Zevkler Dünyası Fericire(Mutluluk)

169 89 12
                                    

Jan Eiskalt, en ince detayına kadar tasarladığı vahşet gösterisini gerçekleştirmeden önce akında tek bir soru dolanıyordu. Hayatını bu amaca adamış ve başka hiçbir şey düşünemez hale gelmişti. Peki uzun zamandır arzuyla hazırlandığı bu vahşet ona gerçekten istediği hazzı verecek miydi?
Bu sorunun cevabını öğrenmenin tek yolu vardı ve bu vahşet gerçekleşmeliydi. Zihni gerçekleştireceği vahşet dolu cinayetleri aklama konusunda içindeki tüm insani duygulara karşı galip gelmişti. Kutsallaştırdığı amacı yaşama sebebine dönüşmüştü. Kabus dolu geceler nihayet son bulacaktı. Öldürdüğü kurbanının kanlı göğsüne başını dayadığında her şey çocukluğundaki gibi olacaktı. Ölü bedenin soğukluğunu hissettiği an onun için tüm kötülükler silinip gidecekti.
Bu inanmışlıkla dolu olan zihni yaratacağı vahşetin ortaya çıkaracağı acıların bir an olsun aklının ucuna bile gelmesine izin vermiyordu. Kim ne kadar acı yaşayacaksa yaşasın umurunda değildi. Ulaşacağı haz her şeye değerdi. O, büyük acılar yaşarken kimse onu düşünmemişti. Tüm insanlıktan alacağı olduğunu düşünüyor ve bu hesabın olabildiğince kanlı bir şekilde kapatmak istiyordu.
Jan, insani olan her şeyi bir kenara atmış adete bir robota dönüşmüştü. Onun arınmaya ve yıllardır özlemini duyduğu hazza ulaşma isteği karşı konulamazdı. Bu arınmayı bolca kanla yıkanarak gerçekleştirecek ve sonunda ödülünü alacaktı. Yanağını o kanlı göğse dayadığı an ruhunun ulaştığı dinginlik bu cani düşünceli adamı yirmi yıl önceki o geceye döndürecekti. Hayal meyal hatırladığı yıllar önce yaşanan olay hiç yaşanmamış olsa farklı bir insan olabilirdi. Belki de mutlu bile olabilirdi.
Bir süre önce taşındığı Bükreş kenti renkli bir eğlence dünyasına sahipti. Fericire Kulüp ismine has bir şekilde gelenleri mutlu etmeden göndermemek sloganının hakkını verecek bir şekilde hizmet veriyordu. Kulübe özel olarak hazırlanıp isimlendirilmiş kokteyller ve bu kokteyllere gizlice veya istek üzerine eklenen uyuşturucu maddeler mutluluğu arttırmak konusunda gayet başarılıydı. Bu mutluluk kulüpte olduğunuz sürece verdiği hazzın gece boyu devamını sağlamak konusunda olabildiğine cömertti.
Bu zevk kulübünün kurulduğu günden beri değişmeyen kuralları vardı. Yazılı olmayan bu kurallar müşteriler ve çalışanlar tarafından bilinirdi. Kulüpte bulunanlar buraya tesadüfen gelmemişlerdi. Referans aldıkları insanlar neler yaşayacaklarını onlara söylemişti. İster müşteri olsun ister çalışan herkes ne için orada olduklarını biliyordu.
Bu kulübün ilk ve en önemli kuralı gizlilikti. Burada ne yaşanırsa yaşansın herkes bunun gizli kalacağını bilirdi. Kulüp çıkışında eğlencenin devamı için anlaşanlar istediklerini yapmakta serbestlerdi. Bu anlaşma tek taraflı bir beğeni sonucu oluşuyordu. Müşteriler beğendikleri kadın veya erkekleri ellerinde bulunan kadehi kaldırarak yanlarına çağırırlardı. Ortalıkta dolanıp beğenilmeyi bekleyen insanların bu kadeh kaldırma ritüelinden önce müşterilerle iletişim kurmaları yasaktı. Müşteriler bir iletişime geçmeden onlarla konuşmaları hatta uzun süre bakmaları bile yasaktı.
Dans ederek veya gezinerek beğenilmeyi beklemek dışında yapacakları bir şey yoktu. Beğenildiklerini gösteren kadehi kaldıran kişi onların o geceki sahibiydi. Buna itiraz etme hakları yoktu ve itiraz halinde kulübe girişleri yasaklanıyordu. Bu kulübe gelmek zorunda kalan çalışanların itiraz edecek halleri yoktu. Onlar sadece kendini beğenen kişiyi daha fazla mutlu etmek ve maksimum bahşişi almanın peşindeydiler. Gecenin devamı için aldıkları paranın alt veya üst sınırı yoktu. Buranın müşterileri genelde para konusunda eli açık davranırlardı.
Kulübün işletmecisi George, yüklü bir giriş ücreti aldığı varlıklı müşterilerine memnuniyet sağlamak için Bükreş ve civarında hayatta ki amaçları konusunda başarısız olmuş eli yüzü düzgün ne kadar manken, oyuncu ve hayat kadını varsa barda çalışmaları için ikna ediyordu. Bu çalışma karşılığı bir ücret ödemesi yapmıyordu ve bu durum varlıklı müşterilerine kolayca ulaşma şansı yarattığı için çalışanlarda bir şikâyete neden olmuyordu. O gece bir müşteri bulamamış olsalar bile gece boyu içmiş oldukları için bir ödeme yapmamaları çalışanlar için yeterli oluyordu.
Fericire Kulüp çoğunlukla zengin turistlere hizmet veren bir yerdi ve bu müşteriler arasında bulunan kadın ve erkeklere eğlence ve cinsel anlamda tatmin duygusu yaşatmak için tüm olanaklara sahipti. Gece boyu yüksek sesli müzik eşliğinde içip dans eden konuklar eğer gecenin devamını, kulüpte kiralanmak için bekleyen genç erkek veya kadınlarla sürdürmek isterlerse, hemen bitişikte bulunan  otel bu iş için en ideal yerdi. Bunun dışında karşılıklı anlaşıp başka bir otel ya da eve gidenler de mutlaka oluyordu.
George için Fericire dışındaki hiçbir şeyin önemi yoktu. Çalışanlar daimi olmuyor ve sık aralıklarla değişiyordu. Bunun sebebi bazen pişmanlık yaşayan insanların bu kirli dünyadan uzaklaşma isteği bazen de zengin dostlarıyla iyi anlaşanların, onlarla uzun bir tatile çıkması oluyordu. Çok nadir olsa da bu kirli dünya da bile nefes alıp yaşamayı başaran aşk duygusu bazı çiftler üzerinde egemen oluyor ve daha uzun bir ilişki yaşamak için bu dünyadan uzaklaşmalarına neden oluyordu. Tabiki hayat boyu kaybeden olarak yaşamış insanların hayatlarının sapkın bir fantazi ya da doz aşımı sebebiyle sahneden tamamen çekilmeleri de sık karşılaşılan bir durumdu.
Jan Eiskalt, aklında kutsal amacı dışında hiçbir şeyi sığdıracak yer bırakmamıştı. Onun aşk veya başka bir duyguyla işi yoktu. Bu sebeple Fericire ’de bulunan insanları incelemeye başladığında tek kriteri amacı için uygun  görünümlü güzel bir kadın bulmaktı. O an da gözüne çarpan bir kadın silueti ona geçmişi hatırlattı. Jan, amacına hizmet edecek kişiyi bulmanın mutluluğunu kalbinin en derinlerinde hissetti. Bu his onu içine girdiğinde çıkılmaz hale gelecek olan vahşet sürecinin  başlangıcıydı.
Bu vahşet belki bir kişiyi mutlu edecek ama onlarca kişide yaratacağı acılar bu mutluluğa değer miydi?
Bu sorunun cevabı sağlıklı her birey için belli olsa da Jan, sağlıklı düşünebildiği bir zaman olduğunu hiç hatırlamıyordu. Onun en son hatırladığı güzel olarak tarif edeceği duygu bu vahşeti yaşatması için zihnine emirler yolluyordu. Hastalıklı zihninin esiri olmuş durumdaki bu cani kendisine emredilenleri mükemmel şekilde yerine getirecekti.
İntikam duygusuyla sebep olduğu ölüm onu tatmin etmemişti. Devam etmek istiyordu ve bu konuda aç bir kurt gibi saldırgan olmaktan geri durmayacaktı. Arzusu salt bir ölüm değildi. Böyle olsaydı bu vahşeti durdurup, aldığı intikamın zevkini çıkarırdı. O öldürmeye devam etmek isteyen tarafına boyun eğdi. Bu boyun eğme gönüllü bir eylemdi. Yıllarca düşünürken bile utandığı vahşet arzusu bir daha gitmemek üzere ortaya çıkmıştı.
Karşısında salınarak gezen genç kadına bakarken muhteşem güzelliği beğeni duygusuna ve gözlerinin içine gülmesine sebep oluyordu. Avına yavaşça yaklaşan bir avcının tersine bir an önce amacına ulaşmak istiyordu. Sabırlı olması gerektiğini biliyor ama zihnine söz geçiremiyordu. Genç kadına bakarak kadehini kaldırdı ve vahşeti başlatacak ilk adımı attı.

Vahşetin Karşı Konulamaz Hazzı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin