"Her zaman o duvarın arkasında arkadaşlarıyla takılıyor. Ve arkadaşları şuan orda."
"Ciddi misin?"
"Yok şakacıktan dedim. Allah Allah ya"
"Tamam, sinirlenme güzelim ya. Hemde bana? Seni çok pis öperim bak!"
Güldüm, kaşlarını sahte bir sinirle çattı ve bana baktı
"Ne o? İnanmıyor musun yoksa?"
"İnanmıyorum tavşan bey. Ne yapacaksınız?"
"Göstereceğim!"
Dedi ve yaklaştı. Tam yüzümün dibinde durdu. Elimin yardımıyla alnından ittirdim.
"Herkesin içinde öpemeyeceğinizi bilmiyor musunuz Kook bey?"
"Biliyorum, ve bu kuralı yıkmak için geldim!"
"Hmm diyorsun?"
"Onun yerine beni öpmeye ne dersin Kookie?"
Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Şaka mı bu?
"Asla yapmayacağımı bile bile bunu sorman komik."
"Onda olup bende olmayan ne var?"
"Ne yok diyecektin sanırım. Senin beynin almaz bunları. Hadi canım ikile"
Yeomin sinirle okula girdi. Hena'da kantinden çıkınca, kantine geri girdik.
"Yn"
"Ne"
"Trip atma ama ya. Ne yapayım? Kız çok popüler"
"Felix, senin sevgilin var. Jeongin, herkesle yatan bir kızla beraber olmak istemeyeceğini biliyorum. Jimin, zaten sap kalacağım diye bağırıyor. Hangi akla hizmet izin veriyorsunuz?"
"Tamam özür dileriz."
"Kookie, sence affedeyim mi?"
"Bence et ya, birdaha yaparlarsa affetmezsin"
"Kook'un hatrına affediyorum. Birdaha olursa, dayak yersiniz"
"Tamaam!"
(...)
Eve gelmiştik. Ben odama çıkıp, resim ödevimi yapmaya başladım.
"Şimdi, şu boyalar nerdeydi?"
Heryeri aradım. Çekmeceler, dolaplar, kutular... Ama yoktu.
"Son bir yer kaldı. İnşallah ordasınızdır."
Dolabımın içindeki çekmeceyi açtım ve, ordaydılar. Ama beklemediğim bir şekilde...
"BOYALARIMI HANGİ İNSAN GÖRÜNÜMLÜ VARLIK YEDİ!?"
Bağırmamla birlikte, herkes yukarı çıkmıştı.
"Boyalarımı 'Yedi' derken?"
Boyaların ve fırçaların üzerindeki ısırık izlerini gösterdim.
"Oha. Hangi öküz yaptı bunu?"
"3'e kadar sayacağım. İtiraf etti etti, etmedi, kendim bulunca ağzına ederim."
Yavaşça saymaya başladım.
"Bir, iki, Ü-"
"Bendim! Bendim"
"Oha Jin oppa! Onu da mı yedin?"
"Napayım şekere benziyorlardı!"
"Bana yeni boya borçlusun"
"Tamam alırız. Hatta internetten sipariş ver, ben öderim."
"Tamam"
(...)
1 Yıl sonra
"Felix!"
"Efendim Yn!?"
"Bu çoraplar gene neden buzdolabında!?"
"Soğusun diye yah!"
"Sen psikopat mısın!? Al şunları iğrenç kokuyolar, öğk"
Çok bağırdığım için Jungkook geldi.
"Güzelim, gene ne yaptı bu çakma civciv?"
"Buzdolabına çoraplarını koymuş deli!"
"Oha gene mi? Yiyeceklere yazık, yapma artık şunu"
"Ama soğuyolar?"
"Felix, eğer hemen sesini kesmezsen, çoraplarını kafana geçiririm."
Eliyle ağzına hâyali bir fermuar çekti ve çorap görünümündeki koku bombalarını aldı.
Dün bölüm gelmedi özür dilerim, herneyse iyi okumalar Kookies'lerim<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çocuk//JJK
FanfictionHiç kimseyle konuşmayan bir çocuk, Melez olan, iyi niyetli ve iyi bir dinleyici olan bir kız. Bu ikilinin sonsuz aşkları nasıl başladı? Gelin ve görün!