🖤🥀
"Kayla hanımın durumu malesef ki hala aynı, psikolojisi çökmüş durumda ve asla ilerleme kaydedemiyoruz. Neden böyle olduğunu kimse bilmiyor. Bazen günlerce konuşmadığı oluyor. Malesef böyle giderse onu-"
Derin bir iç çekti Kayla, hep aynı şeyleri duymaktan bıkmıştı.
"Yeter artık!"
Amcasının sitemine boş gözlerle baktı, biliyordu eninde sonunda böyle olacağını.
"Daha fazla uğraşamayacağım. Alın nereye atıyorsanız atın, nereye kapatıyorsanız kapatın artık. Elin delisiyle mi uğraşayım, kendi hayatıma mı bakayım? Aramayın bir daha beni. Bundan sonra ne onun, ne de sizin yüzünüzü görmek istemiyorum. Ölü kardeşimin hatırına dayanabildiğim kadar dayandım zaten, bundan sonrası o deliye kalmış!"
Doktor ne kadar dil dökse de anlamadı, vicdanı sızlamadı adamın. Bağırıp çağırdı, en sonunda da çekti gitti hastaneden. Tüm bunlar olurken Kayla ise hala boş boş etrafı izliyordu.
Doktor üzüntü ve acımayla Kayla'ya dönüp önünde durdu ve artık akıl ve ruh salığı merkezine gitmesi gerektiğini uzun uzun anlattı.
"Şimdi ekip çağıracağım, senin hastanede ki eşyalarını alıp önceden ayarlanan Merkeze götürüleceksin, tamam mı?"
Anında kafasını salladı Kayla, doktor bu sorgusuz onaylamaya şaşırmadı. Alışmıştı artık kızın beklenmedik hareketlerine.
Psikolog doktor Veli Çakıl, Kayla'nın bir süredir yanında olan ve ona yardım etmeye çalışan birisiydi ama artık onun da elinden bir şey gelmiyordu. Bu sebeple gerekli kişikerden onay alıp Kayla'yı akıl ve ruh sağlığı merkezine gönderiyordu.
Kayla, 19 yaşında Polis Özel Harekat olan anne ve babasını bir çatışmada kaybetmişti. O günden beri, yani 19 yaşından 23 yaşına kadar da böyleydi, bitik. Yıkılmış. Mahvolmuş. Darmadağın.
Ailesine çok bağlıydı Kayla, onlar gittiğinden beri çokça intihar girişiminde bulunmuştu fakat hepsinde yakalanmıştı, başaramamıştı.
Şimdiyse İstanbul'un en iyilerinden olan Akgün Akıl ve Ruh Sağlığı Merkezi'nin önünde durmuş etrafı inceliyordu ki görevlilerden birisi koluna yapışıp onu Hastaneye götürmeye başladı.
"Elinizi çeker misiniz?" diye fısıldadı Kayla, adam sert tuttuğunu fark etmiş olacak ki başını hafifçe sallayıp elini çekti ama hala temkinliydi.
Kayla etrafa öyle boş boş bakıp içeriye giderken hastanenin 4. Katında ki odalardan birinde, onu izleyen Hazar'dan habersizdi...
Hazar Akgün'den:
Boğuluyordum.
Tek yaptıkları beni boğmaktı ama farkında değillerdi.
Zaten neyi biliyorlardı ki? Hayatıma izinsiz bir şekilde karışmak dışında neyi biliyorlardı?
En sonunda buradaydım işte. Benim sayemde ailemizin satın aldığı o Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesinde.
Ben deli değildim! Sadece bazı rahatsızlıklarım vardı o kadar.
Bahçeyi izlerken bir araç kapıdan içeriye girip bahçenin ortasında ki çeşmenin yanında durdu. İçinden 4 kişi çıktı, ikisi burada görevlileriydi fakat diğer iki görevli sanırım hastane personaliydi.
En sonunda da etrafa saf saf bakışlar atan kumral kız çıktı beyaz arabanın içinden.
O an, diğer her şeyi boş verip kumral kıza odaklandım.
Ben onu bir yerlerden tanıyordum.
Nereden olduğu ile hiçbir fikrim yoktu ama biliyordum işte, görmüştüm bir yerde onu...
Kayla;
Annemi elimden aldılar.
Babamı elimden aldılar.
Hayatımı elimden aldılar.
Ne kadar kolay değil mi? Öksüz, yetim bir kız.
"Öksüz o, ne anlar aile terbiyesinden."
"Yetimin sözüne neden inanacakmışız?"
"Ne yediği içti belli olmaz bunun, çok yaklaşmayın."
"Baksanıza ölü gibi, kesin bağımlı da olmuştur bu, beklerim."
"Daha nereye kadar dayanacağız böyle Vedat? Evlendirelim gitsin başımızdan işte, hem belki iyi para verirler. Kardeşimin çocuğu diye başımıza çıkarttın kızı."
"Alın nereye atıyorsanız atın, elin delisiyle mi uğraşacağım?"
Daha neler duyacaktım acaba?
Ben Kayla Yiğit. Şehit Mehmet ve Leyla Yiğit'in öz ve tek kızlarıyım.
4 sene önce bir çatışma da ailemi kaybettim, her şeyimi kaybettim.
Şimdi de buradayım işte. Deliler Hastanesinde.
Deli değilim ben, insanlardan uzak kalmayı istemek delilik mi oluyor? Geceleri kabus görüp uyuyamamak delilik mi oluyor? Konuşmak istememem deli olduğum anlamına mı geliyor?
Hayır, sadece başkalarından laf yemeden başlarından savmak istiyorlar.
Sırf, 'O kızı o halde nasıl bıraktınız? Yetim o!' laflarından kurtulmak için deli dediler bana.
Halbuki ben deli olmadığımı kanıtlayabilirdim. İki çift laf etmek zor değildi benim için, onlardan da kurtulabilirdim, Üniversitemi dışarıdan bitirmiştim. İş bulup ayrı eve çıkabilirdim.
Galiba ben de bana 'Deli o, yaklaşmayın sakın.' denilmesinden rahatsız değildim. İşime geliyordu..
Akgün Akıl ve Ruh Sağlığı Merkezi. Kat 4, Numara 312.
Yeni evim burası sanırım...
~~~~~~
Selammm!
Nasılsınız iyisinizdir inşallah?
Ben iyiyim çok şükür.
Öncelikle şu konudan bahsedeyim..
LÜTFEN kitabımı ciddi bir şekilde ayrıntılara takılarak okumayın. ARAŞTIRMA YAPMADAN KAFAMA GÖRE YAZIYORUM. Ve yazma hevesim de sık sık olmuyor. Ayda yılda bir yazarım, lütfen bunları dikkate alarak kitabıma şans verin. Rahatsız olanlarınız varsa şimdiden kütüphanenize kitabımı eklemekten vaz geçin, kafa dağıtmak için yazıyorum.
Kitabıma bir şans verirseniz ne mutlu bana:)
İyi günler 💙