❝ SON AN ❞

873 72 113
                                    

               Kara şubatın üzerinden geçen 55.gün.

                Kapkara 55 gün.

                Yazmak, konuşmak zor. Çok zor.

                Hissettiğim en yoğun duyguyu söyleyebilirim ; öfke ve çaresizlik. Tarifini edemeyeceğim bir kalp ağrısı. Binlerce insanın yaşamak zorunda kaldığı o acı, o çaresizlik.....İçimiz yanıyor.

              10 ilimizde gerçekleşen ve çevre illerde hissedilen bu yıkıcı depremde hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan rahmet, sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyorum. Allah yardımcıları olsun. Sevdiklerini, sağlıklarını, yuvalarını , işlerini ve şehirlerini kaybeden bu insanlara geçmiş olsun diyemiyorum, söylemek utanç veriyor, az kalıyor.Sadece söz verebilirim. Unutmayacağız, unutturmayacağız.

İSİMSİZ | PROLOG                                      

Gökyüzünün mavi tabanından yeryüzüne sarı ışınların düştüğü, sıcacık bir andı. Altın sarısı bir zaman.

Güneş , üstünde capcanlı duruyordu ve parmaklarının arasında tuttuğu rapor kağıdı yer yer ıslanmıştı. Altın sarısı bir gündü bu gün. Genç kız bu anda sıcaklıktan çok daha ağır bir duygu içerisinde, çatılı kaşlar ve bıkkınlığın milim milim işlendiği yüzüyle yürüyordu. Kulağında çalan müziği kapatmadan eliyle kapıyı itti.İçeri girmeden önce, ani bi istekle geriye dönüp baktı.

Tenine ansızın sıcak bir ürperti çarptı.

Nedenini anlayamadı.Kalbi, sıcacık bir el tarafından sıkıldı. Üstelemeyip içeri girdi.

"Kim o?"

"Benim," dedi merdivenleri çıkarken.

"Cem bey verdi mi raporu?"

"Evet.Verdi."

Kendi evinin kapısına vardığında.Annesini karşısında gördüğünde yüzündeki ifade değişmedi."Gözün aydın" dedi annesi gülümseyerek."Ne yaptın şekerim?"

"Aldın mı?Gidiyor muyuz konsere?Gidiyoruz de?"

Kız kardeşleri annesinin hemen arkasında belirdiğinde, beyaz kulaklığının tekini çıkarıyordu.Son soruyla dudaklarında yorgun bir gülümseme oldu."Gidiyoruz tabi! Bu konseri asla kaçırmam.Gerekirse kolumu kırar yine de rapor alırdım."

"Yapar."diye fısıldadı küçük kız kardeş gülümseyerek."Düşünsene şekerim.Abla, Mabel Matiz konserine gitmek için kendini merdivenlerden yuvarlıyormuş?Merdivenlerden yuvarlanan bir panda videosu vardı ya?"Küçük kız kardeşi kardeşlere has acımasızlıkla güldüğünde, ona uyuz bir bakış attı.

Ortanca kardeşi, diğer kardeşine uyarak güldü.

"Sebebi? Sorunlu işyerinin ona izin vermemesi.Hem de konser onun tam da doğum gününün olduğu gün.Ve de Adana'da olacak.En sevdiği yer."

"Evet ya."Ortanca kardeşi üzüldüğü belli olan yüz ifadesiyle baktı"Nasıl izin vermezler sana o gün anlamadım abla.Acımasızlar ya."Diğer kardeşine baktıklarında, genç kız, iki kulaklığını da çıkarmıştı."Kimse benim ablamı üzemez.Gidip döveyim mi hepsini?Basalım mı Murat beyin ofisini?"

"Saçmalamayın."Genç kız kaşlarını kaldırırken.

"Yaparız valla abla."

"Ablamıza feda olsun."Küçük kız kardeş gaza gelmiş bir sesle."Sen biraz suratsızsın ama olsun.Mendebur suratlı halinle seviyoruz."

Onlara huysuz bir bakış atan kız, kardeşleriyle kaldığı odaya doğru yürümeye başladı.Arkadan annesinin "Ablanızla doğru konuşun.Sanki siz çok güzelsiniz.Sen kendi boyuna bak.Kapı kadarsın."dediğini duydu ama bitkindi.Ağırdı.Yürüyordu ama sanki biri vücuduna bir halat bağlamış, onu geri çekiyordu, olduğu yerde sayıyordu ve bu his tüketmişti onu.

İSİMSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin