AY TUTULMASI

~ATEŞLİ GECE~

Kaan beni sıkıca öpüyordu. Nefes alışını hissediyordum. Kaan, beni öpmeye başladığı an sanki her şeyden uzaklaşmışım gibi hissettim, cesedin kan kokusu bile burnuma gelmiyordu. Kaç saniyedir öpüşüyoruz biz? Kaan kendini çekti ancak hala bana çok yakındı, nefes alışını hissedecek kadar. Kaan "Bunu sık sık yapalım olur mu?" Utanmış olamam değil mi? "Utandın bakıyorum da" dedi. Hiç utanmam normalde! "Evet utandım" dedim.
"Çok sıcak değil mi sevgilim?"
"Dibimde durduğun için olabilir mi?"
"Olabilir"
"Üstümü çıkarsam sıkıntı olur mu?"
"Olu.. "
"Olmazsa çıkarıyorum"
Olur dicektim ama, çıkarmasın üstünü!
Kaan kravatını çıkarmaya başlamıştı bile, Kaan'ın gömlekli hali beni beden alıyordu, ona çok ateşli duruyordu.
Gömlekli haliyle kalmıştı. Kaan
"Bu gece ateşli olucak sevgilim" Bana her 'sevgilim' diyişi çok hoşuma gidiyordu. "Öyle diyorsun" dedim, diyecek ne olabilir ki? "Evet öyle diyorum."
<~>
Kaan gömleğini yere fırlattı. Fırlatmak nedir? Bi de cesetin üzerine!
Kaan bana yaklaştıkça, kalbim o kadar hızlı artıyordu. Kaan'ın elleri boynumda geziniyordu. Gıdıklanıyorum ya! Ama bu gecenin keyfini geçirmek gerekiyorsa buna katlanıcam ve Kaan'a eşlik edicem
Kaan'ın elleri yavaşça belime geldi, ben ise ellerimi Kaan'ın boynuna götürdüm. Bana yine yaklaşmıştı. Kaan'ın dudakları yine dudaklarımı buldu, bu sefer ben de ona eşlik ettim. Kaan kendini çekince konuşmaya başladı
"Güldüğüne göre hoşuna gitti"
"Kesinlikle.."
Dibimde olduğu için nefes nefese kalmış konuşamıyordum.
"İyi misin güzelim? Nefes nefese kalmışsın bakıyorum da"
"İyiyim, sen her yanımda oldukça ben daha iyi oluyorum"
Birden kapı çaldı. "Siktir, kim bu?" dedi Kaan. Ceseti nereye koyucaz? "Kaan ceseti nereye koyucaz?" dedim. Polisler benim bi korkum, daha doğrusu polis değil hapishane! "Güzelim sakinleş, ceseti taşıyamazsın değil mi?" diye sordu. Ben daha ceset bakamıyorum o bana ceseti taşır mısın diyor? "Saçmalama Kaan" dedim kısık sesle. Kaan ceseti aldı ve rasgele bi tuvaletin içine attı. Kaan'ın eldivenleri olduğu için silahta ki el izi ya da parmak izi anlaşılmazdı ama burada olduğumuzdan dolayı kesinlikle suçlu olduğumuz belli olacaktır. Kaan kapıya dayandı ve "Kim o?" dedi. Kapıdan bi erkek sesi geldi, Kaan konuşmaya başladı "Umut sen misin?" dedi. Kapıya ben de kafamı yasladım ve kim olduğunu çözmeye çalıştım.
"Evet benim Kaan, n'apıyorsunuz siz ikiniz tuvalette? Dur tahmin edeyim kesin.." Kaan sözünü kesti. "Anladın işte sus!" diye Umut'u susturdu. Umut "Abi mekan yarım saate kapanıyor" diye bizi uyarıda bulundu. Kaan "Evde devam ederiz tamam mı güzelim?" Devam etmek istediğimi kim söyledi? "Belki istemiyorum" dedim. Güldü ve yine güldü! "Tamam yapmayız, sonuçta çok yapıcaz daha."
<EVDE>
Kaan ile evde kalmak ilk defa bu kadar iyi gelmişti bana. Ev o kadar sessiz ve sakindi ki anlatamam. Kaan "Kahve ister misin sevgilim? Kahveyi içerken düğünü ne zaman yapıcaz onu planlarız" Ne? Daha bugün sevgili olduk be Kaan! "Kahve isterim yardıma gelim istersen" dedim ve başını onaylı bi şekilde salladı.
Önceden pasta malzemesi aldığım aklıma geldi. "Kaan pasta yapalım mı? Önceden pasta malzemesi almıştım da" dedim. Kaan başını onaylı şekilde salladı.
Muhallebiye pembe gıda boyası eklemiştim, çok şirin duruyordu. Kaan muhallebiden bi parmak aldı ve burnuma dokundurdu. "Kaan!" dedim. Hiç bişi olmamış gibi "Efendim" dedi. "Yok bişi" dedim. Ben de ona yapıcam ama ben onun yanaklarına yapıcam. Muhallabiye parmağımı batırdım ve Kaan bana baktığı an Kaan'ın yanaklarına, parmağımda ki muhallebiyi dokundurdum. "Komiksin" Biliyorum Kaan Bey. Pasta bitince, pastayı buz dolabına koyduk. Kaan kahve yaparken ben oturuyordum. "Sevgilim, bana söyliceğin bir şey var mı? Soru da olur" dedi birden. Ne yani? Aslında merak ettiğim şeyler var. "İki, üç tane sorum var" diye söyledim. Kaan kahveleri alıp yanıma oturdu. "Dinliyorum" Evet şimdi bittin Kaan Bey, bakalım sorularıma cevap verebilecek misin? "Yanın da neden silah taşıyorsun?" diye başladım soru sormaya. Sustu, niye sustu? "Kaan hadi cevap ver" dedim.
Sustu
Yine sustu
Cevap vermek yerine susuyor.
"Cevap versene Kaan" dedim. Ve sonunda konuşamaya başladı. "Bu benim işim Kumsal, işim olduğu için yanım da bi tane silah taşımam gerekiyor" diye açıkladı. Evet şimdi ikinci soruma cevap ver Kaan Bey. "İşin ne ki?" diye sordum. Sustu ve yine sustu! Normalde susmassın ama şimdi mi sustun? Lanet olası susmaların umarım hemen biter! "İşimi evlenince öğrenirsin,"
İllaki evlenmemiz lazım zaten! "Başka sorun yok mu? Yoksa evlilik konusuna gelelim" dedi. Tamam gelelim, gelmezsek olmicak zaten. "Tamam gelelim" dedim oflayarak. "3 ay evleniyoruz bu konu burda bitmiştir" 3 ay mı dedi o? 3 ay ne? "Kaan 3 ay ne? Kafayı mı yedin sen?"
"Evet kafayı yedim Kumsal, 3 ay sonra hazır ol," cidden kafayı yemiş heralde. "Yatakta bekliyorum sevgilim" dedi ve gitti.
<YARIN>
Uyandığım da Kaan yatakta yoktu. Telefonu açtım ve bildirimlere baktım.
2 mesaj kim niye bana mesaj atsın ki? Bi tanesi Kaan'dan diyerini ise tanımıyordum.
Kaan: Ben işim çıktı saat akşam 7 e kadar olamicam o zamana kadar sen de gelinlik bak güzelim
Zaten gelinlik bakmaya gidecektim.
Diğer kişiye girdiğim de ise mesajı okumaya başladım
?: Ben Kaan'ın çalışanıyım, gelinliği senle bakmaya gideceğiz hazırlan kapıda bekliyorum
Cama baktığımda gerçekten bi araba kapının önündeydi. Kaan hayatımda gördüğüm en değişik insanlardan biriydi.
Üstüme rasgele şeyler gitmiştim ve çıkmıştım. Arabadaki kızdı, arabaya bindiğimde sadece o vardı, o ve ben.
"Adınız neydi?" diye sordum. Sahte bi gülümseme atıp "Ayla" dedi. Kıza gıcık kapmam normal midir? "Ben de Kumsal, tanıştığımıza memnun oldum. Nereye gidiyoruz?" dedim. Ayla "Çok güzel ve ünlü bi yer var oraya gideceğiz. Çok uzak değil alt tarafı yarım saat" diye boş boş söylendi.
<YARIM SAAT SONRA>
Cidden yarım saat sürdü. Arabadan inince önümdeki gelinlik mağazasını görünce küçük bir şok geçirdim. Ne kadar güzel bunlar, bayıldım! Hiç bu kadar gelinliği giymek aklıma gelmezdi. "Bunlar çok güzel" dedim birden. Ayla "Bi de içerisin gör sen."

İçeri girdiğimde hepsi göz alıcıydı ama tam olarak bana olanı göremedim. İçerisi çok büyüktü, bak bak bitmiyordu. En sonunda bi tane gelinlik gözüme çarptı. Ne kadar narin bi elbise bu böyle? "Galiba şunu istiyorsun" dedi Ayla. Evet onu istiyorum. "Evet onu istiyorum, çok güzel gözüküyor" dedim. Tam bana göre bi gelinlikti. "Dene ama çıkarma" dedi Ayla.
<~>
Elbiseyi denedim, elbise benden güzel duruyordu. Ayla "Saçını topuz yapar mısınız?" Neden böyle bişi istiyordu bilmiyorum ama kesin bişi olucak.

Topuz ve hafifden makyaj yapmışlardı. Düğümde böyle görünmek istiyorum! Çok güzel olmuştum.
<1 SAAT SONRA>
Ayla beni bi yere getirmişti, çok güzeldi göl sesi hoştu. İnsanlar çevremdeydi. Bu kadar insan neden burada?
Kaan geldi birden. Takım elbisesi onu çok ateşli gösteriyordu, ona bu kadar yakışacağı aklıma hiç gelmezdi.
Kaan'ın elinde küçük bir tane kutu vardı. Allah'ım inşallah tahmin ettiğim şeydir.
Kaan eğildi ve "Benimle evlen" dedi. Ne? Benimle evlen ne odun! "Benimle evlen mi?" dedim ve güldüm. "Evet, sormuyorum çünkü elinde sonunda benim olacaksın" dediği an kıpkırmızı oldum. "Doğru, elinde sonunda senin olacağım" dedim. Yüzüğü elime taktı. Bu yüzük neden bu kadar güzeldi ve olmak zorundaydı? Galiba mutluluktan ağlıyordum. Kaan ayağa kalktı ve bana yaklaştı ve beni birden öptü, ben de ona eşlik ettim..