Bölüm 1

228 9 1
                                    

Ve yine güneşin ağarmasıyla birlikte dışarıdan gelen homurtularla birleşen alarmımın çalmasıyla başlamıştı her şey.Her zaman ki gibi yataktan fırlayıp , dolabıma dikkatli ve aynı zamanda uykulu gözlerle bakarken bulmuştum kendimi.Derse geç kalma endişesiyle dolaptan elime aldığım ilk t-shirt ü üzerime takıp , yerden aldığım pantolonumu da altıma geçirmiştim. Çantamı alıp odadan hemen çıktım.Derse yetişmek için koşarken bir yandan da herkesi ezip geçiyordum.İlk dersimiz Pyrokinezi'ydi.İlk dersi ateşlerle geçirme fikri her zamankinden daha kötü geliyordu akla tabi.

Bütün sesler kafamın içine yerleşmiş, sahiplerini aramaya çalışıyorlardı.

"Hey Amy uyan artık."

"Ah uyurgezer gibi bir halim mi var Cass?" dedim çıkışarak.

Koridorun başından gelen topuk sesleri Bayan Leander'in geldiğinin belirtisiydi. Bayan Leander okulun müdür yardımcısıydı.Sert ve disiplinliydi.Uzun boylu,kızıl saçlı ve masmavi gözlere sahip bir Kinezdi. Kinezi yeteneğine sahip her insan Kinez diye adlandırılıyordu. Bayan Leander da bizden oldukça üstün bir Kinezdi. Aynı zamanda da Pyrokinezi derslerimize giriyordu.Bizimkisi sıra dışı bir Cosmic akademiydi. Kanada'nın New Bruswick eyaletindeki en ihtişamlı,görkemli,başarılı akademi New Bruswick Cosmic Akademi'ydi. Yalnızca yetenek sınavlarıyla her yıl sınırlı sayıda öğrenci alır ve altı yıllık bir eğitimden sonra mezun verirdi. Mezunlar gruplara ayrılıp ülkelerin belirli yerlerine Yukonezilerle savaşmak için gönderilirdi. Belirli bir sayıya ulaşan Kinezler ödüllendirilip akademilerde eğitmen olarak göreve başlarlardı. Yukoneziler başlıca düşmanlarımızdı. Yeteneklerini kötü amaçlar için kullanan, insanlara zarar veren sayıları oldukça fazla bir topluluktu. İnsanları kinezilerle öldürüp, cesetlerden ruh gücü toplayıp, yeteneklerini geliştiriyorlardı. Bir çoğu da insanları zindanlara kapatıp, onları kobay olarak kullanıyordu. Cosmic akademinin de tek amacı hepsini yok etmekti. Bunun için dersler alıyorduk.

Sınıftan içeri girdim.Yanımda Cassie oturuyordu. Cassie benim sırdaşım ve en yakın dostumdu.Okulda hep onunla vakit geçirirdim. Aynı zamanda hep istediğim uzun sarı saçlara sahipti.Kahverengi ve gülümsediğinde parlayan gözleri de onu daha güzel kılıyordu.Okulda henüz ikinci sınıftık ama çok iyi tanınırdık. Bende onun aksine siyah saçlara, koyu kahverengi gözlere ve geniş omuzlu, fit bir vücuda sahiptim. Omzuma dökülen dalgalı saçlarım ayrı bir hava katıyordu bana. Bir çok erkekle flört etmiştim ama aklım sadece bir kişideydi.Sam, Sam ve Sam.

"Lanet olsun kadını hiç kimse dinlemiyor ama hala anlatmaktan vazgeçmiyor." dedi Cassie.

Bayan Leander'in "Sessiz olun." diye bağırarak elini masaya vurmasıyla irkilmiştim.

"Ee dün Scottla konuştun mu? Neler oldu?" diye sordum merakla Cassie'ye.

"Akşam yemeğinden sonra bizim yatakhanenin ordan geçiyordu.Biraz konuştuk"

"Ne işi varmış yatakhanenin orda.Yasak olduğunu bilmiyor mu?" dedim şaşkın bir ifadeyle.

"Diana'yı görmeye geldiğini söyledi."

Cassie'nin kıskandığını anlamakta güçlük çekmiyordum.Cassie Scott'dan hoşlanıyordu ama bunu hiçbir zaman ona söyleyememişti. Scott, göz kapaklarına düşen kahverengi dağınık saçlarıyla, yeşilimsi zümrüt gözleriyle, gülümsediğinde yanaklarından taşan gamzeleri ve onu daha da çekici kılan kaslı vücuduyla adeta okulun göz bebeğiydi. Bütün okul onu hayranlıkla izlerdi ama o kimseyi umursamazdı. Diana'da onun peşinden koşan, hiç anlaşamadığımız ve çoğu cezayı sayesinde yediğimiz gıcık Kinez'in tekiydi. Son zamanlardaki dedikodular Scott'ın Diana'dan hoşlandığına yönelikti. Ama gerçeğin öyle olmadığına emindim.

Cosmic Akademi (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin