Bölüm on üç

1.7K 88 5
                                    

Ferdi Erenay Kadıoğlu...

Ne demişti az önce?

Benim ona söylediğim sözleri bana tekrar söylemişti.

Ne güzel söylemişti öyle...

"Milena," yutkundum gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırırken konuştum "Ben doğru duydum değil mi?"

Yavaşça gülümsedi, gözleri dolmuştu onun gözleri dolunca benimkilerde bunu bekliyor gibi doldu.

"Doğru duydun." Dediğinde ellerimi yüzüme kapattım.

Tamam hissediyordum bana karşı bir şeyler hissettiğini ama duymak bambaşkaydı.

Yüzümü sertçe ovalayıp bana hâlâ gülümseyerek bakan Milena'ya döndüm.

"Milena, beni gerçekten seviyorsun?" Dedim sorar gibi omuzlarını silkti tatlı bir şekilde "Seviyorum Ferdi Erenay."  dedi.

Kalbim yerinden çıkacak şekilde atmaya devam etti, kollarımı heyecanla Milenanın boynuna doladım.

Milena kıkırdayarak kollarını bana sardı.

Korkusunu anlıyor ve hissediyordum ama yersizdi korkusu ben onu bırakmazdım, bırakamazdım.

"Senden hiç gitmeyeceğim, sen gitmek istesen bile ben senden hiç gitmeyeceğim söz veriyorum Mehlikâm."

Hızlanan kalbini göğsümde hissettim.

Daha da sindi bana gülümseyerek saçlarını okşadım.

Heyecanla geri çekilip yüzüne baktım, "biz şimdi şey miyiz?" dediğimde güldü.

"Ney miyiz?" diye alayla konuştuğunda ofladım"Şey işte sevgili?"

"Bilmem sevgili miyiz?" Resmen benimle dalga geçiyordu.

"Sen benimle eğleniyorsun ama." Diye huysuzca konuştuğumda gülümseyip yanaklarımı sıktı şaşkınlıkla ona baktığımda ne yaptığını fark etmiş gibi hemen ellerini çekti.

Kızaran yanaklarıyla konuşmaya başladı, "ay ben özür dilerim, içimdeki isteği bastıramadım bir anda." Şimdi gülme sırası bendeydi.

"Şapşal sevgilim." dediğimde gözleri ve ağzı aynı oranda açılıp bana baktı.

"Sevgilim?" dedi sorar tonla ellerini sımsıkı tutup gülümsedim.

"Sevgilim." dedim.

Benim şapşal güzel sevgilim.

*******

2 gün sonra...

Milena Akman...

"Ne demek sevgili olduk?!"

"Bağırma Çağrı."

"Kız, bana bunu nasıl şimdi telefonla söylersin?!"

"Hâlâ bağırma devam ediyorsun Çağrı. Biraz daha bağrırsan telefonu kapatırım."

"Milena, sen beni delirtecek misin?! Doğru düzgün anla-"

Telefonu suratına kapattım. Ben ona demiştim ama kapatırım diye.

Ferdi, içeride egzersiz çalışması yapıyordu.

Resmen iki gündür sevgiliydik.

Kendime dahi daha itiraf edemediğim, etmekten korktuğum duygularımı dışa vurmuştum.

İyi ki de vurmuştum kendimi çok mutlu hissediyordum.

Kapanan kapıların sesini duyduğumda mutfaktan çıktım. Salona vardığımda Ferdi çoktan salona gelmiş uzanmıştı.

Beni gördüğünde gülümsedi aynı şekilde karşılık verdim.

"Nasılsın?" diye sorduğumda gülümsemesi büyüdü yüzümü süzdü "Seni gördüm çok iyi oldum." Dediğinde güldüm.

Tam bir laf cambazıydı.

Bacağını hafifçe ovan elini gördüğümde yanına vardım, "Ağrın mı var?" Diye sorduğumda dudaklarını büzdü "Biraz."

Hemen yanına vardım, "masaj yapmamı ister misin?" Dediğimde yutkunup bana baktı "Gerçekten yapar mısın?" Diye sorduğunda kafamı sallayarak onayladım.

Yanına ilerleyip bacaklarından boşta kalan yere oturdum elimi sargılı bacağına attım, yavaş yavaş masaj yapmaya başladım.

Ferdi, pür dikkat beni izliyordu.

"İyi ki sevgilim sensin." diye imayla konuştuğunda güldüm, "iyi ki benim." Çünkü diğer türlüsüne katlanamazdım.

*******

3 Hafta sonra...

Ferdi artık iyileşmiş, takımla beraber çalışmalara başlamıştı çok şükür.

Şimdi ise beraber el ele yürüyüş yapıyorduk ormanlık alanda.

Ellerimize bakıp gülümsedim, çok güzel duruyorlardı.

Kendimi onunlayken çok şanslı hissediyordum.

İyi ki karşıma çıkmıştı yeniden.

İyi ki beni sevmişti yeniden.

Umarım hiç keşkem olmazsın Ferdi. Hep iyi ki ol sen.

"Ne düşünüyorsun Miki?" Diye soran Ferdi ile ona döndüm gülümseyerek "Seni." Dediğimde şaşırdı.

"Beni mi?" Diye sordu hafif şaşkın ama mutlu bir tonda, ardından sırıttı "demek yanındayken bile beni düşünecek kadar çok seviyorsun beni." Tam bir çocuk gibi konuştuğunda güldüm.

"Öyle, çok seviyorum." dediğimde sırıtması durdu yerini gülümseme aldı.

Uzun bir süre bakıştık, ne o benden gözlerini ayırdı ne de ben.

Ona bakmak bile içimi huzurla dolduruyordu.

Kafasını yavaşça bana doğru eğdi ve dudaklarını dudak kenarıma bastırdı.

Titredim.

Tüm ruhum ve kalbimle titredim. Kalbim kuş gibi kanat çırparken gülümsedim. Ne ara kaptığımı bilmediğim gözlerimi çalan telefonumla açtım.

Gözlerimle Ferdi'den özür dileyip telefonumu çıkarıp baktım, annemin yattığı hastaneden arıyorlardı.

Hemen açtım.

"Merhaba Milena Hanım. Size acil haber vermem gereken bir durum oldu maalesef anneniz Nazlı Akman hastaneden kaçtı."

💖

Hikaye hakkında bir öneriniz, isteğiniz var mı?

25.03.2023

Flechazo | Ferdi Kadıoğlu✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin