3.

144 7 26
                                    

Chara'nın gözünden

Asriel ile turtadan birkaç dilim yedikten
sonra Asriel bana bakıp
"Gözlerin çok güzeller, gerçek mi? Kitaptan okuduğum kadarıyla insanlarda kırmızı göz yok. En azından seninki kadar kırmızı olan." dedi hafif bir sırıtmayla.

"Evet gerçek, ama neden böyle kırmızı olduğunu bende bilmiyorum" Dedim.

Biraz yanaklarımın kızardığını hissetmiştim. Bu iğrenç histe ne böyle?

Birkaç dakika daha sohpet ettikten sonra Asriel "istersen seni birkaç dakikalığına snowdine götüreyim" dedi.

Tam cevap vericekken yan koltukta oturan Toriel başını kitaptan kaldırıp
"Ama saat biraz geç oldu. Hem Chara'da biraz yorgun olmalı, bu günlük dinlensinler yarın onları çıkarırsın" dedi Gülerek.

Asriel "peki" dedi ve masadan kalktı.
Sonra bana dönerek "gel yatmaya
gidelim saat cidden geç olmuş" dedi. "Tamam" dedim ve bende ayağa kalktım.

Toriel'a iyi geceler diledik ve Beni kalacağım odaya bırakıp kendi odasına yöneldi.

Kapıdan içeri girmeden önce asriel'a da iyi geceler dileyip içeri girdim.

Odaya girdiğimde frisk uyuyordu.
Bende ses çıkarmadan yatağıma girdim.

Fakat uyuyamıyordum. Birkaç saat sonra tavana bakıp Asriel'ı düşünmeye başladım, cidden bana nazik davranması benim çok ama çok hoşuma gitmişti, ilk defa frisk dışında biri bana nazik davranıyordu.

Böyle böyle birkaç saat daha oyalandıktan sonra yataktan çıkıp telefonuma baktım saat 3:29 du.

Susadığım için odadan çıkıp mutfağa gittim.
Mutfakta Asriel'i gördüm oda su içmeye kalmıştı.

"Sende mi uyuyamadın Asriel? " dedim yorgun sesimle.

"Evet nedense uyku tutmadı" diye cevap verdi.
O anda benim aklıma birşey geldi
"Hey senin söylediğin o snowdine gidelim mi?" dedim heyecanla.

Asriel "ne?! Saat çok geç ayrıca bu saatte çıkarsak annem bizi keserr! " diye karşılık verdi.

"Ya pfft sen hiç evden kaçmadın mı? " dedim gülerek.
Asriel ilk başlarda kabul etmesede biraz daha zorladıktan sonra
"hmm... peki, madem bu kadar ısrar ettin" dedi sırıtarak. "yesss!" dedim sevinçle.

Sanırım biraz fazla sevinmişim ki Frisk uyanmıştı.

Arkadan gelip "bende gezinize katılabilir miyim? " dedi.

Asriel başıyla onayladı, giyinip çantamızı aldık.

Asriel gizlice Toriel'ın odasından anahtarı aldıktan sonra aşağı kata inmeye başladık.

Frisk'in gözünden

Chara ve Asriel ile kapıya geldik.
Asriel elindeki anahtarı alıp kapıyı açtı

Kapıdan dışarıya bakınca karlar olduğunu gördük

Chara merakla soru verdi " e burası kar dolu???"

Asriel "evet?" diye karşılık verdi.

Chara "burası yer altı değil mi nası kar var??" dedi bu sefer daha büyük bir merakla.

"inan bende bilmiyorum, burda karlar hiç erimiyor" dedi Asriel.

Ben ise "tamam tamam gelin gidelim" dedim ve önden yürümeye başladım.

Asriel ile Chara'da benim hızıma ulaşınca bir köprüyle karsılastık.

Tam ben önden geçmeye çalışacakken,

Omuzumda bir el hissettim.

"Siz yeni bir arkadaş-"

O korkuyla bi anda kalçamın üstüne, yere düştüm.
"A-ah!" dedim acıyla inliyerek.

Önüme bakınca bana dokunanın bir iskelet olduğunu gördüm

Sonra Asriel onunla tokalaşarak "naber kanks, bu saatte burda ne yapıyorsun? " dedi.
"Asıl siz bu saatte burda ne yapıyorsunuz? Ayrıca bu insanlar da nerden çıktı?" dedi iskelet olan

Chara öne atlayarak "hey Asriel konuşmanızı bölüyorum ama bu da kim?!" dedi.

İskelet olan "ben Sans iskelet Sans" diye cevap verdi.

Sonrasında benim ayağa kalkmam için elini uzattı ve-

"Ppppppppprrrrttttttt-"

"Haha ele yastık koyma şakası, her defasında komik" dedi Sans gülerek. Biraz da olsa gülmüştüm.

Sonra cidden kalkmama yardım etti ve yürümeye başladık.

Sans "siz kendinizi tanıtmıyacak mısınız?" dedi Chara'yla bana bakarak.

"ben Chara bu da ikizim Frisk" dedi Chara önden.

Sans bana bir süre baktı ve sonra Asriel'a dönüp "ee siz bu saatte burda ne yapıyorsunuz?" dedi.

Asriel "ben ile Chara'yı uyku tutmadı Chara'ya da sözüm vardı Frisk'de uyanınca geldik" dedi sakin bir şekilde.
"Sen niye burdasın peki? " diye ekledi Asriel.

"benide uyku tutmadı" dedi Sans.

Sonrasında bir şekilde böyle sohpet ederek yürüdük.

Ben telefonumu çıkardım ve saate baktım saat 5:21 olmuştu.
Chara'ya bakıp
"Chara saat 5:21 olmuş" dedim yorgun sesimle.

Chara " ne ara o kadar geçti ki? " dedi şaşkın bir şekilde.
Asriel "acaba gitsek mi?" dedi.

Sans'da " isterseniz gidin sabah kahvaltı yaptıktan sonra yine gelirsiniz" dedi bana bakarak.

"Bence gidelim anahtarı Toriel'ın odasına koyana kadar giyinip yataklara yerleşene kadar ancak" dedim.

Sonra Sans ile vedalaştıktan sonra evimize gittik...

Bu bölümde bu kadardı kitabın fazla iyi olmadığını düşünüyorum herşey çok normal gidiyo ilerde bişey eklicem neyse bu bölümdeki kelime sayımızz
669✨
Ve bayyy UᴗU

Frans Kitabı (Undertale) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin