❝Tanrıyı tanımakla sana tutulmak
arasındaki ince çizgide yürüdüm.❞❅
!smut!
"Pekala, birkaç yer ile konuştum." Changbin, kasanın arkasına gelip yanıma oturdu. Bacakları aralık bir şekildeyken öne eğilip dirseklerini dizlerine yasladı. "Çoğu şimdiki gibi rahat çalışabileceğimiz işler değil. Yani bir süre sonra vücudumuz dayanmaz o işlere. Ama en azından bize uygun bir şey bulana kadar idare edebiliriz oralarda." Sıkıntıyla ensesini kaşıdı. Gözleri ayaklarına dalıp gitmişti, son üç günü o da benim gibi stresli geçirmişti.
"Hemen umutsuzluğa düşmeyelim." Uzanıp hafifçe saçlarını dağıttım. "Elbet eleman arayan yerler vardır."
Başını usulca aşağı yukarı salladı beni onaylamak için ama pek de hevesli görünmüyordu. "Yeji ne şanslı değil mi?" Buruk bir gülümseme yayıldı dudaklarına. Yeji, üniversite okuyan yarı zamanlı bir çalışandı. Çalışmak zorunda değildi, ailesi ona destek oluyordu. Sadece cebine fazladan harçlık girmesi için keyfi çalışıyordu.
Changbin, anne ve babasını daha ilkokuldayken kaybetmişti. Bir süre akrabaları ona baksa da, benim gibi reşit bile olmadan çalışmaya başlamıştı. Farkımız ise onun ailesinden hep iyi bahsetmesiydi. Sevgi dolu bir ailede büyümüş, annesi ve babası ona rol model olmuş şu yaşına kadar. Dikkatsiz bir sürücü yüzünden ikisini birden kaybettiğinde daha on bir yaşındaymış. Hangimizin hayat hikayesi daha kötü, hep gülerek tartışırdık. Ama her zaman içten içe bilirdim ki, hiç sahip olmadığın ebeveynlerdense sevdiklerini kaybetmek daha kötüydü.
İkimiz de uzaklara dalıp gitmişken, kapı açıldığında çalan zil bizi gerçek dünyaya döndürmüştü. İçeri giren üçlü tanıdık grup ikimizi de istemsizce gülümsetmişti. "Hoş geldiniz."
Hoseok hemen gülümseyerek atıldı. "Hoş bulduk!" Gözlerim yüzündeki yaralar ve morluklarda gezindi. Hastaneden çıkalı birkaç gün olmuştu, Yoongi'den haberini almıştım.
"Daha iyi misin?" Ona attığım endişeli bakışlara güldü.
"Gayet iyiyim." Biz konuşurken Jungkook ve Taehyung hemen reyonları gezinmeye başlamıştı. "Bu gece işiniz var mı?" Changbin ile birbirimize bakıp olmadığına dair bir şeyler geveledik. Marketin son bir ayı vardı ve patron kapanana kadar geceleri marketi açık tutmamaya karar vermişti. Makineler çok elektrik yiyordu. "Güzel, Taehyunglarda toplanacağız. Siz de gelin."
"Onları ben davet edecektim!" Jungkook homurdanarak kasaya gelmiş ve kucakladığı abur cuburları yığmıştı. Ondan böyle bir hamle beklemiyordum çünkü aralarında hep mesafeli olan oydu. Bize baktı ve sırıttı. "Bu Yoongi'nin partisi gibi kasıntı ve ışıltılı olmayacak. Bizim ev küçük ve sade. Ayrıca sadece biz bize olacağız. Uyar mı size?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
born to die ❅ yoonmin
Fiksi Penggemar"ʙɪʟɪʏᴏʀᴜᴍ ɢᴜ̈ᴢᴇʟɪᴍ, ᴀsʟᴀ ᴠᴀᴢɢᴇᴄ̧ᴇᴍᴇʏᴇᴄᴇɢ̆ɪɴ sᴇᴠɢɪʟɪɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ." ×× [𝐘𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜.] !!𝐒𝐦𝐮𝐭!!