bağlı oturmaktan memnun değilim ama kafamıza göre hareket edemeyiz. "

Pembe saçlı kulağının arkasından kurtulan saçlarını geri atarken önüne döndü.

Başı fazla düşünmekten ağrımaya başlamıştı. Araştırma birimini engellemek için fazla göze batan arkadaşları bir anda ortadan kaybolmuştu.

Engellemeye çalıştıkları şeyler olmaya başlamıştı ve bir buçuk ay önce sınır dışına çıkan Yeosang'dan hâlâ bir haber alamamışlardı.

Kısa olan sıkıntıyla yanaklarını şişirerek elindekini bıraktı.

Yanında oturan ve ifadesizce masayı izleyen gencin pembe saçlarını karıştırırken kocaman gülümsedi.

"Merak etme Hyun hâlâ geç kalmış değiliz. Yeosang'dan haber aldığımız ve Hanji geldiği anda başlayacağız. Sıkma canını, daha fazla üzülme hmm?"

Kendisine şefkatle bakan kısa boyluya dönüp önce hüzünle gülümsemiş ve başını onun omzuna yaslamıştı.

Kendisine ağırlık yapan hisleri bastırmaya çalışarak kendisine biraz zaman tanıdı.

Ciğerlerine doldurduğu hoş kokuyla biraz daha kendine geldiğinde sevimli bir gülümsemeyle başını kaldırdı. Sevgilisinin yanağına sulu bir öpücük verdi.

"Biz de çıkalım artık. Daha fazla dikkat çekmeyelim. "

Siyah saçlı başını sallayarak ayağa kalktı. Yanında duran sevgilisinin parmaklarını parmaklarına kenetleyerek geniş odadan çıktılar.

Hava hafiften kararmaya başlamıştı. Gökyüzünün kırmızı turuncu renginin arasında birkaç kilometre uzaktaki neon ışıklarla parlayan göz alıcı şehre biraz bakmış hemen ardından yan taraflarındaki motorlarına binmişlerdi.

Bilinç kazanan yapay zekadan kurtulmak için birbirleriyle neredeyse hiç bir bağı olmayan insanların toplandıkları eski fabrika tarzı binadan uzaklaştıklar.

Tek tük binalar çoğalıp da daha uzun ve ışıklı yapılar çoğalmaya başladığında motorlarını tanıdık ara sokağa bıraktılar.

Hava tamamen kararmıştı ve neon ışıkların aydınlattığı geniş sokaklar deli bir kalabalıkla dolmuştu. El ele tutuşan çift birbirinden ayrılmamak için ellerini sıkılaştırmış insanlara -ne kadar mümkün olmasa da- çarpmamaya çalışarak sokaktan çıktılar.

Kırmızı ışıkların aydınlattığı ve çoğunluğun siyah takım elbiseli insanların oluşturduğu ara sokağa girdiklerinde ellerini ayırdılar.

İki yapılı adamın önünde beklediği geniş kapıdan bileklerindeki parçayı okutturarak girdiler ve dik merdivenlerden indiler.

Tütün, ter ve idrar kokan ortama girdiklerinde pembe saçlı yüzünü buruşturmadan edemedi. Artık bu ortamdan haz alamıyor oluşu kendisini çok mutlu ediyordu.

Yanındaki kısa boylu, yapılı adamın ceketinden tutunmuş onunla beraber bar ortamından çakma alandan geçmiş kırmızı kadife kaplı büyük kapının önünde durmuşlardı.

İçeriye girdiklerinde ne gibi bir manzarayla karşılaşaklarını bilmedikleri için tereddütle birkaç saniye beklemiş daha sonraysa yavaşça kapıyı tıklattılar.

Halazia {Seongsang}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin