𝟑 ● SICAK AYDINLIK

303 30 18
                                    

                                                                      

                                                                      

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


3.SICAK AYRILIK

Huzursuzluğun ıslak ateşlerinin sönmediği evlerde, kalbi ateşle soğuyan çocuklar yetişti.Ruhunun atlaslarını nefret sarmalları kaplamış, acı örtüsü altında büyüyen çocuklar.Kimsenin fark edemediği çocuklar.Zaman zaman, kendine olan nefretine çarpan, özgüvenini yitirmiş çocuklar.O çocuklardan biri benim.

Ev kiralarının, okul masraflarının, ay sonlarının, geçim derdinin bitmediği, ruhu çürümüş bir evin içinde büyüyen o kız.Nezakat kurallarının, büyük gülümselerinin ardına gizlediği bir yalnızlıkla ve özgüvensizlikle var olan o kız.Bulunduğu ortamda en çok gülen benimdir belki.Bana seslenildiği her an tıpkı otomatik pilotta gibi gülümsemeyle karşılık veririm.Yüksek sesten, küfürlü konuşmalardan hiç hoşlanmam ve kabaca bulurum.Çoğu zaman karşımdaki insanı güldürürüm.Şakaya çok vuranımdır. Gülmeyi ve  uğraşsızca güldüren tarafımı beslerim.Çok çok dinlerim.Konuştuğumdan daha çok dinlerim hatta karşımdakini.

Yeri geldiğinde en tasasız, en gamsız görünenimdir.Ama zihnimin sesi asla susmaz.En ufak bir olay, belimden yakalayan kalın bir halata döner ve üzerinden zaman geçse de o andan öteye gitmeme izin vermez.Üç adım atabildiysem o andan, otobüste evime dönerken veya gece yarısı yatağımda uyumaya çalışırken gece anksiyetisi olarak beni yakalar ve bırakmaz.Çoğu gece düşünmekten uyuyamadığım, uyku saatimin ileri saatlere uzadığını görürüm.Tekrar ve tekrar geçmişte oluyorum.Günlerce belki haftalarca.Farklı senaryolar kuruyorum, olası farklı anlar. Tekrar o andayım ama farklı cümleler kurmuş bir senaryo. Farklı bir andayız ve ben daha güçlüyüm bu senaryoda. Geçmişte veremediğim o tepkiyi verdiğim bir senaryo. Farklı cümleler ve gereken tepkileri vermiş olduğum senaryolar. Benim galip olduğum , sınırlarımın ihlal edilmediği, utanç duygusunun beni sarmalamadığı, süreci iyi yürüttüğüm senaryolar.

Kullanım tarihi geçmiş, üzerine sayısız eklemeler yaptığım ve kendimi zehirlediğim anılar.

Gamsız değilim.

Düşünmek, zihnimin koyu renk, kuru sarmallarıdır; yaşam olmayan, yaşama izin vermeyen.

Adana'nın soğuk rüzgarı açık tenimde dolanırken, dalgınım.Çok uykusuz.Karanlık, ışığa dönüşen yıldızlara sahip o gökyüzünün altında, yaşanılanların şok edici etkisindeyim.Hastahanenin kapısından fırlayarak çıkan saldırganın, saçma sözler söylemesi, bir anda ona çarpan araba...Havaya doğru savruluşu, sayamayacağım kadar hızlı bir şekilde yere çakılışı...Kafasından süzülen, simsiyah betona yayılan kanı.. Hastahaneden fırlayan sağlık çalışanları, oradan oraya koşuşturmacalar.Gerçek gelmeyen ama gerçek bir an.

"Adam öldü."dedi Cihangir sürücü kapısını kapatırken."Hastanenin kamera görüntülerinde bir şey yok. Aracın plakası sökülmüş.Çalıntı çıkacak kesin.Mobeseden bir şey çıkmayacak gibi .Sen otopsiye git."Siyah, mercedes markasına ait arabasını, kilitledi.Gözleri yolcu kapısının önünde duran bana döndü.Ben yorgunluktan ve uykusuzluktan çökmüşüm ama o sapasağlam."Sonra konuşuruz Alparslan.Herhangi bir gelişmede beni ara."

İSİMSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin