Zorunlu Hata ~LY~

Gül, Lale Ve Isırgan Otu ~10. Bölüm~

Yazar 'dan
(Benden yazmak hoşuma gittiğğ)

Yağız okul bitiminde her zamanki gibi eve gittiğinde odasına koşmuştu. Üzerine rahat kıyafetler giyindikten sonra annesinin odasının önünde durdu. İçeri girmek için bir cesaret arıyordu. En sonunda cesaretini toplayıp kapıyı açmasıyla birlikte onu yüzüne çarpan tozlar karşıladı. Bu odaya uzun süredir kimse girmiyordu. Babası da tabi ona 'baba' demek yakışır mı bilmiyorum, işteydi.

Yağız annesinin dolabını açtığında içeriye bakmaya başladı. İyi veya kötü anı olarak kalmasını istediği her şeyi bu odaya sıkıştırıyordu. Ülkü gibi onda da bir tane mektup vardı ama bu mektubu Leya onu terk etmeden hemen önce eline tutuşturmuştu. Uçları yanık ve bazı sözcüklerin okunamayan bir mektupta, Leya mektubu vermeden yakmaya çalışmış sonradan da vazgeçmiş olmalıydı. Ardından zaten hep okuduğu o mektubu açtı.

--------------------------------------------------------------------

Bir Gül ve lale mi önemlidir yoksa bir ısırgan otu mu? Dışarıdan lale gibi görünsede öyle olmayan bitkiler midir yoksa gülleri karartan, veya yakınlarımız mıdır hayatımızı karartan. Peki bu durumda ne yapılmalı? O gül artık bir ısırgan otu, hiçbir işe yaramayan. Isırgan otunu koparmalı mıyız? Isırgan otu koparılmayı istiyor muydu?

" İnsan bazen ölmek için sebep aramaz, yaşamak için sebebi olmayınca." diye düşündü belkide kaç defa gül...

Böyle mi olmalı!? Yoksa ısırgan otu savaşmalı mı?? O savaşsa bile Lale'nin onu ısırgan otuna dönüştürmesinden kurtulabilecek mi...

Yoksa salak saçma yalanlardan bütün hayatlarını karartacak mı?? Sen ne diyorsun" Böyle olmak zorunda mıydı? " Evet maalesef zorundaydı... Yoksa, yoksa her şeyi anlayacak vakit var mıydı?? Gül kendisi mi ısırgan otu olmayı seçti yoksa şartlar mı bunu gerektirdi...

--------------------------------------------------------------------

Gül, Lale ve ısırgan otu...

Yağız oturdu ve sesli düşünerek mektubu çözmeye çalıştı.

" Leya'ya Çağan ve ben hep gül demiştik. Gülleri çok severdi. Leya şuan bir ısırgan otu olduğunu düşünüyor. Yani çevresine zarar verdiğini ve acilen koparılması gerektiğini, ona bunu düşündüren kişi kim peki? Sahte Lale olarak adlandırdığı isim kim?? "

Yağız odanın içinde bir o yana bir bu yana yürüyordu. Arada aklına gelen düşünceleri onaylıyor, bazılarını ise onaylamadan devam ediyordu.

" Leya bu mektupta aslında beni aldatmadığını mı söylemek istiyor? Ama kendi ağzı ile bana bunu söyledi. Ayrıca aldatmadıysa neden 'aldattım' desin ki? Neyin şartı neyiinnn?!!!"

Yağız son cümlesini kurarken sinirlenmişti. Hiçbir şeyi anlamıyordu. Ne oluyor diye sorgularken başına ağrı girmişti. Yağız bunun ardından çalan telefonunu çıkarttı ve Ülkü'nün aramasını cevapladı.

" Aloo, Yağız müsait misin? " dediğinde Yağız hemen cevap verdi. " Müsaitim Ülkü, neden? " diye sorduğunda " Ben mektubu okudum ama hiçbir şey anlamadım. Buraya gel birlikte kafa yoralım " dediği anda Yağız'da hemen cevap verdi. " Ülkü benimkini de getireyim. Bende bugün bir daha okudum. " Ülkü ise, " Getir. " dedi.

...

Yağız'dan

Amcamların evine geldiğimde kapıyı çaldım. Sümeyye teyzem kapıyı açtı.