Güzel gözlüm,
Bu sana ilk mektubum. Bugün kendimi oldukça kırmızı hissediyorum. Kırmızı kadar aşık, acı dolu, kanlı hissediyorum. Bunu sana adadığım çiziklerle, sana adadığım jiletlerle yazıyorum. Henüz kanımı durdurabilmiş olmasam da, senin acıttığın kadar acıtamıyor işte. Şimdiden damlayan kanım, sana hediyem olsun. Başkasını severken bile kendimi sorguladım. Başkasını sevmenin nedeninin ben olup olmadığını...
Hiçbir şeye cevap bulamamakla bile buna da cevap bulamamış, yine gözyaşlarımı tutamamıştım. Oysa yıldızları ilk bana hediye etmiştin. "Ne diye başkasına da hediye edebildi? " diye sormuştum günlerce. Bana özel olduğunu sandığım tüm özelliklerini başkalarına da uygulamışsın meğer. Gökyüzünde ki hiçbir yıldız senin verdiklerin kadar güzel olamadı. Hiçbiri kalbimde edindiğin yerin gibi olamadı. Hepsi sönüktü benim için. Senden sonra öğrendiğim dualar, seni bende tutamadı.
"Acıyor mu? " diye sordun.
"Yokluğun kadar değil, gökkuşağım. " dedim. O günden sonra da kimse bu soruyu sormadı.
Herkesten çok sevdim seni. Kalbime koydum. Ölsen ölürdüm, ağlasan ağlardım, gülsen güler, eğlensen eğlenirdim.
Senin için öyle olmamış oysaki.
Bu mektupları hiç bilmeyeceksin. Okumayacak, hissedemeyeceksin. Vicdan azabı çekemeyeceksin. Bu beni yaralıyor. İçimde ki azap beni bıraktığın gün kadar acıtırken, senin mutlu olman adaletsizliği koruyor. Mutlu olmanı istemiyorum değil, bensiz mutlu olmanı istemiyorum. Neden ben değilim? Neden o ki? Sıkıntı bende mi yoksa? Hemcinslerimden hoşlanmam benim mi hatamdı, yoksa Tanrı'nın mı?
Neydi bana aşık olmanı engelleyen duygu, his?
Benleyken mutluydun değil mi? Gözlerin kısılıyor, bir o kadar da parlıyordu. Beni sevdiğini söyleyip dururdun hep. Ben mi çok aptaldım yoksa sen mi?
Söylesene gökkuşağım... Hangimiz daha aptaldık?
Çok koşmuşum da kalbim o denli atıyormuş gibi. Belkide ölüyorumdur.
Kucağıma uzandığın günü hatırlıyorum,oldukça beyaz hissettirmiştin. Sanki tek vücut olmuşta, siyah beyazla karışmış, gri olmuştuk. Nasıl arkadaş olduğumuzu söylersin? Hissettiğim duyguların çocukça olduğunu söylerken ciddi miydin? Seni bu denli severken, bu denli bağlıyken. Gecelerimiz gündüz olurken, söylediğin sözlerinle, bana baktığın gözlerini hesaba kattın mı? Yoksa öylece söyledin mi?
"Hiç mi yardımım dokunmamış, hiç mi yaralarını saramamışım? " diye düşündüm o gün.
Kırmızı hissetmemin nedenini buldum. Kanımla karışan göz yaşlarım olmalı...
Umarım bu gece, kucağında o kızı uyutuyor olsan da, benim gibi kırmızı hissedersin. Sevgilim...
02.04.2023