Madrigal - Dip
7.Bölüm: "Işığa Varış"
Ters giden her şey elbet bir gün yolunu bulur.
Yaşlı teyze ile konuşmamız bittikten hemen sonra ne yapacağımı bilemez bir halde eve girip kapımı kilitledim. Ne söylediği çok açıktı, nerede olduğum çok açıktı. Kimse bana burada böyle bir şey var dememişti, kimse sen yanlışa düşüyorsun dememişti... Ta ki birkaç dakika öncesine kadar.
Yutkundum ve kapımı penceremi kilitledim. En kısa sürede de buradan gitmeli ve kendimi daha iyi bir yer bulmalıydım. Bunun hemen olmayacağı aşikardı fakat gecelerimi daha fazla burada gündüz edemezdim.
Hafta sonum telefondan ilan bakmakla geçti. Ev kiraları o kadar yüksekti ki ufak bir birikimim olmadan çıkmam zordu, fiyatları makul olanların da sunduğu gereçler bana uymuyordu. Fakat öyle ya da böyle damından su da aksa buradan gitmeliydim.
Sabah işe gitmek için hazırlandım ve montumu giyip kapıdan çıktım. Adımlarımı atarken apartman kapısından içeri giren orta yaşlı bir herif beni görünce, ''Siz yeni taşındınız buraya değil mi?'' Diye sordu.
''Siz kimsiniz?'' Diye sordum geri durarak.
''Ben bu apartmanın sahibinin ortağıyım, evi kontrol etmem gerekiyor.''
''O niye?''
''Bazı özel sebeplerimiz var.''
''Dalga mı geçiyorsunuz?'' Diye hiddetlendim. ''Özel sebeplermiş... Siz bana burayı kiralarken nasıl bir sözleşme imzalattınız beyefendi! Ben buraya aile apartmanı diye girmedim mi?''
''Öyle zaten,'' dedi adam sakince. ''Bir yanlışımız mı oldu?''
Hayretler içerisinde kalırken, ''Bu apartmanda ne boklar döndüğünü biliyorum,'' dedim sessizce. ''Ve en kısa süre içinde çıkacağım.''
''Bu öyle kolay mı hanımefendi?'' Karşımdaki tavrı çok lakayitti. ''Az önce söylediniz ya, sözleşme gereği bazı kurallarımız var! Ha uymazsanız yüklü bir paraya talip oluruz.''
''Ne saçmalıyorsunuz siz ya?'' Diye sordum saf saf lakin öfkem damağıma yapışmış kuru bir rüzgar gibiydi, yutkunmak istedikçe canımı acıtıyordu. ''Kuralları, maddeleri sizden mi öğreneceğim? O sözleşmede neyi imzaladığımı biliyorum ve istediğim zaman buradan çıkarım. Buna karışmaz lüksünüz yok! Ayrıca,'' derken yüzümü buruşturdum. ''Bu iğrenç apartmanda olası bir polis baskınına kurban gitmek istemem.''
Adam neyi söylediğimi açıkça anlamıştı ama bakışlarından sezdiğim ufak bir sezide onun da bazı durumlardan haberdar olmamasıydı. Sanırım gidip ortağı dediği ev sahibiyle muhatap olmalıydım.
Arkama bile bakmadan işe gittim. Adımlarım beni buraya bir karayel gibi adeta fırlatmıştı. Bazı şeylerin yoluna girecekken yoldan çıkmış olması da apayrı bir yorgunluktu.
Kendimi işe verip siparişleri halletmeye çalıştım. Günüm tüm sıkıcılığıyla devam ederken soluklanıp bir şeyler içmek için müsaade istedim. Bu sırada karşı masadan eli dolu dönen Efe onları tezgaha bırakıp karşımda dikildi. ''İyi misin Ezgi? Bugün biraz durgun görünorsun da.''
''İyiyim sabah ev sahibiyle daha doğrusu ortağıyla tartıştım da.''
''Allah Allah! Ciddi bir durum yok ya!''
''Ev bakıyorum, o evden en kısa sürede çıkmam lazım,'' dedim ümitsizce. ''Karşı tarafta bunun öyle kolay olmayacağını ima ediyor.''
Efe güldü. ''Ne saçmalık bu böyle?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZGİ'NİN HİKÂYESİ
Novela JuvenilMürekkebe Boyanan Sardunya'daki Ezgi karakterine ait bir hikâyedir.