ღ〖𝟷〗~ ❝𝙸𝚗 𝚕𝚊 𝙺𝚎𝚜𝚑❞

122 14 1
                                    

➻ ʙöʟüᴍ sᴀʀᴋısı ♬―♬【ᴍɪʀʀᴏʀs • ᴊᴜsᴛɪɴ ᴛɪᴍʙᴇʀʟᴀᴋᴇ】

2003 yılının Ocak ayının 6'sıydı. Akşam saatlerine doğru soğuk gittikçe artmış, sis düşmüştü her yere. Apartmanın önündeki kamyon, binaya gir çık yapan nakliye çalışanları, taşınan koliler.. Binaya yeni taşınan bir aile vardı.

Chinatsu büyük eşyalar taşınana kadar kendi arabalarında öğlenden beri uyuyordu. Şimdi arabadan yeni iniyordu, etrafına göz gezdirdi. Havanın soğukluğuyla kollarını kendine sarıp kamyonun yanında duran ikizine, Chifuyu'ya doğru yürüdü ağır adımlarla.

Yorgun ve saçı başı dağılmış gözüküyordu. Uyandığında havanın da kararmaya başladığını gördüğünde, artık bitse de gitsek moduna geçmişti. Zaten son günlerde taşınma telaşından epeyce yoğunlardı, kafasını bile kaldıramıyordu.

İkizinin yanına geldiğinde bir süre nakliye çalışanlarına bakıp tekrar ona döndü.

Chifuyu da Chinatsu gibi büyük eşyaların taşınmasını beklerken arabada bir süre uyumuştu ama yine de Natsu'dan yarım saat kadar önce uyanmış, kolileri taşımaya yardım etmek için arabadan çıkmıştı.
Eşyalar azaldığında ve yorulmaya başladığında kamyonun yanında durup sırtını yaslayarak kolilerin taşınmasını izlemeye başlamıştı.

Birkaç gündür epey yoğun olduklarından Chifuyu da Chinatsu ile aynı düşüncelere sahipti. 'Bitse de gitsek.'

Natsu Chifuyu'ya döndüğünde sessiz bir tonda, "Kaç koli kaldı... Benimkiler duruyorsa yardım edip çıkartayım. Ufak tefek kutulara koymuştum zaten..." dedi. Konuşmasının ardından durup dururken bakışları donuklaştı.

Chifuyu da Natsu'nun sesiyle ona döndü. İkizinin yeni uyanmış hâlinin sevimliliği ve dağılmış saçlarıyla yüzünde minik bir gülümseme oluşmuştu. Natsu'nun saçlarını eliyle hafifçe düzeltirken, "Senin kolilerini çıkardım ben, sen uyuyordun o sırada. Çok yok, yarım saatten uzun sürmez herhalde bitmesi ya..." dedi.

Natsu'nun donuk gözleri bir anda büyüdü. Mangalar... Jetonu daha yeni düşmüştü. Sesi çıkmadığından aynı sesssiz tonda konuşarak, "Mangalarımız hasar gördüyse kendimi asarım..." dedi.

Bu söz üstüne Chifuyu'nun da gözleri hafifçe büyüdü. İç çekti ve, "Huff... Umarım bir şey olmamıştır, herhangi birinin tek bir sayfası bile hasar gördüyse yenisini almaya koşarım..." diye mırıldandı.

Chinatsu, ikizinin cevabı üzerine başını aşağı yukarı sallayarak onu onayladı. Şu an kendi kolilerini taşımaya uyanmadığı için birazcık kızıyordu kendine, en azından ona yardım etmek istemişti. Ha bir de özel eşyaları vesaire olduğundan...

İç çekip yavaşça Chifuyu'nun yanına geçti ve onunla aynı pozisyona geçip sırtını kamyona yasladı. Kolilerin taşınmasını izlemeye koyulmuştu ancak hâlâ mangalarını, hassas eşyalarını ve figür koleksiyonlarını düşünüyordu.

"Şehir dışından gelen figürlerimize bir şey olduysa... Of.." diye mırıldandı. Ardından aklına yeni gelen şeyle gülümsedi ve, "Neyse en azından bu ev daha büyük, yeni yeni figürler için daha büyük raflar alabiliriz," dedi.

Chinatsu konuşurken Chifuyu, bir anda tüm yorgunluğunu atmış gibi sevinmiş, çocuk gibi heyecanlanmıştı. Natsu'nun her şeye çözüm üretebilme yeteneğine tekrar hayran kaldı. Heyecanlı ve hafif yüksek bir tonda, "Di mi, di mi evett, almak istediğimiz raflar odaya sığmıyordu, burada çok daha güzel olacaaak," dedi.

Natsu da başını sallayıp gülümsedi. Aklına takılan şeyi de şu an halletmişti kafasında. "Mangalardan hasar gören falan varsa da keser biçer manga panelleri duvarı yaparız hem!" Her şeye çözüm bulabilmiş olmanın verdiği rahatlıkla sesli bir nefes verdi.

𝐕𝐈𝐕𝐀 𝐋𝐀 𝐕𝐀𝐃𝐈 ~ 𝐓𝐨𝐤𝐲𝐨 𝐑𝐞𝐯𝐞𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin