bilmiyordum, böyle aciz duruma düşüp yerlerden can kırıklarımı toplayacağımı hiç ama hiç bilmiyordum. neler yaşandı ve bitti, hangi vedalar edildi. kendine iyi bak mı denildi yoksa hoşça kal mı onu bile bilmiyorum. bir gece yarısı uyandım gıcırtı sesiyle, dört duvarın arasında sıkışıp kalsam bile anlayıp yitirileceğim kokusu doldu damarlarımdaki boşluklara, eksiklerimi tamamladı. insan oldum onun varlığıyla. öz denilen şeyi keşfettim, sevdim. öğrendim, çalıştım, kahkahalar attım, koridorlarda gizlice mutluluğunu izledim. insan oldum.
insanlığı da sınır dışı edilecek aşkları yaşamayı da en büyük günahlarımı da senden öğrendim.
biri parlak sarı, kurşun kalem izleri ile dört bir yanı dolu duvarlarımın ardından çıkıp yanıma geldin. evdeydim, evimdeydim. sendeydim. sen de bendeydin. en azından zannımca öyleydi.
vücudunun tepesinde güzelliğinin en parlak yanı saçlarınla yüzünü gömdüğün yastığını üzerime fırlatıp kesintili algılayışlarımı netleştirdin. o an senden çok sana olan hayranlığımın ardından gelen sevdamın ne olduğunu fark ettim.
saçların
tanrının günahına bürünen yıldız tutanların. gecenin karanlığında sarhoş bebeklerimin ardından belli olan kırmızılıkların. lanetler okunmuş olmalı üzerime ki bu narinliğine delirip keskinleşiyorum.
gülümsüyordu sevdamı büyüten küçük çocuk lakin senin yakalarından kırık yıldızlar akıyor nehirlerle birlikte. neyin var sevdiğim, nelerin var omzuna rahatsızlık veren? söyle de öpüşlerimle hafifleteyim.
"bayım,"
kırgın, isteksiz, belki biraz pişman ama hala yıldızları benimle parlıyor, bir şey yaptım ya da yalnızca kendi iç savaşları ardında kalan bir şeyler sonucunda karşıma çıktı. başka türlü olamaz, "bayım, bizden olur mu" diyerek parmaklarını saçlarımda gezdirdiği vakit ile bu aynı vakit. tarih farklı, biz değiştik, zaman bizi değiştirdi ama anlarsınız ya o anı yaşıyor gibiyim tekrarda."bizden olmasın, mümkünse böyle bir şey olmasın."
güldüm, yastığını kollarıma dolayıp doğruldum. tazecik kırılan belimi parmaklarıma batan kemiklerle toparladım, hıçkırdım. göz bebeklerin çapı hiç bu kadar büyümemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52nd card • yoonmin
Fanfictiegöğsüme sıkıştırdığım güruh, suskunluğunla nehirlerimin kıyısında yaldızların. #yıldızlarınınsarhoşluğuna