Eda Baba - Beni Vur
2.Bölüm: ''Hikâyenin Yarım Tarafı''
Bu güzel çalışma için Zeynep'e çok teşekkür ederim. ^^
Yağmurun altında beraber ıslandığımız o çocuk, seninle bir daha hangi bulutun altında buluşuruz?
İki gündür kafamın içinde sadece o akşamki durum dönüyordu. Ne yaşamıştım ya da hayır neyi yaşamıştı? O kadar kimsesiz görünüyordu ki bir an için kendimi izlemiş gibi hissetmiştim. Sanki daha önce hiç görmediğim ve bir daha da göreceğimi düşünmediğim o çocuğu tanıyor gibiydim.
Üstelik şemsiyem de orada kalmıştı ve ertesi gün gidip almamıştım.
Almama gerek yoktu ki çünkü ona vermiştim.
Garip değil mi?
O kadar ıslanmıştı ki titreyişlerini bile tenimde hissediyor gibiydim.
Dalgın dalgın kahvaltıyı hazırlarken babam gözlerini ovarak dün geceden kalma bir halde içeri girmeden mutfak kapısında dikildi. ''Daha işe gitmedin mi sen?''
''Kahvaltını hazırlayıp çıkacağım birazdan,'' dedim yüzüne bakmadan.
''Elini çabuk tut,'' diye konuştu. ''Gecikme de atılma, zaten zor iş buluyorsun.''
Hissizce, ''Çok da umurunda ya sanki,'' dedim.
Babam, ''Sabah sabah kafamı açma!'' diye kızdı ve arkasını döndü. ''Çayımı hemen koyma da soğumasın.''
Bir şey demedim. Açıkçası her gün istisnasız bir şekilde bu replikleri ve bu hayatı tekrarlamak beni incitmiyordu. Kendime ait bir dünyam, hissim ve heyecanım bile yoktu. Geleceğe dair ufacık bir hayal, bugünü özel kılacak tatlı bir olay ve dünü güzel hatırlatacak zerre kadar iyi bir anım yoktu. İnsan bunların birine bile sahip değilse neden yaşıyordu?
Babamın kahvaltısını hazırladıktan sonra odama gittim ve üzerime mevsimlik montumu geçirip saçlarımı da toplayarak şarjdaki telefonuma yöneldim. Dudaklarımı bükerek, ''Üf sabah beri şarjda ama hiç dolmamış,'' diye homurdandım. Telefonumu tamire götürmem gerekti, aslında bunu daha önce çok kez yapmıştım ama şu an yeni bir telefon alacak param yoktu.
Derin bir nefes alarak çantamı alarak odamdan çıktım. Babam mutfakta kahvaltısını yaparken ona görünmeden, ''Ben çıkıyorum,'' dedim.
Arkamdan bağırdı. ''Çok geç kalma.''
Sessizce homurdandım. ''Sanki geldiğimde evde oluyorsun da.''
Bir kez daha bağırdı. ''Duydun mu beni?''
''Tamam kalmam,'' dedim düz bir sesle. Ardından ayaklarımı giyerek evden ayrıldım. Çalıştığım yere otobüsle gidiyordum ve evimize çok yakın değildi. Önce kartıma para yüklettim sonra da otobüse binerek çalıştığım yere geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZGİ'NİN HİKÂYESİ
Teen FictionMürekkebe Boyanan Sardunya'daki Ezgi karakterine ait bir hikâyedir.