But isn't grief a continuation of love?
(Ama keder aşkın devamı değil midir?)See you later maybe never !
Lisa ile beraber son partıda söylediğimiz de alkışlar eşliğinde sahneden inmiştik . Direk kendimizi bar kısmındaki oturma alanına atmıştık. Hoseok ' ta bu halimize gülümseyip bize içecek bir şeyler getirmişti.
Birden aklıma gelen şeyle hızlıca içeceğimi bırakıp ayaklandım. Barın her noktasını gösteren o merdivene doğru adımladım. Eğer şanslıysam onu bulabilirdim.
Hızlıca korkuluklara tutundum. Etrafa göz gezdiriyordum fakat aradığım mavi saçlar yoktu. Ya yanlış görmüştüm ya da gitmişti.... Neden salak gibi yanına gitmek yerine şarkı söylediysem sanki.
Pes edercesine başımı eğdim. O sırada Hoseok sahneye gelmesi için başka birini anons ediyordu. Bizden sonra genelde kimse çıkmazdı . Kimdi bu? Sahneye dikkat kesildim.
" Bugüne özel bir konuğum var , karşınızda Vante " Hoseok konuşmasını bitirip sahneden indiğinde , gelen kişi ile gözlerim parladı. Aradığım kişi şuan elinde benim gitarımı tutuyor ve gülümsüyordu.
Gözleri etrafı tararken göz göze geldik. Onun gülümsemesi büyürken aynı şekilde karşılık verdim. Kalbim deli gibi çarpıyordu . Bu normal miydi? Belimde hissettiğim eller ile arkamı döndüm. Kızlar yanıma gelmiş bana sarılıyordu.
"Bayılma diye desteğe geldik sincabım" diye Lisa'ya gülümsedim ve tekrar sahneye döndüm , o da şarkıya başlamıştı.
On my pillow
Can't get me tired
Sharing my fragile truth
That I still hope the door is open
'Cause the window
Opened one time with you and me
Now my forever's falling down
Wondering if you'd want me now
How could I know
One day I'd wake up feeling more
But I had already reached the shore
Guess we were ships in the night
Night, nightGözlerimin içine bakıyor ve derin sesi ile beni kendine hayran bırakıyordu. Cidden bir insanın sesi bu kadar güzel olabilir miydi?
We were ships in the night, night, night
I'm wondering
Are you my best friend
Feel's like a river's rushing through my mind
I wanna ask you
If this is all just in my head
My heart is pounding tonight
I wonder
If you
Are too good to be true
And would it be alright if I
Pulled you closer
How could I know
One day I'd wake up feeling more
But I had already reached the shore
Guess we were ships in the night
Night, nightWe were ships in the night
Night, nightBüyülenmiş bir şekilde onu izliyordum. O ... o çok güzeldi. Sesi , gözleri, kalbi. Onu ilk kez görüyor olsam bile her sabah uyanmadan önceki son rüyalarım da tanımıştım onu . Kanlı canlı karşımda olması beni daha çok heyecanlandırıyordu.
Olabilir miydi ? Cidden onu seviyor olabilir miydim?
İsmini bilmediğim Vante sahneden ayrılıp olduğum yere adımlarken heyecandan bayılacak gibiydim. Telaşla kızlara döndüm onlarsa bana güven veren gülümseme ile hafifçe öne doğru ittiler. Yüzümde şapşal gülümsememle ilerlemeye başladım. Merdivenden indiğim sırada bardaki müzik yavaşlamış slow bir şeyler çalıyordu. Bunun Hoseok 'un işi olduğu belliydi. Karşımdaki mavi saçlara attığım her adımda kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Sonunda karşı karşıya durduğumuz da ne diyeceğimi bilemedim. Sadece derin bir nefes aldım.
" Bir gün buluşacağız demiştim " ilk adımı atıp benle konuşmuştu . Ah cidden konuşurken ki sesi bile mükemmeldi özellikle bunu canlı duymak daha güzeldi.
" Bunu beklemiyordum cidden ... ah ben adını bile bilmiyorum" diyerek yakındığımda kıkırdadı.
"Taehyung... bana böyle seslenebilirsin ".
"Adın.... adım ne demiştin ?"..... biraz durdu ve daha sonra gülümsedi sarışın.
"Taehyung , Kim Taehyung "
Bir anda aklıma dolan anılar ile afalladım. Ve ona dikkatlice baktım. Şuan aklım o kadar karışıktı ki tek istediğim şey ona sarılmaktı. Onu gördüğüm andan beri aklımdan geçen şeyi yaptım . Bir adım öne atıldım ve kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım. Mavi saçlarının kokusu burnuma gelirken gülümsedim hep bunu hayal etmiştim. Bir kaç dakika sonra belimde hissettiğim eller gülümsememi büyütmüştü. Daha sıkı sarılmam ile aynı şekilde karşılık vermiş belimdeki ellerini sıkılaştırmıştı.
"Bir an hiç görüşmeyecegiz sandım Taehyung " dedim cesurca. Kollarını benden ayırmadan başını omzuma yasladı.
"Senden daha fazla uzak kalamazdım Rosè " dediğinde kalbimin artık daha fazla dayanamayacağını biliyordum. Ne diyeceğimi bilemez şekilde kaldım. Bu güzel anı bozmak istemiyordum. Ama biraz daha böyle kalırsak etrafta garip karşılanacaktık çünkü şuan herkes değişen müzikle deli gibi dans ediyordu ve biz öylece durmuş sarılıyorduk.
O an gözlerim istemsizce arkada karanlıkta duran suilete değdi. Jeon Jungkook üzüntü barındıran gözlerle bana bakıyordu. Güzel anımı bozmamasını diliyordum fakat yüzünde oluşan gülümseme beni haksız çıkarmadı. Birden etraf karanlığa boğuldu ve kollarında olduğum Taehyung ' dan güçlü bir şekilde uzaklaştırıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ice Quuen
FantasiaBuz kraliçesi Rosè eski aşkının esiri olup Jeon Jungkook 'u mu seçecekti, yoksa rüyalarını güzelleştiren Kim Taehyung 'un aşkını mı?