Helüü. Bu sefer tamamlanmış sadece dört bölümden oluşan bir kurgu paylaştığıma inanabilirsiniz😂😂😂Hadi keyifli okumalar olsun💖
———
—Seni orospu çocuğu! Kendini zehirlediğin yetmezmiş gibi bir de o siktiri boktan uyuşturucularını kendinle beraber kampa mı getirdin?
Öfkeden kuduruyordum. Tüm bedenim karıncalanıyordu.
—Hande yapma, değmez.
Bade, beni kaburgalarımdan tutup geri çekmeye çalıştığında direnmeye devam ettim. O orospu çocuğu yüzüme bakıp pişkin pişkin sırıtırken öylece arkama dönüp gidemezdim. Bakışlarımı öfkeyle önümü kesen arkadaşımın gözlerine indirdim.
—Zehra, onunla Bade! Zehra, bu alçak herifle beraber! Buna nasıl göz yummamı beklersin?
—Kendi ağzınla söyledin Hande, Zehra, benimle beraber. Onu düşünmek sana düşmez.
Mert, onu yakaladığım ağaçlık alandan çıkarak yanımıza yürüdü. Bade, beni iki kayalığın arasında tutuyordu. Köşeye sıkışmıştım ama yine de Bade'yi alt edip Mert şerefsizini oracıkta boğabilirdim.
Bunu tahmin etmiş olmalı ki, yanımıza daha fazla yaklaşmadan bizden beş adım geride durdu. Gözlerimde oyalanan bakışlarındaki o kazanmışlık ifadesini görebiliyordum. Benimle açık açık alay ediyordu. Dudaklarına yerleşen sırıtış büyüyüp ağzını açmasıyla birlikte tüm yüzüne yayıldığında bunu daha net anladım. Bana nispet yapıyordu...
—O beni seçti Hande! Her zaman beni seçti, bu yüzden de işine bak ve durman gereken yerde dur. Kim olduğumu biliyordu, ne yaptığımı biliyordu. Zehra, her şeye rağmen beni seçti. Bu yüzden de bu meselenin peşini bırak artık. Yaptığım şey seni ilgilendirmez. Kimseye zorla uyuşturucu dağıtmıyorum. İsteyen benimle birlikte kafayı çekiyor, istemeyen de sen ve sıkıcı sanatçı grubunla takılıyor. Tüm mesele bu.
—Sana inanmıyorum, dedim; tüm boğazım içimden atamadığım öfkemle yanarken. Sesim çatallı çıkmıştı. Gözlerim acıyor, yanıyordu. Yanağımda önce sıcak bir ıslaklık ardından esen hafif rüzgarla aynı çizginin soğukluğunu hissettim. Bu duyguyla irkildim. Ağlıyordum. O herifin önünde bunu yaptığıma, kendimi bu kadar güçsüz düşürdüğüme inanamıyordum. Kahretsin!
Mert, bakışlarını üzerimden çekip yüzündeki alaycı sırıtışı silmeden arkasına döndü. Yanımızdan uzaklaşırken hâlâ kafasını olumsuz anlamda salladığını görebiliyordum.
—Ondan uzak dur Hande, o benim!
Öfkeyle yumruklarımı sıktım. Bade, hâlâ her ihtimale karşı önümde duruyordu. Sinirle geri ittim onu. —Çekil, o aptal keşin ağzını yüzünü kırmama izin vermedin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yuân Fên | gxg
Short StoryOna söylediğim o sözler, ayık kafayla yaptığım itiraf hâlâ hafızamdaki canlılığını koruyordu. -Senin için her şeyi yapacak olan birine bi' şans vermedin. Onu görmedin bile. Gittin o Mert malını sevdin. Sonra seni aldattı. Sonra sen bi' şans daha ve...