"Sen bir çöpsün jeongin! İşe yaramazın teksin! Aptalsın! Keşke doğmasaydın!"
°J E O N G İ N°
Sabah ağrıyan belimle uyanmıştım. Bu koltuk niye bu kadar rahatsızdı. Koltuktan yavaşca kalkıp oturur hâle geldim. Beomgyu neden hâlâ gelmemişti ki?
Kafamı hyunjin'e çevirdiğimde hâlâ uyduğunu gördüm. Daha üzerimi bile değiştirmemiştim. "Hyunjin!" Burdan oraya bağırdım "hyunjin kalksana!" Hâlâ tık yoktu biraz daha sesli bir şekilde seslendim. "Kalksana artık sabah oldu!"
Yerinde kıpırdanıp "off! Jeongin aptal mısın!?" Gözlerimi devirip "kalk artık annem ve babamın yanına gideceğiz!" Yerinden kalkıp sert bakışlarıyla bana baktı. "Off Jeongin! Seninle niye evlendiysem, bana sadece eziyetten başka bir şey değilsin!"
Sözlerine kırılmıştım fakat yinede belli etmedim. "Tekerlekli sandalyemi verir misin?" Yerinden sinirle kalkıp tekerlekli sandalyeye tekme attı.
O banyoya giderken ben de tekerlekli sandalyeyi kendime doğru çektim. Elimle destek alıp oturdum. Ellerimle tekerleklere yön verip gardrobumun önüne geldim.
Kapaklarını açıp kıyafetime yetişmeye çalıştım fakat alamamıştım. Tekrar denemiştim fakat yine yetişememiştim.
Hızlıca kendimi bırakıp ağlamaya başladım. Sertçe bacaklarıma vurmaya başladım "sen bir çöpsün jeongin! işe yaramazın teksin! Aptalsın! Keşke hiç doğmasaydın!"
"Hey napıyorsun!" Kafamı hyunjin'e çevirip baktım. Göz yaşlarımı silip "hiç, hiç birşey yapmıyorum" hyunjin kahkaha atıp "kendini hiç mi sevmiyorsun? Bence de sevmemelisin gerçi zaten kimse seni sevmiyor, sen kendini sevsen nolur ki!?"
Söylediği şeylerle ağlama isteğim daha çok artmıştı. Hyunjin yanıma gelip gardroptan rasgele bir kaç tane kıyafet aldı ve yüzüme sertçe fırlattı. "Al bu da sadakam olsun!" Dedi ve sırıtarak odadan çıktı.
Ağlamama hıçkırıklarda eklenirken kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ağlamam biraz durgunlaşınca üstümdeki gömleği çıkarıp bir tişört giydim. Pantolonumu zar zor çıkararak bir bol bir pantolon giydim.
Odanın kapısını açıp gitmeye başladım. Tekerlekleri çevirmek kollarımı fazlaca ağrıtıyordu. "Şey bakar mısınız? Acaba gitmeme yardım eder misiniz?" Söylediğim çalışan hızlıca yanıma gelip tekerlekli sandalyeyi sürmeye başladı.
"Teşekkür ederim gerçekten" genç çocuk kıkırdayıp "önemli değil prensim bir ihtiyacınız olursa ben hep buradayım!" Gülümseyip "adın nedir?", "Niki prensim"
"İsminde en az senin kadar güzelmiş" niki tekrardan kıkırdayıp "çok naziksiniz prensim, teşekkür ederim"
Yemek yerine geldiğimizde hyunjin gülümseyip ayağa kalkmıştı. Ben ne yapacağına bakarken o ise beni kucağına alıp masaya oturtmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZ PRENS~°HYUNİN
FanfictionJeongin Yang krallığının prensiydi,fakat jeongin'in bir engeli vardı o da yürüyememesiydi. Bay Yang oğlunun tek başına kral olamayacağını düşünüp,Hwang krallığının tek varisi olan Hwang Hyunjin ile evlendirdi. Hyunjin Jeongin'i hiç kocası olarak gör...