𝐕𝐈𝐕𝐀 𝐋𝐀 𝐕𝐀𝐃𝐈 ~ 𝐓𝐨𝐤𝐲𝐨 𝐑𝐞𝐯𝐞𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬

ღ〖𝟸〗～ ❝𝚃𝚛𝚘𝚞𝚟𝚊𝚒𝚕𝚕𝚎❞

➻ ʙöʟüᴍ sᴀʀᴋısı ♬―♬【ᴛʜɪs ɪs ᴛʜᴇ ʟɪғᴇ • ᴀᴍʏ ᴍᴀᴄᴅᴏɴᴀʟᴅ】

✦﹒𝐊𝐄𝐈𝐒𝐔𝐊𝐄 𝐁𝐀𝐉𝐈﹒੭

Evde hiçbir bok kalmadığı için ablamla beraber ramenciye gelmiş, düzgün (?) bir şekilde tabaklarımızı yemeye başlamıştık. Esasında dışarıdan yemek yemezdim, kendim yapardım ama bu sefer hesabı ablama kilitlemeyi planladığımdan kabul etmiştim.

Hâlâ ablamın sataşmaları eşliğinde yemek yerken, ablamın sanki kendi önünde hâlâ rameni yokmuş gibi çatalını benim kaseme daldırmasıyla ani bir şekilde bağırdım. "AMINA KOYACAĞIM YETER SAL YEMEĞİMİ YA ÖNÜNDE VAR YA!"

Açıkçası anlık sinirle sesimin fazla yüksek çıktığının farkındaydım ama etraftaki insanlar şu an sikimde değildi. Sadece yan masadan işittiğim, "Noluyo-" sesiyle göz ucuyla oraya bakmıştım. İki sarışın bücür vardı, erkek olanın bizle ilgili bir şey dediğinin farkına varsam da ablamın tekrar kaseme saldırmasıyla ona dönmüştüm. Bana doğru pis pis sırıtarak, "KOYSANA SIKIYORSA EZİK!" dedi. Bana dedi, ezik dedi. Aptal gerçekten aptal...

"BEN NE GÜNAH İŞLEDİM DE SENİN GİBİ AMCIK BEYİNLİ BİR YARATIĞIN KARDEŞİYİM OF," diye yüksek sesle söylenmiştim yine. Şu an kimseye göz atacak hâlim yoktu, ablamdan kurtulmam gerekiyordu. Bu eziyetten...

Bu şekilde yaklaşık 15 dakika boyunca kavga ede ede ikimiz de önümüzdeki tabaklarımızı bitirdiğimizde sakinleşmiştik anca. Tabii ablamın midesiyle benimki bir olmadığından, doyduktan sonra telefona bakmaya başlamıştı aptal kafa. Ben ikinci tabağımı bitiriyordum.

Tabağı bitirmek için elime alıp saçımı kulağımın arkasına doğru attığım sırada ablamın, "Pişt," sesiyle ona yöneltmiştim bakışlarımı.

"Biz çıkarken apartmanın önünde bekleyen iki sarı bücür değil mi şunlar ya? Yeni taşınanlar herhalde," dedi çenesiyle yan masayı işaret ederken. Yan masaya baktığımda az önce söylenip duran veletler olduğunu görünce, "Bi' bitmedi taşınmaları da amına koyayım," diye mırıldandım.

Ablam benim tepkimi umursamadan erkek olana bir süre bakıp tekrar bana döndü ve "Çocuk çok gay durmuyor muu? İkinizi shipledim gitti," deyip sırıtarak arkasına yaslandı. Abla gözünü seveyim benle bu çocuk ne alaka alakaaaaa.

Bir iki saniye çocuğa baktıktan sonra kaşlarım çatık bir şekilde ablama döndüm. Ne saçmalıyorsun amına koyayım der gibi bakıyordum yine muhtemelen. "Ya kafanı sikeyim ne boş yaptın."

Ablamın dudaklarını büzüştürdüğünü fark ettiğimde ciddi ciddi yakıştırdığını anlamıştım. Oh shit... "Ne oldu beğenmedin mii? Sarışınları sevdiğini söylemiştin amaa.. Bence çok yakıştınız ayarlayacağım sana bu çocuğu."

Ablamın söyledikleri tamamen beni gay harem sahibi yapmak için bir pusuydu, asla masum tipine güvenilmez. Tekrar sarışınların masasına baktığımda aslında ikisinin de sevimli olduğunu görebiliyordum. Ama ablama gıcıklık değil mi? Hayallerini yıkacaktım şimdi.

Yüzümde hafif bir sırıtışla ablama dönüp arkama yaslanırken, "Kız güzelmiş," dedim.

Ablam sanki kızı daha önce fark etmemiş gibi hızla başını tekrar yan masaya çevirdiğinde kızı süzdüğü aşikârdı. Kıza da dibi düştü sanırım, best gay canım ablam.

Tekrar bana döndüğünde kollarını göğsünde birleştirip köpek dişini alt dudağına doğru bastırdı. Sonra da sırıtarak, "Kendine gel Kei, gaysin sen bana neeeee. Kız güzel ve onu da kendime alırım yani sıkıntı değil," dedi. Al işte, ben demiştim. Gaysin sen kendine gel ne ya of ŞMCQSĞQNCOQÜQLDNVĞKZ...