Roseanne Park
"Dün çok iyiydin Rosé böyle devam edersek onları yenebiliriz."
Rosé bir türlü yüzünü göremediği adama baktı.Her gece rüyalarına giriyor ona bir şeyler anlatıyordu. Anlattığı şeyler çok saçmaydı. Gün içinde ne yaptığını anlatıyor daha sonra konuyu Jungkook ve Bay Jeon'a getiriyordu.
Aslında ona teşekkür etmeliydi Jungkook 'un amacını ona söyleyen kişiydi. Dün ise ona bu cesareti veren yine kendisiydi.
Yüzünü bile görmese de mavi saçların sahibi ona yakın hissettiriyordu. Neden bilmiyordu ama gün içinde bile özlüyordu Rosé.
"Neden bana bakmıyorsun ya da seni sadece uyurken görebiliyorum?"
Cidden bu durum canını sıkıyordu artık. Koca dört ay boyunca sadece sırtını ve parlak mavi saçlarını görüyordu.
"Zamanı gelince buluşacağız Rosé , o zamana kadar kendine dikkat et "
..
Yine aynı şekilde kaybolmuş ve rüyam sona ermişti. Kimdi , insan mıydı, benimle derdi neydi bilmiyordum sadece bana yakın bir dost gibi davranıp duruyordu. Ama bunu şuan dert etmiyordum. Ne de olsa başımda ondan daha büyük bir sorun vardı .
Dünden kalma yorgunluğum ile yataktan kalktım.Direkt olarak kızların odasına girdim hepsi bir arada toplanmış konuşurken beni görmeleri ile yüzlerindeki endişe artmıştı.
Jennie yanıma gelip bana sıkıca sarıldığın da ona karşılık verdim.
"Lisa dün onlanları anlattı , iyisin değil mi ? Bu kadar güçlü ve harika olmak zor olsa gerek" Jennie 'nin dediğine gülerken. Benim için korktuğunu biliyordum.
"İyiyim unni sen karşı tarafı gör asıl" dediğimde rahatlamış bir şekilde gülümsedi.Daha sonra hepimiz masanın etrafında toplanıp klasik kahvaltımızı yapmaya başladık.
Daha sonra Lisa birden gözlerini kocaman açarak çatalını elinden fırlatmıştı. Hepimiz ona garip bakışlar atıyorduk.
"Kızlar bu gece sahnemiz var hatırlıyorsunuz değil mi" Lisa ile aynı tepkiyi verip Jennie'ye döndüm o böyle şeyleri kesinlikle unutmazdı adeta evimizin takvimiydi o.
"Defile heyecanından unutmuş olabilirim tamam mı ?"
"Sorun değil kızlar zaten ne söyleyeceğimiz belli güzel seslerinize güvenin azıcık" diyen Jisoo bizi rahatlatmaya çalışıyordu.
Kahvaltımızı bitirip hepimiz akşam için kendi odalarımıza çekilmiştik. Genelde ben son düzenlemeleri yapar şarkılara çalışırdım kızlar ise akşam ne giyeceğimizi tartışırdı.
Kızlar ile nerdeyse 5 senedir beraberdik. Onları Jungkook ile tanıştığım zaman bulmuştum. Aynı okullara gitmiş beraber büyümüştük. Başta Lisa ve Jisoo unni olmak üzere sırayla güçlerimizi keşfetmiştik ve bunların hiçbiri güzel bir şekilde olmamıştı.
Jennie hariç hepimizin güçleri vardı. Sadece o kendini henüz bulamamıştı ama bu sorun değildi. Zaten çoğu insan özel değildi. Ya da biz bilmiyorduk.
Hayatımız gayet sıradandı benim yarı zamanlı bir işim ve sahne aldığımız kafe vardı. Ayrıca universiteme devam ediyordum. Kızlarla beraber aynı üniversitede olsakta fakültelerimiz farklıydı.
Gitarımın akorunu ayarlamaya çalışırken yatağın üzerinde olan telefonum titredi.
+90********
Bu yaptığını ödeyeceksin
Beni rahat bırak Jeon.
+90********
O kadar kolay değil ChaeTelefonu sıkıntıyla bıraktım. Her ne kadar dün şov yapsam da ne gücümü kullanmayı biliyordum. Ne de bir planım vardı . Tek güvencem mavi saçları ile hayatıma giren o çocuktu. Çünkü o aklı başında ne yapacağını biliyor gibiydi.
....
Nihayet akşam olduğunda her zaman geldiğimiz kafeye gelmiştik. Burası bir kafe de olsa içerisinde mini barda bulunuyordu. Yani gece olunca bir çok insan burda kafayı buluyordu. Son hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra kafenin garsonu olan Hoseok anonsu yapmış ve bizi sahneye çağırmıştı.
Evet millet karşınızda blackpink!
Ufak çaplı fan kitlemiz bizi alkışlarken kızlarla birbirimize bakıp gülümsedik. Mikrofonun önünde durduğum da kendi boyuma göre ayarladım ve başlamadan önce etrafa göz gezdirdim. Kalabalığın içinde dikkatimi çeken iki şey oldu.
Biri gözlerinden geçen duyguları anlamadığım Jeon Jungkook.
Biri ise karanlıkta parlayan mavi saçlardı.
Gözlerinin içine baktığımda bir şeyleri anlamdırmak ister gibi aynı şekilde karşılık veriyordu. Acaba diye düşündüm. Bu o olabilir miydi?
Lisa'nın beni dürtmesi ile şarkıya başlamam gerektiğini anladım bir anlıkta olsa kendi dünyamdan çıkıp kendimi müziğe bıraktım Jeon Jungkook ' a döndüm ve aklına kazımasını istercesine söylemeye başladım.
I say fuck it when i feel it ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ice Quuen
FantasyBuz kraliçesi Rosè eski aşkının esiri olup Jeon Jungkook 'u mu seçecekti, yoksa rüyalarını güzelleştiren Kim Taehyung 'un aşkını mı?