𝐕𝐈𝐕𝐀 𝐋𝐀 𝐕𝐀𝐃𝐈 ~ 𝐓𝐨𝐤𝐲𝐨 𝐑𝐞𝐯𝐞𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬

ღ〖𝟺〗～ ❝𝙵𝚕𝚊𝚗𝚎𝚛❞

➻  ʙöʟüᴍ sᴀʀᴋısı ♬―♬【ᴅᴀʏʟɪɢʜᴛ • ᴛᴀʏʟᴏʀ sᴡɪғᴛ】

✦﹒𝐌𝐀𝐍𝐉𝐈𝐑𝐎 𝐒𝐀𝐍𝐎﹒੭

Yine sıradan bir grup buluşması günündeydik. Ancak grubun iki malı hâlâ gelmemişti. Her zamanki buluşma alanımız olan, Bajilerin apartmanının yakınındaki parkta Haruchiyo'yla beraber onları bekliyorduk. Salıncakta sadece otururken yanımdaki salıncakta hafifçe sallanan Haruchiyo'ya bakıyordum. Bir yandan da sanırım dördüncü olacak dorayakimi yemeye başlamıştım. Aah... Bu lezzet!

"SELAAAMMM!" Amaya'nın sesini duyduğumda önüme dönmüştüm ki koşturarak geliyorlardı, çok şükür.

Sonunda gelebildiler ya, onlar parka girerken hızlıca salıncaktan atlayıp üstümü silkeledim.

Parka girdiklerinde Amaya bizim yanımıza gelirken Baji kaydırağın tepesine gitmişti. Amaya saçını eliyle hafifçe havalandırırken, "N'abersiniz? Kırk yıldır görüşmüyormuş gibi hissettim iki gün buluşmayınca," dedi.

Ben ağzımdaki dorayakiyi yutmaya çalışırken Haruchiyo, "Huzurlu günlerdi," diye cevap verdi Amaya'ya. Bence sıkıcıydııı.

O sırada Baji'nin, "Beğenmiyorsan siktir git yarramın başı," sesini işittik, kaydırağın tepesinden konuşuyordu. İki saniye Haruchiyo'ya sataşmadan edemiyor ya salak.

Sonunda dorayakimi yutabilince, "Tam gelmiyorlarsa dönelim diyecektim... Kırk dakika oldu çıktık diyeli, yolda kedi sevmeye mi takıldınız yine yaa? Neysee, selam!" diye cevap verdim ben de Amaya'ya.

Amaya'dan önce Baji'den, "EVET EVET KEDİ SEVDİK OYSOQJDQPQLĞDKÖSM," cevabını aldım.

Baji'nin cevabından sonra Amaya da bir anda gülme krizine girmişti. "HEM DE EXCALIBUR KEDİ AMINA KOYAYIM AHPUAĞQDJQWĞQŞDKWĞQPQĞ..."

Durduk yere böyle gülmeleri alışılmadık bir şey değildi ama buraya gelmeleri maksimum on dakika falan sürerdi, yarım saat boyunca ne yaptıklarını aşırı merak ettim cidden. Hemen öğrenmeliyiim!
"N'OLDU N'OLDUU?? BANA DA ANLATIN NE YAŞADINIZ YİNEE..."

Zaten Amaya'dan bir olayı anlatmasını istediğimizde her detayına kadar anlatacağını bildiğimden mutluydum. Amaya deriiin bir nefes alıp, "Bak şimdi bizim apartmana yeni taşınan iki sarı kafa var. Biz dün ramenciye gitmiştik, bunları gördük falan bize fazla dik dik bakıyorlardı ama sorun etmedim. İşte kız güzel olduğu için tanışmak istedim. Kei iş yüklerler gerek yok dedi. Ertesi güne erteledik, yani bugüne. Sabah işte uyandırdım bunu, indik onların dairesine. Dediğim kız kapıyı açtı aşırı komik duruyordu ama orda gülmemek için zor durdum. Selam falan dedim işte tanışma şeysi falan kız utandı mı sevmedi mi artık her ne boksa cevap vermedi bile. Sonra diğer çocuk geldi o cevap verdi, o Chifuyu kız olan da Chinatsu'ymuş. Herkes sustu sessizlik falaahn-" diye tek nefeste hızlı hızlı anlatmaya çalışmıştı. Ama bitiremeden birkaç defa öksürdü. Sonra da Baji'ye dönüp, "Ölüyordum, sıra sende," dedi ve ona saldı.

Amaya sırayı Baji'ye saldığında başımı yukarı çevirip ona döndüm ben de hemen. Baji tekrar başlamadan önce hızlıca salıncağın korumasının üstüne oturdum ve hafifçe sallanarak dorayakimi yemeye devam ettim.

Baji, Amaya sırayı saldığında başıyla hafifçe onayladı. Yüzünde gülmemek için zor duran bir sırıtış vardı. Anlatmak için derin bir nefes alıp, "İsimlerini şu an öğreniyorum bu arada. Neyse işte bunlar tanışma vesaire bir şeyler yaparken ben çocuğun kucağındaki kediye bakıyordum. Aklımdan binbir plan geçmişti o an kediyi çalmak için, her neyse işte sonra bu sarı civcivlerin ismini dinlemediğim için sessizliği bozamayacağımı fark ettiğimde kediyi gösterip dedim ki: 'Sevebilir miyim?' İzin vermese de alırdım orası ayrı da neyse işte sonra uzattı kediyi aldım kucağıma ama görsen var ya minnacık simsiyah çok tatlı bir şey... Ha bu arada kediyi verirken bir şeyler dedi de orasını hatırlamıyorum dinlemedim de çok. Sonra ben kediyi severken ablam benim adımı da söyledi bunlara falan bence çok da gerekli değildi Baji kısmını biliyorlar işte. Sonra ablam kedinin adını sordu. Kız dedi ki: 'Excalibur.' Ben orada durdum bi' gülme krizine girdim zaten. Sonra şey dedim PUAÖDJWŞOĞQWÇKQPÖKQLWŞKQ: 'Benim de kedim var monster notebook diye-' Sonra ablam da benim esprimle gülme krizine girdi ama biz nasıl kopuyoruz yani... AHJWPQĞWKQPAKWÖPWKŞWL..." derken gülme krizine girdiği için durdu şu an.