𝟐.

121 19 8
                                    

❝Ne içimdeki sokaklara sığabildim,ne de dışarıdaki dünyaya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❝Ne içimdeki sokaklara sığabildim,
ne de dışarıdaki dünyaya.❞

Elimdeki bavulu sürüklerken bir yandan Changbin'i takip ediyordum evin içinde. Koridorun sonundaki odaya girip ışıkları yaktı. "İşte, burası senin. Ben dip köşe temizledim, için rahat olsun yani." Gülümsedim ve teşekkür ederken saçlarını karıştırdım. Gülerek elimi itmeye çalışırken gözleri bavulumda takılı kaldı. "Sahiden tek bavula sığdın mı?"

Benim de gözlerim bavuluma gitti. Omuz silktim hafifçe. "Pek eşyam yoktu zaten." Bavulu bir kenara bırakıp odada dolanmaya başladım. Tek kişilik bir yatak pencerenin yanına konumlandırılmıştı. Küçük bir çalışma masası ve karşı duvarda da gardırop vardı. Oda da küçüktü oldukça. Ev zaten küçük bir öğrenci evi gibiydi. Tek eksiği, öğrenciydi.

Oda sahiden temizlik malzemesi kokuyordu. Çok titiz değildim ama pislik sevmezdim. Changbin ile bu konuda anlaşacağımızı biliyordum. Markette de temizliğe önem veriyorduk çünkü bütün gün orada çalışan da bizdik.

"Benim markete gitmem lazım artık, yarı zamanlının vardiyası dolmak üzere." Hızla ceplerimi yoklayıp cüzdanım ve telefonumu kontrol ettim. Yerlerinde olduklarından emin olunca Changbin'e döndüm.

"Ben de geleyim, dün reyonları düzenlemek için fazla tembeldim. Bugün tüm iş sana kalmış olacak." Güldü ve elini önemli değil der gibi salladı.

"Hallederim ben." Başımı iki yana sallayıp kolumu omzuna attım ve onu çıkış kapısına sürüklemeye başladım.

"Olmaz öyle. Hem patronun eve teslimatlar için verdiği motora bir ben binemedim, merak ediyorum." Gülüşerek apartmandan çıktığımızda motor hemen kaldırımın kenarındaydı. Ellerimi cebime sokup yaklaştım ve eğilip inceledim biraz. "Külüstür bir şeye benziyor."

"Külüstür mülüstür, iş görüyor sonuçta." Tek kask olduğu için bana teklif etse de, büyük olarak zorla ona taktırdım. O önde ben arkada yola koyulduk.

Market yürüme mesafesiyle on beş dakikaydı. Motorla beş dakikaya varacak gibiydik. Markete asıl gitmek istememin sebebi kafa dağıtmaktı. Arkadaşlarımın çoğu meşgul ya da şehirdışında olduğu için başka seçeneğim kalmamıştı. Evde oturmayı sevmiyordum. Önceden evdekilerin yüzünü görmemek için elimden geldiğince eve uğramazdım. Evde yalnız kalacak olsam bile oturmazdım çünkü boş kaldığımda çok düşünüyordum. Bu da beni delirtiyordu. Bu nedenle çalışmayı hep çok sevmiştim. Kafamı meşgul ediyordu, on altı yaşımdan beri. Lisedeyken okuldan sonra yarı zamanlı işlerde çalışırdım, mezun olduğum gibi de tam zamanlı işlere geçmiştim. Ama tabii, market gerçekten çok dağınıktı bıraktığımda. Changbin'e işleri yığmamak için de gidiyordum.

born to die ❅ yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin