21. Bölüm

155 8 13
                                    

Yeomin, teneffüste sınıfa geldi. Gene ne istiyor acaba

"Yn?"

"Efendim Yeomin?"

"Neden sınıf değiştirdiniz?"

"Sanane?"

"Benim yüzümden değil mi? Ama ben ne yaptım k-"

Biraz sesimi yükselttiğim için herkes bizi izlemeye başlamıştı.

"Daha ne yapacaksın Yeomin? Sevgilime yaptığın o şeyleri görmediğimi, bize yaptıklarını bilmediğimi mi sandın? Senden iğreniyorum."

"Ne yaptım?"

"Sevgilimin elini tutmaya çalışmalar mı dersin, sevgilimin masa altından bacağını okşamalar mı dersin, sevgilimin dikkatini çekmek için önüne oturmalar mı dersin... Ve sırf Sevgilimle yakınlaşmak için, beni ve Jimin'i kullandın."

"Kim söyledi sana bunları?"

"Ben"

"Sen nerden biliyorsun peki Minie?"

"Bana sadece Yn Minie diyebilir. Ve aşırı basit bir plandı. Hemen çözdüm"

"Neymiş plan?"

"Yn'yle arkadaş ol, bana aşık olduğunu söyleyerek banada yaklaş, sonra Jungkook'la kaynaşacaktın ve Jungkook'u ayartıp, Yn'yle ayıracaktın."

"Akıllıymışsın, acaba benimle birlikte olur musun?"

"Asla."

"Şimdi Yeomin, bu orospulukları bir kenara bırak ve hayatımızdan siktir git." (Allah'ım affet Rabbim)

"Şimdi gidiyorum, ama bu konuyu tekrar konuşacağız"

"He canım he"

Yeomin gitti, bize olan bakışlar hâlâ kesilmemişti. Sonra kalabalığın arasından biri bağırdı

"DÖNÜN LAN ÖNÜNÜZE!"

O bağırmayla herkes önüne dönmüştü. Sesin sahibi yavaş yavaş bize doğru geldi.

"Sevgilim~"

"Sevgilim!"

Felix hemen koşarak Hyunjin'in kucağına atladı.

"Hoşgeldin!"

"Hoşbuldum güzelim. Eee o varoş kimdi?"

"O, Jungkook'a takıntılı bir mal. Güyâ Yn ve Jungkook'u ayırıp onunla olacakmış."

"İnanmam. Ha, yeni sınıfınız hayırlı olsun yenge, Ceykey ve Jeongin."

"Sağol Hyunjin cheonam" (cheonam enişte demek diye hatırlıyorum)

(...)

Derste, Jungkook kafasını omzuma koymuş, eli sırtımda, saçlarımla oynuyordu. Hoca, şarkı söyleteceğini söyledi, tahtaya Felix'i kaldırdı.

"Hocam benim sesim bok gibi (Yaw he he), ben söylemeyeyim."

"Saçmalama, çabuk hadi!"

"Tamam ya öf"

Felix şarkı söylemeye başladı. Sesi gayet güzel ama, kabullenmiyor Avusturalya civcivi!

"Bravo, çok güzel söyledin!"

"Sağolun, geçiyorum artık?"

"Geç geç. Şimdi kim gelmek ister?"

Havada bir el bile yoktu. Ve hoca, o klasik, içimize korku salan, tüylerimizi diken diken eden o sözü söyledi..

"O zaman, listeden rastgele seçerim"

İşaret parmağını listenin üzerine koydu ve gözlerini kapattı. Elini yukarı aşağı dolaştırarak biraz oyalandıktan sonra durdu ve gelen ismi okudu.

"Park Jimin"

"Arkadaşlar, hakkınızı helal edin"

"Helal olsun Mochi"

"Helal olsun Minie"

"Helal olsun Jim"

"Helal olsun civciv ikizim"

Sessiz Çocuk//JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin