AY TUTULMASI

~ÇARESİZLİK~

Bu adam her yerime dokunuyor,yapmadığı şey kalmadı! Bu niye şimdi beni öptü ya? Köşede hiç bi bok yapamıyorum!. Bi Allah'ın kulu da gelsin şu tuvalete!
Aha kapı açıldı. Kim bu? "Kumsal?" dedi bi ses. Umut, Kaan ya da Ege'dir. "Kumsal!" diye bağırdı bu sefer. Hayır yani bağırmak yerine neden yardım etmiyor?
<~>
Artık kimse kapıyı kitledi. Ve ben iki erkek arasında kaldım!
Bi anda adamın kafasına silah dayandı! Adam ellerini benden çekti. Sonunda, ağlamaktan ölüyordum! Kaan "Kumsal, iyi misin?" Çok mutluyum, o kadar mutluyum ki havalar da uçuşuyorum! "Çok iyiyim ya!" diye onla dalga geçtim. "Kumsal o adam sana n'aptı? N'aptın kıza!" Bu sefer gerçekten çok ciddiydi. "Alt tarafı taciz etti yavaş yavaş da olsa teca-" Kafasına dayalı olan adama sıktı, hiç düşünmeden sıktı. Şimdi aramızda bi ölü vardı.

"Kumsal," Hayatım da ilk defa gözümün önünde biri öldü, bu benim için travmaya yol açabilir. Sadece ceset bakışı kalmıştım. Her şeyi geçtim Kaan yanında neden silah taşıyordu? "Kumsal!" Pişman oldu mu? Bu onun işi miydi? Kafam da milyonlarca soru vardı. Yanımda bir katil var, korkmalı mıyım?
"Kumsal, sakinleş!" Sakinleşmeli miyim?
Kaan bana yaklaştı. "Uzak dur benden!" diye bağırdım. "Kumsal sakinleş!" diye beni azarladı. Çaresizdim çok, Çaresizdim. Kafamı, ölen adama doğru çevirdim. "Kumsal oraya bakma!" dediği an kafamı çevirdi. Kaan kollarımı, elleriyle çok sıkı tutmuştu. "Kaan bırak beni!" dedim. Ama işe yaramıyordu, itiyordum yine olmuyordu. "Kumsal sakinleş güzelim," diye sakinleştirmeye çalıştı beni, ama olmuyordu, sakinleşemiyordum.
"Evet gördüklerin ağır şeylerdi.." sözünü kestim. "Travmam bile olabilir aptal!" diye söyledim. Umarım gece rüyalarıma girmez. "Beni iki dakka dinler misin Kumsal?" onu dinlicektim, bunu neden yaptığını öğrenmek istiyordum. "Kumsal kötü şeyler gördün, hatta dediğin gibi travma sebebin olabilir ama lütfen buna alış. Bu senin içim travma olmicak, travma olmaması için elimden geleni yapıcam. Tamam mı güzelim?" dedi. Tamam da niye yaptın? "Niye adama sıktın?" diye sordum. "Tek sıkıntı bu mu Kumsal! Eğerki sıkıntıysa söylim. O adamın ya da başka bi adam olsun fark etmez, o adamın sana dokunmasına dayanamadım! Ya başına bir şey gelseydi? O zaman n'apardım Kumsal!" diye açıkladı. "N'apardın?" diye sordum. Konu değişsin ama şu sorunun cevabını alim öyle. "Hiç bir şey yapamazdım, yıkılırdım ve acı çekerdim!" Ne kadar sıkıcı bi konuşma bu? "Bir süre sonra unutup giderdin zaten" dedim. Ne yani doğruları söylemek de mi suç? Yüzüme baka kaldı. Aslında adama sıkması iyi oldu çünkü beni taciz etti, yavaş yavaş bu tecavüze dönücekti. Eğerki Kaan adama sıkmasaydı, adam yine hayatına devam edicekti, devam edicekti çünkü ben sessiz kalıcaktım. Belki de açıklicaktım ama adam sadece ceza alıcaktı ve cezadan sonra belki adam beni yine bulucaktı ve aynı şeyi bi daha yapıcaktı. Bu yüzden sıkması iyi oldu. Dünya'dan bi yavşak gitti.
Kaan hala bana bakıyordu. "Kaan," dedim ve derin bi nefes alıp devam ettim. "Kaan söylesene ben öldüğüm de bir süre sonra beni unutacaktın değil mi? Öyle değil mi!" dedim. Haklıydım.
"Öyle değil Kumsal!" diye bağırdı bana. Kan iyice kokmaya başladı. "Kumsal anlamıyor musun?"
"Neyi?"
"Seni sevdiğimi, bunları neden yaptığımı. Anlamıyor musun Kumsal?"
"Ne yani şimdi sen beni mi seviyorsun?"
"Evet, sen de seviyorsun değil mi? Sarhoşken öyle söylediğine göre."

"Aslında evet" dedim utangaç bi şekilde.
Beni duvarın köşesine sıkıştırdı. "Kaan! N'apıyorsun?" dedim. N'oluyor oğlum? "Senden sadece küçük bir öpücük istiyorum"
"Ben istemiyorum bel.." sözümü kesti ve sadece öptü.

<~>
Kısa bir bölüm olduğu için üzgünüm! Bölüm başlığı ilerleyen yerlerde uymicak, bu yüzden kısa bitirmek zorunda kaldım!