~UZUN ZAMAN SONRA TEK BAŞIMIZA~

4 2 0
                                    

~EVLENDİKTEN 1 SENE SONRA~
Her şey sonunda düzene dönmüştü. Hatta bi erkek çocuğumuz bile olmuştu, adı Kuzey. Hatta şuan Kaan, Kuzey'i yedirmeye çalışıyordu.
Kaan ile evleneceğim hiç aklıma gelmezdi, ben onu sadece sıra arkadaşı olarak görmüştüm ama onla başıma tonca şey geldi ve konu evliliğe kadar gelmişti, hatta bi çocuğumuz bile oldu.
<~>
Kaan'ın bana iki, üç gün sonra sözü vardı. Başbaşa Ay Tutulmasını izlemeye gidecektik. Akşama Kaan'ın iş arkadaşları misafirliğe gelecekti ve ben daha hiç bir şey yapmamıştım. Mutfağa geçtiğimde Kaan, Kuzey'e yemeğini yedirmeye çalışıyordu ama Kuzey yememekte ısrarcıydı. Kaan "Küçük Bey her türlü yicen, saatler geçse de yiceksin kabul et," İkisinin inadı baş edilmezdi. Kaan beni görüp "Kumsal bu hiç bir şey yemiyor, ben de mi sıkıntı?" dedi. Şimdi Kaan'ı nasıl şok ediyorum, oynat bakalım. "Versene bi kaşığı" dedim. Kaan kaşığı uzattığında bana bi gülüş attı, ama sahte gülüş. Kuzey'in yemeğinden bir kaşık alınca Kuzey hemen ağzını açtı ve ben Kuzey'e yemeğininden bir kaşık vermiş oldum. Kaan'a bakmasam bile ifadesini tahmin edebiliyordum. Kaan" O nasıl oldu? Küçük Bey bana bunu inadına mı yapıyorsunuz?" dediği an kahkaha attım.
<2 SAAT SONRA>
Allah'a şükür yemekler bitti, neden bu kadar uzun sürdü bilmiyorum. Zil çaldı ve ben hazır değildim! Kaan'a "Kaan sen açar mısın? Ben şuan hazırlanıyorum!" diye bağırdım. Dünden hazırladığım kıyafetleri hemen gitmiştim, saçımı taramaya gerek duymadım. Hemen kapıya koştum ve konuşmaya başladım "Hoş geldiniz!" dedim. Kız "Hoş bulduk ben Derin, bu Emir öbürü ise Eymen" diye tanıştırdı. "Memnun oldum" dedim. Erkekler selamlaşmasını yapınca sıra bana gelmişti "Selam yenge, evlilik nasıl gidiyor?" dedi Emir. "Çok güzel gidiyor" dedim. Eymen ise "Selam yenge," dedi, beni unuttu ve hemen Kuzey'e koştu. "N'apıyorsan koç?" dedi. O çocuğuma koç mu dedi? Derin benim yüzüme bakmadı, Kaan'a sımsıkı sarıldı ve öptü. Kıskanmış olamam değil mi? Onlar sadece iş arkadaşı! Kız sanki Kaan'ı yıllar sonra görmüş gibi davranıyordu. Zaten her gin işte görüyor, bu kız ne yaşıyor?
"Hadi yemeğe geçelim, sofra hazır" dedim. Herkes sofraya geçti, Derin denilen lanet olası varlık Kaan'ın tam karşısına oturdu! Ben Kaan'ın yanında oturuyordum. Derin'in, Kaan'a bakışları hiç iş arkadaşı gibi durmuyordu, daha çok aşk gibi duruyordu ama Kaan'ın ona bakışları nefret doluydu. Yemek çok sessizdi, herkes sadece yemeğe dalmıştı. Benim gözlerim ise iki de bir Derin denilen lanet varlığa takılıyordu. Durup durup Kaan'a bakıyordu, benim bunu fark etmediğimi sanıyordu. Sessizliği ben bozdum. "Biz evliyiz yanlız!" dedim bir an. Herkes bana baktı, utanmam gereken bir şey yoktu, Derin bildiğin Kaan'a aşıktı. Derin "Ne saçmalıyorsun sen? Ne yani Kaan'a aşık olmak suç mu?" Ne dedi o? Kaan'a aşık mıydı? Bu sefer bakışlar ben de değil, Derin'in üzerindeydi. Derin "Öyle demek istemedim ya.." sözünü kestim. "Allah söyletti, her neyse bu konu kapansın ve herkes yemeğine dönebilir mi? Ver bakalım tabağını Derin Hanım. Yemeğini ye de defol git evimden" dedim. Derin'in tabağını aldım ve mutfağa gittim. Kıskançlık yüzünden birini öldürmem değil mi? Yapıcağım. Önceden sakladığım zehiri aldım ve Derin'in yemeğine koydum. Umarım pişman olmam. Yemeği götürdüm ve sert bi şekilde önüne koydum. Yemeği yemeğe başladığı an öksürmeye başladı. Önünde ki sudan içti ama işe yaramadı, herkes Derin'e yardım ediyordu, dikkat çekmemek için ben de yardım ediyormuş gibi yapıyordum. Eymen titrek bi sesle "O öldü.." dedi. Evet öldü ne var bunda! Birden ağlamaya başladım "Kaan'a aşık olabilir ama sevmiştim onu" dedim. Bilerek ağlıyordum. Emir napıcaz bu cesedi?" diye sordu. Aramızda bi ölü var ve kimse korkmuyor mu? Ben bile öldürdüğüm insandan korktum! Kaan "Siyah poşete koyun ve giderken çöpe atın" Nasıl yani? Cesedi çöpe mi atacaklar? Şaka mı?
<10 DAKİKA SONRA>
Eymen ve Emir gidince bi rahatlamıştım. Kaan "Hala anlamıyorum, bana mı aşıkmış?" diye sorguluyordu ve bu benim sinirlerimi bozuyordu. Onun hakkında konuşmasını kıskanıyordum. "Boş ver zaten öldü," dedim. Hiç teselli etmek gibi olmadı, amacım zaten teselli etmek de değildi. "Her neyse ben Kuzey'i uyutucam, sen de o zamana kadar düşünürsün Derin'i"
"Saçmalama ne düşünücem onu?"
"Sen bilirsin"
Kaan'ın öyle demesi hoşuma gitmişti. Şimdi ise sıra eziyet bölümünde. Bebek uyutmak. Aslında Kuzey hemen uyuyordu, benim için fazla sıkıntı yoktu ancak yine de uyuması yarım saati alıyordu.
<2 GÜN SONRA>
Kuzey'i evde bakıcı ile bırakmıştık, bugün ay tutulması vardı, Kaan ile izlemeye gidecektik. Kaan arabada "Uzun zaman sonra yine başbaşa kaldık" Evet, uzun zaman sonra başbaşa kaldık. "Evet, Kuzen doğduğundan beri çok az birlikte zaman geçirebildik" dedim. Uzun zaman sonra bu anın tadını çıkarmak istiyorum. "Bakıcıya hep güvenmediğim için eve kamere koydum haberin olsun" dedi bi an Kaan. Eve mi? Şaka mı bu! "Ne? Kaan sen kafayı mı yedin?" diye onunla dalga geçtim. Anlamıyorum ben bu Kaan'ı. İki de bir beni şok edecek şeyler söylüyordu.

"Evet kafayı yedim" dedi. Bence de yemiş, hem de baya.
<~>
Ay Tutulmasının gözükeceği bir yere gelmiştik. Çoğu insan buradaydı. Herkes çok sessizdi, insanlar bu anı beklemiş olmalı.
"Yılda bir kez ay tutulur ve bu anı sana bunu yaşatmak istedim"
"Kaan aylar bir kere tutulmaz"
"Ama ben sana tutuldum."

~
İlk kitabımın da sonuna gelmiş oldum. Umarım sevmişsinizdir!
~

AY TUTULMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin